İlçe Başkanı, açıkça itiraf ediyor ve; “Hırsız, bizim hırsızımız. Hainlere değil, hırsız olsak bile bize oy verin” mealinde konuşuyor. Hiç utanmadan ve yüzü hiç kızarmadan bunu söylüyor.
Değerli okuyucularım; “Bu kadarına pes!” demekten başka bir söz bulamıyorum. Hani, çok ünlü bir söz var. “Merd-i kıpti, şecaat arz ederken sirkatin söyler” Yani, Çingenenin merdi yiğitliğini söylerken, hırsızlığını da söylemiş demek oluyor.
İşte, tam da bu söze uygun bir açıklama, Mersin’in Çamlıkaya İlçesinin Adalet ve Kalkınma Partisi İlçe Başkanından gelmiş.
Başkan, kendi adaylarına oy isterken ağzından kaçırıyor. Neyi kaçırıyor? Oy istediği Belediye Başkan adayının “hırsız” olarak söylendiğini.
HIRSIZ, BİZİM HIRSIZIMIZ!
Başkan, heyecanlı ve çok haklıymış gibi konuşuyor. Bu ülkeye ihanet edenlere yani hainlere oy vermeyin, bizim adayımıza oylarınızı verin demek istiyor.
Adaylarının bu durumu hatırlatılınca da, “Evet, hırsız bizim hırsızımız. Ama, biz ona sahip çıkarız, siz de sahip çıkın” demek istiyor.
Değerli okuyucularım; Hukukta temel bir kural vardır. “Sanık, suçunu itiraf ederse, başka delil aranmaz.”
Her şey ortada. Hırsız, onların hırsızı. “Merd-i Başkan, sirkatin söylediğine göre”, yapılacak iş her birinin kollarına kelepçeyi takmaktır. Hem de ters kelepçe!