301 Moved Permanently

Moved Permanently

The document has moved here.

AK Parti Kadın Kolları Başkanı Sena Tenim’den Saray Belediyesi’ne: Gençler Proje Bekliyor, Süslü Faaliyetler Değil

Sıla bebeğin ölümüne ilişkin davanın görülmesine başlandı

Tekirdağ'da fırtına nedeniyle su alarak yan yatan teknedeki 2 kişi kurtarıldı

Kırklareli TSO Başkanı Soner Ilık, Kırklareli İl Tarım ve Orman Müdürü Gökhan Karaca’yıziyaret etti

Yazı Detayı

06 Haziran 2019 - Perşembe 15:04

Bu yazı 982 kez okundu

EMEK

-İnsan çalıştığının karşılığını almak, görmek istiyor. O yüzden buna

emek diyoruz. Emek çok önemli bir değerdir. Hiç kimsenin emeği

gasp edilmemeli , her kes emeğinin karşılığını almalı, emeğin

karşılığı yeterince verilmediği zaman bunun adı emek hırsızlığı

oluyor. Bizim safımız açık ve bellidir. İşçiysek emekçi oluyoruz,

amale oluyoruz, varoş oluyoruz, kenar mahalle oluyoruz, asgari

ücretli oluyoruz, iki milyar maaşla neler yapılmaz ki oluyoruz. Hak

yolunda, hak için mücadele vermek şereflerin en güzelidir. Yaşasın

alnının teriyle emeğini kazanan güzel emekçi insanlar.

-Türkiye'de mevsimlik işçiler sağlıksız yaşam koşulları ve standartların

çok altında bir çalışma sistemi içerisinde oldukları için emeğin

sömürüye çok açık olarak dönüştüğü bir durumdur. Mevsimlik

işçilerin yaşam koşulları oldukça ağırdır, çalışmak için geldikleri bu

yerlerde içme-yeme ve barınma konularında aşırı derecede sıkıntı

yaşamaktadırlar. Kış aylarında tükettiklerinin karşılığını yaz aylarında

tarlalarda çalışarak ödemek için geldikleri bu yerlerde adete sürünüyorlar.

Tarım işçiliği dünyada inşaat sektörünün ardından en tehlikeli ikinci

sektördür. Türkiye'de tarım işçilerinin yaşam koşullarının sağlıksız

olduğu gibi , iş sağlığı ve güvenliği anlamında da ciddi riskler ve

sıkıntılar bulunmaktadır. Özellikle mevsimlik işçilerin tarım alanlarına

ulaşımının işverenler ve taşeronlar tarafından çok düşük standartlı

kötü koşullarda organize edilmesi bir çok kazaya yol açmıştır. Tarım

işçilerinin olumsuz çalışma koşullarından ötürü yaşanan sorunlar, can

kayıpları her yıl olduğu gibi bu yılda devam etmektedir. Kaliteli bir

çalışma yapılabilmesi ve kaliteli bir verim alınabilmesi için taşeronların

ve tarlalarda (dayıbaşıların) bu emeği sömüren kişilerin egemenliğinin

hemen bitirilmesi gerekmektedir.

-Peki Mevsimlik işçinin yanında, fabrikada çalışan işçinin bir farkı var mı ?

bana göre yok. Türkiye'de işçi haklarının tartışılması gerekir. Çalışanların

en büyük sorunu , çalışanın hakkını göz göre gasp eden bir kısım patron

vardır. Bazı patronlar vardır ki işçilerine gün yüzü göstermezler. Bir çok

işçide işini kaybetme korkusuyla patronlara ve yöneticilere sesini çıkarmaz.

Bunun altını çizerek yazıyorum. Bazı patronlar diyorum, her patron aynı

değil. Onun için işçilerin çalışırken yaşadıkları bir kaç tane sıkıntıyı burada

yazmak istiyorum.

"Patron yeni bir araba alır. İşçi Patronuna 'hayırlı olsun, güle güle kullan

efendim" der. Patron 'sen daha çok çalışırsan daha iyisini alabilirim" der.

*"Kaç lira verirse versin işçinin maaşını asgari ücretten gösterir. Vergiden

kaçırır, emeklilik ikramiyesinden kırpar. * Zorla fazla mesai yaptırır, mesai

ücreti ödemez. Çünkü ona göre işçinin tek bir vazifesi vardır, sorgusuz

sualsiz çalışmak. * Mobbing uygulayarak işçiye sürekli psikolojik baskı

uygular. İşçi kendini işyerinde değil de cezaevinde hisseder. (Mobbing

ne demek ; "Mobbing yada bezdiri, bir grup insanın bir kimseye veya

başka bir gruba sosyal kabadayılık yapması, psikolojik şiddet, baskı,

kuşatma, taciz rahatsız etme veya sıkıntı vermek anlamına gelir." En iyi

açıklaması ise yıldırma veya iş yerinde psikolojik terör anlamındadır.

*Yıllık izinleri kullanırken zorluk çıkartır. Hafta sonlarını yıllık izine sayar.

Hiç bir zaman istediğin tarihte izin vermez. İzinleri bayramla birleştirmez.

*Sigortanı sen işe girdikten çok sonra yapar. Sigortanı yaptırana kadar

peşinden aylarca koşturursun. * Tazminat vermemek için seni işten

çıkarmaz. İşten çıkman için psikolojik baskı uygular. *Sana işçisi gibi değil

kölesi gibi davranır. Utanmasa arabasını bile yıkatmaya kalkar. * Her zaman

ağlar. Ekonomi hep kötüdür. İşleri hep kötüdür. Piyasa bir türlü açılmıyordur.

Çünkü sana zam vermemek için bahaneye ihtiyacı vardır. * Maaşları repoya

yatırır. İşçinin maaşını hep 3-4 gün geç verir. *Ona göre iş her şeyden önce

gelir. Önce iş sonra işçinin hayatı gelir.* Taşeron ; işçilerin hakkını gasp etmek

için ellerinden geleni yaparlar. *Sendikalı işçiyi sevmezler. Hakkını arayan

işçi onlara göre anarşist, solcu ruhludur." Ülkemizde işçilik can çekişmektedir.

Ne ölüyor nede öldürülüyor. Karın tokluğuna birilerinin zevk ve sefa içinde

yaşasın diye çırpınıp dururlar.

Etiketler: EMEK, ,

Yorumlar

Adınız	:
Yorumunuz	:
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.