Moved Permanently

-Atena Daemi, ölüm cezasına karşı mücadele eden ve kadın haklarını savunan bir aktivist,tir. İran'da barışçıl aktivizmi nedeniyle yedi yıl hapis cezasına mahkum edilen Atena mevcut durumda ceza evinde tutuluyor. Suçu ne mi ? Ölüm cezasına karşı çıkan broşürler dağıtmak ve sosyal medyada İran'ın uyguladığı ölüm cezalarını eleştirmek. İran'da 2009'da ki tartışmalı Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonrasında gerçekleştirilen yaygın protestolara atıfla, "Siyasi aktivizmi 88'den (2009) öğrendim" diyen Atena o günlerde yaşananların hayatında bir dönüm noktası olduğunu ifade etmiştir. Bir çok insan gibi Atena Daemi,de İran'da ölüm cezasının kaldırıldığı günlerin hayalini kuruyor. Facebook ve Twitter,da İran'ın uyguladığı ölüm cezalarını eleştiren Atena, bu konuyla ilgili broşürler dağıttı ve genç kadınların öldürülmesine karşı gerçekleştirilen protestolara katılmıştır. Bu sıradan faaliyetler İran'da ne yazık ki çok cesur olmayı gerektiriyor.

-2014' de 26 yaşında olan Atena, evinin önünde gözleri bağlanarak gözaltına alınmış.
Ceza evindeki tutukluluğunun ilk 28 gününde tuvaleti bulunmayan , böceklerle dolu bir hücrede tutulmuş. Atena daha sonra tutulduğu Ceza evinden gizlice ve hukuka aykırı bir şekilde başka bir ceza evine sevk edilmiş. Buradaki gardiyanlar Atena,yı taciz etmişler, diğer mahkumların Atena,ya saldırmaları için kışkırtmışlar.

Atena,ya uygulanan zalimane muamele , daha iyi bir İran talep eden insanlara yönelik yoğun baskıların bir diğer örneğidir. İran'da onlarca kişi ceza evinde tutuluyor, diğerleri ise gözetim altına alınarak , soruşturmalar ve uzun süreli yargılamalarla sessiz kalmaya zorlanıyor. Atena,da  İran'da ve tüm dünyada insan hakları savunucularına ilham vermeye devam ediyor. Ancak o aynı zamanda doğayı ve dışarıda zaman geçirmeyi seven bir genç kadın. Aslında 2013'de Hasan Ruhani'nin İran Cumhurbaşkanı olarak seçilmesi, tüm dünyada İran'da ki insan hakları durumunun iyileşebileceği yönünde bir beklenti yaratmıştı. 

Atena Daemi,nin de aralarında bulunduğu çok sayıda insan hakları savunucusu tamamen barışçıl insan hakları faaliyetleri nedeniyle ulusal güvenlikle bağlantılı suçlar yöneltilerek ağır hapis cezalarına mahkum edildi.

-İran'da, uluslararası Af Örgütü gibi sivil toplum örgütleriyle veya (BM) ve Avrupa Birliği gibi devletler arası örgütlerle ,insan hakları kaygılarıyla ilgili iletişim kurmak da suç niteliği taşıyan eylemlere "Kanıt" olarak gösterilmeye başlanmıştır.

-İran'da sadece Atena Daemi bu haksızlıklara maruz kalmıyor. Yine Karikatürist Atena Farghadani 'de 

"Haziran 2015'de 12 senelik hapis cezasına çarptırılmıştır.
Doğum kontrolünü yasaklayan bir yasa tasarısı hakkında çizdiği karikatür nedeniyle Ağustos 2014'de parlamento üyelerine hakaretten suçlanmıştır. Ulusal güvenliğe yönelik tehdit oluşturmak ve sistem karşıtı propaganda yapmak suçlarından hüküm giymiştir. Hapishanede ki kötü koşulları protesto etmek için başlattığı açlık grevi nedeniyle sağlığı hızla kötüleşmiştir."

-Farghadani avukatı ile (buraya dikkat) "el sıkıştığı için ikisi de gayri meşru cinsel ilişki kurmakla " suçlanmıştır. Avukatı 13 Haziran 2015'de tutuklanmasının ardından kefaletle serbest bırakılmıştır. 

Yine Ağustos ayında Farghadani'nin hapishanede bakirelik ve hamilelik testlerine zorlandığı rapor edilmiştir." Hapishanede tutulan bir kadına "bakirelik ve hamilelik" testi yapmak veya zorlamak ne kadar saçma bir şey hatta böyle bir şeyi gerçekleştirmek karanlık çağ zihniyetidir. Hapishanedekikadını bu teste tabi tutmak, demek ki İran hapishanelerinde yeterince güvenli bir ortamın olmadığı anlamındadır. 

-Tabi ki bunlar sadece İran'da yaşanmıyor. Buna benzer olaylar Suudi Arabistan'da yaşanıyor. Suudi rejimi 2015'den beri tutuklu bulunan insan hakları aktivisti Esra El Gamham hakkında , Katif'de ki protestolara destek verdiği için başı kesilmek suretiyle idam kararı verdi. İdama mahkum edilen 

Gamham 'ın son sözleri; "Suçsuz olarak idama gidiyorum. Allah ve iyi insanlar adaleti tesis edecektir" demiştir. İnsanların kendi haklarını araması ve diğer insanların haklarını araması suç ve idam, ne kadar saçma bir adalet, "Allah'ın  verdiği canı Allah alır" diyenler lütfen duyarlı olun.