|
|||
SEYYİD KUTUB | |||
-Seyyid Kutub; tam adı : Sayyid Qutb Ibrahim Husayn Shadhili'dir.
09 Ekim 1906 tarihinde Mısır'ın Asyut kasabasına bağlı Kalia
köyünde dünyaya gelmiştir. Aslen Arabistanlıdır, bir diğer rivayete
göre Hindistanlı olduğu da söylenmektedir. Seyyid Kutub ilköğrenimini
köyünde tamamlamış orta ve lise tahsilini el-ezher'de gördükten sonra
Kahire Üniversitesi Darul Ulum Fakültesine girmiş ve buradan 1933 yılında
mezun olmuştur, mezun olduğu Fakülteye aynı yıl öğretim görevlisi olarak
tayin edilmiştir. Seyyid'in babası köyde sayılan ve ileri gelenlerden birisidir,
annesi ise çok mütedeyyin ve asil bir aileye mensup birisidir. Seyyid Kutub
iki kız kardeşi ve birde erkek kardeşi vardır. Seyyid Kahire'de okurken babasını
kaybedince, annesinin ve kardeşlerinin mesuliyetlerinin kendisinin üzerinde
olduğunu biliyordu. O yüzden köyde yaşayan annesini Kahire'ye taşınmaya
ikna eder ve hemen taşınırlar. Fakat çok kısa bir süre sonrada annesi aniden
vefat eder, artık kardeşleriyle birlikte yalnız kalmışlardır. Seyyid Kutub bu
durumdan oldukça etkilenmiştir. Kendisini hayatta yalnız hmeye başlamıştır,
ama kardeşlerini'de kol kanat germek zorunda olduğunun da bilincindedir.
-Buraya kadar tamam; Seyyid Kutub'un biyografisi ile ilgili olarak kısa bir
bilgilendirme yaptım. Günün birinde Tekirdağ'dan İstanbul'a seyahat ederken
birlikte yolculuk ettiğim kişiden dinlediğim hikayenin biraz daha genişletilerek
detaylıca yazıldığını Sosyal medyada gördüm. Aynen aktarıyorum; "Seksenli
yılların başı idi. Fatih'te bir kitapçı'da raflardaki kitaplara bakıyordum.İçeri
bir delikanlı girdi, beni orada çalışan biri zannederek dedi ki "Abi bir şey
sormak istiyorum; ben bilmeden Seyyid Kutub denen adamın tefsirini
satın aldım, meğer adam sosyalistmiş. Şimdi onu elimden çıkarmak istiyorum,
verdiğim paranın bir kısmını olsun alabilmek için bu kitabı satsam, aldığım para
helal olur mu ?" Bende ucuza bir kitap yakaladık diye düşünerek, getir ben
satın alayım dedim. Çocuk şaşırdı, "Abi alay etmiyorsun değil mi ? " dedi.
Ben daha cevap vermeden sorulan makamın sahibi olarak dükkandaki
görevli araya girdi. "Kardeşim bize soruyorsan Seyyid Kutub'un adını bile
ağzına alma !" deyince bende meselenin üzerine gitmedim." Bu hikaye bu
şekilde eğer Seyyid Kutub'un yazılarını okumuşsanız burada anlayacağınız durum.
Seyyid Kutub sosyalist geçmişi olan bir alim ve eylem adamıdır. Sosyalist din
görevlisi olur mu ? olmaz mı ? Orası benim sorunum değil ama tarihte böyle
birisi var, ve bu kişi eceliyle ölmemiş idam edilmiştir. Şimdi neden idam edildiği
ile ilgili olarak bilgileri aktaralım.
-Seyyid Kutub'un "Yoldaki İşaretler" kitabı sebebiyle idam edildiği söylense de
diğer bir yandan da Seyyid Kutub'un asılma nedeninin din davası olduğu ve bu
sebepten asıldığı söylenmektedir. Halbuki Seyyid Kutub'un (İhvan-ı Müslimin)
adlı örgütün üyesi olduğu ve Cemal Abdunnasır'a suikast ve darbe girişiminde
bulunduğu için tutuklanarak asıldığı söylenmektedir. 27 Kasım 1954 tarihinde
Mısır Devlet Başkanına suikast girişimi yapılmış ve Seyyid Kutub tamda o sırada
(İhvan-ı Müslimin) saflarına yeni katılmıştır. Bundan dolayı (İhvan-ı Müslimin),e
mensup bir çok kişi ile birlikte Seyyid Kutub'da tutuklanmıştır. Seyyid Kutub, on
beş yıl ağır hapis cezasına çarptırılmış ve "Limanneze" hapishanesinde cezasını
çekmeye başlamıştır. Dönemin Irak Devlet Başkanı; Abdus-Selam,m; Cemal
Abdunnasır'ı ziyaret ederek Seyyid Kutub'u serbest bırakılmasını ister. Bunun
üzerine Seyyid Kutub 1964 yılında serbest bırakılmıştır. Hapisten çıkan Seyyid
1965 yılında "Yoldaki İşaretler" adlı kitabını yayımlayınca tekrar tutuklanır ve
gerekçe olarak da İhvan-ı Müsliminin devlete karşı darbe girişimini ileri sürerek
Seyyid Kutub'u darbecilikle suçlayıp Sosyalist İslamcıyı 22 Ağustos 1966 tarihinde
idam etmişlerdir.
|
|||
Etiketler: SEYYİD, KUTUB, , |
|