|
|||
REFET KÜÇÜKTİRYAKİ | |||
-Refet Küçüktiryaki isminde birisini hiç duydunuz mu ? Mutlaka
duymuşsunuzdur. "12 Eylül'ün emniyet müdürünün mektubu
Kenan Evren'in arşivinden çıktı. Alevi soykırımını ben başlattım.
40 bin Kızılbaş,a kan kusturdum" demiş. Ne kadar çok cesaretli
değil mi, cesaretine hayran kalmamak elde değil. Ama bir o kadarda
utanç verici bir söylem. Türkiye Cumhuriyeti uzun yıllar "Ermeniler
Türkleri katletti" soykırımını dünyaya kabul ettirmeye çalışırken ,
meğerse içimizde bir alevi soykırımcısı varmış da bizim haberimiz
yokmuş. Küçüktiryaki; bir röportajında açık açık "Gladyo'nun elemanı"
olduğunu söylüyor. "Beni emniyet genel müdürü yapan Başbakan
Süleyman Demirel değildi. Ben, beni keşfeden Amerikan Hükumetinin
Ankara temsilcilerinle tavsiye üzerine bu göreve atandım" demiştir.
Gladyo ne demek; 2 Dünya savaşından sonra ABD tarafından uluslar
arasında yaygın olarak kullanılan ve dünya ülkelerinde insanların
arasında iç savaş çıkarmak için oluşturulan bir gizli örgüttür. Refet
Küçüktiryaki ; Bir Gladyo elemanı olarak ne yapmış. Onuda Emniyet
Genel Müdürü olduğu sırada Kenan Evren'e yazdığı ve Cumhurbaşkanlığı
arşivinden çıkan imzalı mektubundan öğrenmiş bulunuyoruz. Mektup'ta
"Yavuz Sultan Selimden sonra en büyük Alevi-Kızılbaş düşmanıyım.
Malatya il merkezinde 40 bin Alevi,ye kan kusturdum. Türkiye'de ilk
defa resmi olarak Alevi soykırımını devlet adına başlatan benim" demiştir.
Küçüktiryaki sözlerine şu şekilde devam ediyor. "1976 yılında ben
Malatya'da Valiyken Malatya emniyet müdürü olan ki- oda en az benim
kadar Alevi-Kızılbaş kasabadır. Abdülkadir Aksu'yu yardımcım yaptım.
Ankara'da Alevi-Kızılbaşlarının oturduğu 'kurtarılmış bölge' adlı semtlere
kan kusturan Reşat Akkaya'yı Ankara emniyet müdür yapan benim"
diyerek yapmış olduğu rezilliği övünç içinde anlatmıştır.
-Küçüktiryaki'nin bu yazmış olduğu mektuptan neyi anlamış oluyoruz.
Mektuba göre Küçüktiryaki'nin tescilli bir alevi düşmanı olduğunu
anlıyoruz. Bu hayatta hiç bir şey gizli kalmamıştır, ne kadar saklanırsa
saklansın gerçeklerin bir gün ortaya çıkmak gibi saplantısı vardır.
Hiç bir sır sonsuza kadar saklanamaz. Ama bunun bir sır olduğu da
söylenemez yani iki kişinin arasında ki bir özel mektuplaşma değil,
resmen devlet belgesidir. Küçüktiryaki yaptıklarını söylemekle kalmıyor
adeta övünüyor."Soykırımı devlet adına başlatan benim. Yavuz Sultan
Selim'den sonra en büyük Alevi-Kızılbaş düşmanıyım " diyerek bu anlayışın
bir izahı bir geçerli tarafı var mı ? Vallahi yok.
-Küçüktiryaki mektubun başka bölümünde ki ifadesinde ise "beni silah
kaçakçılığıyla suçlayanlara şunu söylemek isterim ki ben, Bulgaristan
üzerinden gelen komünist silahlarla alevi kasaplığı yürütmüş adamım"
diyerek ne kadar acımasız, ne kadar zalim olduğunu bir kez daha
vurgulamıştır. Küçüktiryaki,yi yaptıklarıyla baş başa bırakalım, vicdanıyla
muhakeme yapsın , belki insafa gelip de kendi kendini cezalandırır.
Ama benim merak ettiğim , bu tür insanların hiç mi vicdanları sızlamaz
yüzlerce masumu hiç mi düşünmez ,geride kalan yetim ve öksüzlere
hiç mi acımazlar, bir insanın dini inancı ne olursa olsun sonuç itibariyle
insan-insandır, insanlığa yapılan en kötü muamele soykırımdır.
-Küçüktiryaki bu mektup ortaya çıktığında kendisine mektup ile ilgili
olarak yöneltilen sorulara karşılık "bu sözlerden haberim yok" diyerek .
"ben kalkıp da her hangi bir polise 'işkence yapın' diyemem. Buna yaradılışım
izin vermez. Peki nasıl oldu diyeceksiniz ? Jandarma olaya müdahale eder.
Jandarma da o köylerden çıkmıştır. Nasıl olur böyle şeyler anlamıyorum.
Ne bir kişiye tokat attım nede bir kişiye 'tokat atın' dedim" diyerek güya
mektup'ta ki yazılanları yalanlamaya çalışmıştır.
|
|||
Etiketler: REFET, KÜÇÜKTİRYAKİ, , |
|