|
|||
BASINDAN YANSIMALAR | |||
*Abdurrahman Dilipak , Yeni Akit'teki köşesinde itiraf niteliğinde
bir yazı kaleme aldı. Dilipak itiraflar ve eleştirilerle dolu "Her şeyi
yeniden düşünmek " başlıklı yazısında iç eleştiri olarak ifade edilecek
değerlendirmelerde bulunmuştur. Dilipak yazısında "İnsanlar bize
bakıp Müslümanlıktan soğuyorlar . Bizden ayrılan yada bizi
eleştirenleri dışlıyoruz. Cemaat yapıları da öyle, dernek,çiler de .
Siyasetçisi de. Yanlış ! Böyle bir yere gidemeyiz . Beka endişeniz
gerçekleşir" demiştir. Yine yazısının içinde "(Fe eyne tezhebun)
Bu gidiş nereye "diyerek yanlış yapılanlara dikkat çekmiştir.
*Ben Dilipak'ın bu yazısının içinden "Bizi eleştirenleri dışlıyoruz"
olanını alıyorum. Gerçekten de eleştirilere tahammülü olmayanlarla
karşı karşıyayız. Bu sadece Din'de değil, Siyasette hatta futbolda
bile oluyor ama özellikle Dilipak'ın da yazdığı gibi eğer dini konularda
eleştiriyorsan düşman, rakip veya muhalefet oluyorsun. Aslında
toplum olarak bizim din ile bir alıp veremediğimiz yok. İslam dini
ülkemizin temel direği ve bu temelin içinde dinimize zarar veren
kişileri eleştiriyoruz. Haddini aşan söylemlerde bulunan zatları
ve söylemiş oldukları sözleri eleştiriyoruz.
*"Ümraniye'de (Fıkıh-der) isimli derneğin bünyesinde faaliyet gösteren
ruhsatsız yatılı kuran kursunda çok sayıda çocuğun istismara uğradığının
ortaya çıkmasının ardından mağdur çocuklar ve ailelerinin anlatımları
ve çocukların beyanları yaşanan dehşeti gözler önüne sermiştir. "Ondört
yaşında ki (Y.İ)'nin anlattıkları ise çok ilginç " istismara uğrayan en az
30-35 kişi çocuk var. Bazı arkadaşlarımız eğer konuşurlarsa hocanın
cinlerinin kendilerine musallat olacağını söyleyip susuyorlar "demiştir.
İstismara uğrayan diğer (İ.T) isimli çocuk'da "Kurs sorunlusu ve eğitmenler
cinsel el kol şakaları yapıyorlardı. Bazı arkadaşlarımızı kucaklarına
alıyorlardı. İşin dayak boyutu da vardı. Çekiçlerle dövülüyorduk. Dayak
yediğimiz haftalarda bizi eve yollamıyorlar dı." Alıntı: Cumhuriyet
*Bu çocuklara yapılanlar reva mı ? Yazık değil mi ? Günah değil mi ?
Bu yapılanların vebali kimin olsun ,tabi ki bunu yapanların olsun. Allah
onları kahreylesin. Bu dünyada helak olsunlar. Bu kadar beddua yeter
herhalde, dinen olaya bakış açımız böyle . Birde bu işin hukuksal yönü var.
Kesinlikle öyle salıverilmesinler her biri istismarda bulundukları çocuk
sayısı kadar ceza alsın. 30-35 çocuğa istismar da bulunmuşlardı ya her
çocuk için bir yıl ceza alsalar her biri 35 yıl ceza almış olur. Yinede yetmez
adalet cezasını verse de insanlık ölmüş , insanlık bitmiş bundan gayri
bu çirkeflere idamda verilse eskisi olmaz. İşte bu sebepledir ki İslam
dini ehil kişiler tarafından eğitim verilerek öğretilmesi gerekir. Vatandaşlar
şöyle düşünmelidir , "bu benim çocuğumda olabilir" diyerek kesinlikle
bana neci olmayın.
-Sosyal Doku vakfı; Nurettin Yıldız "Kadınların 90 kilometreden fazla
araba kullanması haramdır" dedi. İlahiyatçı Yılmaz her zaman olduğu
gibi yine tartışma yaratacak bir açıklamaya imza atmıştır."İstanbul'dan
Bolu'ya bir hanımefendi araç kullanarak ,veya başka bir bayanın aracına
binerek gidemez. Fıkıh açısından yani dinimizin hükumeti açısından tek
sorun kadının direksiyonun başında yanında mahremi yokken 90 km'den
fazla araç kullanmasıdır. Çünkü Peygamber efendimiz kadının 90 km'den
fazla bir yere bir tane ,iki tane, üç tane kadında olsa yanında mahremi
olmadığı sürece gitmesini yasaklamıştır" demiştir. Öncelikli olarak (Fıkıh)
nedir? "Fıkıh Arapça kökenli bir sözcüktür. Bir şeyin özünü ve inceliklerini
kavramak anlamındadır" Fıkıh ince anlayış, keskin idrak ve konuşanın
amacını anlamak anlamında kullanılmıştır."
Sosyal Doku vakfı başkanı ;Nurettin Yıldız böyle söylemiş olabilir. "Kadınların
yolculuğa çıktıklarında yanlarında mahrem bulunmasının gerektiğini ifade
eden hadislere bakıldığı zaman, bunların farklılıklar arz ettiği görülmektedir.
Öte yandan Peygamberimiz, kadınların yanlarında hiç mahremleri bulunmadan
yolculuğa çıkabileceği bir zamanın geleceği konusunda (Müjde) vermiştir.
Onun bu müjdesinin gerçekleştiği (Adiyy b Hatim) hadisinde de açık bir
şekilde anlatılmaktadır. Bu konuda ki hadislerin farklılıklar arz etmesi ve
(Adiyy) hadisinde kadınların bir gün mahremsiz olarak ta kalkıp hacca
gidebileceğinin ifade edilmesi , kadınların mahremsiz olarak yolculuğa
çıkmasının "illete dayalı bir yasaklama" olduğunu açık bir şekilde
göstermektedir. Dolaysıyla yasağa sebep olan illet (engel) ortadan kalktığında
yasak da ortadan kalkacaktır. (Adiyy) hadisinde açık bir şekilde görüleceği gibi
kadınların mahremsiz olarak yolculuğunun yasaklanmasının sebebi "yol
güvenliğinin bulunmamasıdır" (Alıntı: net Fetva)
Bu durumda Nurettin Yılmaz'ın söyledikleri havada kalmıştır. Adiyy hadisini
okuyanlar gerçeği göreceklerdir. Bilindiği üzere Nurettin Yılmaz bundan öncede
tuhaf fetvalarıyla sık sık gündeme gelmiş ve "Yatak yorgan battaniye cinsel
dürtüleri rahatsız eden yapıda olmamalı" demiş bir fetvasında ise "dayak
yiyen kadın şükretsin" demiştir.
|
|||
Etiketler: BASINDAN, YANSIMALAR, , |
|