Ülkemizde son günlerde çocuklara yönelik yapılan çirkin hareketler çok sıkça yaşanmaktadır. Kamuoyunu uzun süredir meşgul eden bu çocuk istismarı maalesef ülkemizde başını aldı gidiyor. Çocuklar çocukluğunu yaşamak isterken büyüklerin çocuklara yapmış olduğu bu istismarı şiddetle kınıyorum. Mahallemizde orta yaşın üzerinde bir vatandaş ile bu çocuklara yapılan çirkinlik üzerine biraz sohbet ettik, oda bu çirkinlikleri televizyondan izlediğini ve de gazetelerden okuduğunu söyledi ve kendisine ne yapılması gerekir dedim oda; Öncelikli olarak burada devlete çok büyük görev düştüğünü söyleyip ve çocuklara yönelik yapılan istismarın faillerini de en ağır şekilde cezalar verilmelidir ve özellikle vakıflarda ve yurtlarda işlenen çocuk istismarı hadiseleri ise kesinlikle af edilmemeli" demiştir.
Çocuklara yapılan istismar zaten çocuk olduğu için çocuk ya zaten bir şeyden anlamaz zihniyetiyle yapıldığını düşünüyorum ve istismar çocukluktan çıkana kadar uzun süre devam ediyor. Eğer tacizci istismarı daha da ileri safhaya taşımışsa bu kez tehdit ederek de taciz devam etmektedir, tacize uzun süre maruz kalan çocuk veya yetişkinliğe yaklaşmış olan kişi artık bu duruma dayanamaz bir hale gelince nihayetinde anne ve babasına taciz olayını anlatmaktadır. Etrafımız çocuklarımıza bebeklerimize cinsel istismarda bulunan veya bulunmaya çalışan sapıklarla dolmuş, bu konuyla ilgili anne ve babalara çok iş düşmektedir, çocuklarını bu konuyla ilgili olarak çok iyi eğitmeleri gerekmektedir.
Çocuklarımıza yapılan bu zulmün asla cezasız bırakılmaması gerekir. Çocuk istismarının kişilerde hastalıkmış gibi görülmesi yanlıştır. Bu çirkin insanların küçücük bedenlere yaptıkları iğrençlikler niye niçin cezasız kalsın ki? Öyle cezalar verilsin ki yeni yeni çocuk istismarcıları türemesin.
22 Mart 2016 Tarihinde Karamanda 10 erkek öğrenciye yönelik cinsel istismarda dönemin Aile Bakanı: Sema Ramazanoğlu "Buna bir kere rastlanmış olması, hizmetleriyle ön plana çıkmış bir kurumumuzu karalamak için gerekçe olamaz" diye konuşmuştu. Böyle destekleyici konuşmalar yapıldığı sürece bu tür taciz vakaları bu tip kurumlarda yaşanmaya devam edecektir. Bu çocuk istismarının ve taciz olaylarının önüne bu tür yaklaşımlarda bulunarak geçilemez.
Hatta bu tür kurumların daha sık denetlenmesi gerekmektedir. Buralarda kalan ve eğitim gören çocuklarla eğitim alanında görev müfettişlerinin birebir konuşup öğrencilere eğitim, öğretim veren öğretmenlerinin hakkında bilgi almaları gerekmektedir. Devletin kurumları bu çok hassas olan çocuklara yönelik istismar ile mücadele verebilmesi için çok sıkı bir çalışma yapması gerekmektedir. |