|
|||
İBN-İ SİNA | |||
*İbn-i Sina'nın tam adı; Ebu Al El-Hüseyin İbn-i Abdullah İbn-i Sina
El-Belhi'dir. Ne isim ama tam patenti alınacak isim, ileride belki
lazım olur. Tabi ki bu ismi telaffuz etmek hayli zor olduğu gibi insanın
bu ismi aklında tutması da bir o kadar zor. Neyse biz İbn-i Sina diyelim
olsun bitsin .
*Samanoğlu Sarayı maliye katiplerinden ve saygın bir bilim adamı olan
Abdullah Bin Sina'nın oğlu olan İbn-i Sina Batıda ise "Avicenna" adıyla
tanınırmış. "İbn-i Sina'nın batılılar tarafından benimsenmiş adıdır.
İbn-i Sina olarak kabul etmediklerinden dolayı ismini değiştirip bu
şekilde kullanmışlardır. İbn-i Sina'ya latinler tarafından verilen isimdir,
ve manası "doctor of doctors" anlamına gelmektedir."
*22 Ağustos 980 yılında günümüz Özbekistan'da yer alan Buhara yakınlarında
Afşana kentinde doğduğu söylenmektedir. Ortaçağ Avrupa'sında en
büyük tıp bilgini sayılan İranlı Müslüman bir bilgin ve düşünürdür.
Olağanüstü bir zekaya sahip olduğu söylenmektedir. İbn-i Sina
Samanoğulları hükümdarlığı döneminde yaşayan biri olduğu için tarihin
sayfalarında biraz Samanoğulları Padişahlığı hakkında araştırma yapınca
baktım içinden çıkılmaz bir hal aldı. Onun için kısa özet şeklinde
yazmaya çalıştım. "Samanoğullarının kökenleri ve anayurtları hakkında
kesin bir bilgiye ulaşılamamıştır. Kaynaklarda genellikle Samanoğullarının
soyunun Sasani Hanedanından geldiği rivayet olarak anlatılmaktadır.
Samanoğullarının Türk kökenli olduğunu ve Oğuz kabilesine bağlı olduğunu
öne sürenlerde vardır." Neyse biz bu işin içinden çıkamayacağız galiba
bırakalım Samanoğulları dağınık kalsın.
*İbn- Sina (Kuşyar) isimli bir hekimin yanında tıp eğitimi aldıktan sonra,
Buhara'da babasından ve dönemin ünlü bilginlerinden özel dersler
alarak iyi bir eğitim almıştır. Olağan üstü hafızası ve zekası olduğundan
14 yaşına yaşına geldiğinde öğretmenlerini geçmeye başlamıştır. Sina;
felsefe, edebiyat, matematik, tıp gibi çeşitli alanlarda engin bir bilgi
birikimine ulaşmıştır. 16 yaşında tekrar tıbba dönmüş ve bu konuda ki
bilgileri öğrenmekle kalmayıp yeni tedaviler de geliştirmiştir. 19 yaşında
ise doktor unvanı elde etmiş ve ücret almaksızın hastaları tedaviye
başlamıştır. İbn-i Sina, Samani hükümdarı olan Nuh Bin Mansur'un
hastalığını iyileştirmesi üzerine Buhara'da ki olağanüstü zengin olan
kütüphaneden dilediği gibi yararlanmasına izin vermiştir. Bu kütüphanede
bulunan kitaplar, bilgisinin dahada derinleşmesine ve düşüncelerinin
gelişmesine büyük katkıda bulunmuştur. Sina; 21 yaşına geldiğinde artık
dönemin en büyük hekimlerinden biri sayılıyordur.
*"Dünya ,aklı olup,dini olmayan adamlarla ve dini olup, aklı olmayan
insanlar olarak ayrılmıştır" diyen Sina; İslam felsefe geleneğinin zirvesinde
bulunduğu dönemde felsefi sistemde özellikle Farabi'ye çok şey borçludur.
Kendisi bir bakıma Farabi'nin öğrencisi ve halefi olarak görülmekteydi.
Bununla birlikte üstadını aşmış, tarih içerisinde onun adını ikinci derecede
bırakmıştır. Çünkü seleflerinden çok daha parlak ve sistem sahibi bir müellifti.
*İbn- Sina'nın en büyük yapıtlarından biri (Ktabu'ş-Şifadır). Sağlık Kitabı,
insanlık tarihinde tek bir kişi tarafından yazılan en kapsamlı yapıt olan
Kitabu'ş-Şifa mantık , fizik, geometri, astronomi, matematik, müzik ve
metafizik konularında dönemin tüm bilgilerini bir araya getiren bir
ansiklopedir. İbn-i Sina her şeyden önce bir hekimdir ve bu alanda ki
çalışmalarıyla tanınmıştır. İbn-i Sina ;" Aletlerin en faydalısı kalemdir"
diyerek tıp ve ,felsefe alanına ağırlık verdiği değişik alanlarda tam ikiyüz
kitap yazmıştır.
|
|||
Etiketler: İBN-İ, SİNA, , |
|