-1365-1469 yılları arasında Van gölü kıyısında kurulan Karakoyunlular devletinde de [hoca] unvanlı hükümdarlara rastlanmaktadır. Fakat genel olarak Müslümanlıkta din görevlisi olan kişilere [hoca] denilmektedir.
Yine eğitim alanında öğretmenlere [hoca] denmekte ve diğer taraftan ise akıl öğreten, öğüt veren kimselere de [hoca] denilmektedir. Fakat doktorlarda kendilerinden kıdemli olanlara[hocam] diye hitap etmektedirler. Birde futbol oynanırken futbolcuların maçı yöneten hakeme [hoca] dedikleri görülmektedir.
Sinan Cemgil ise "hoca " kelimesini çok daha farklı amaç için kullanmıştır.
"Sinan Cemgil , günümüzde de çok kullanılan "Hocam" hitap şeklini başlatan isimdir. Hikaye Ankara'da ODTÜ' de başlamış ve Türkiye'de her bölgeye yayılmıştır. Sinan Cemgil ,varlıklı ve aydın bir aileden gelişi, Sosoyal çevresi,aldığı eğitim ve yetenekleriyle İngilizce, Fransızca, İspanyolca, İtalyanca ve Latinceyi çok iyi biliyordu. Arkadaşlarına [Danteden] İtalyanca dizeler ve henüz Türkçeye çevrilmeyen Marks kitaplarını Türkçeleştirerek okurdu. Hatta anlatılanlara göre, Sinan Cemgil, bir gün mimarlıkla ilgili bir kitap bakmak için Arkadaşlarından biriyle Ankara'da İtalyan Kültür Merkezine gider. Oradaki kadın memurla İtalyanca ,yanındaki arkadaşıyla da Türkçe konuşur. Bu konuşmayı duyan görevli kadın dayanamayıp Sinan' sorar: "Ne kadar güzel Türkçe konuşuyorsunuz. Nerede öğrendiniz?" der."
-"Sinan Cemgil, bir kütüphaneden farksız, donanımı ,politik birikimi ve hitabet yeteneği de herkesce kabul edilen bir isim olmuştu. Bu nedenlerle arkadaşları kendisine "Hoca" diye hitap ederdi. Ancak Sinan Cemgil, tevazu göstererek başka bir amaçla "Hocam" 'lı cümleleri başlatıp yaygınlaştırdı.
Snan'ın "Hocam" dedikleri bildiğimiz hocalar değildi elbette. Amacı, müstahdeme, bakkala, otobüs biletçisine, arkadaşlarına vs, vs kimle konuşuyorsa "Sen benden daha iyi bilirsin" tevazusuyla karşı tarafa üstünlük ve öncelik sağlamış olup onere ederek insanlar arasında ki sınıf farkını kaldırmaktı. Hümanist halkçı ve eşitlik yanıyla en hoşuna giden kelimelerden biriydi bu. Sinan Cemgil'in slogan olmuş anlamlı sözlerinden biri olan "Biz ODTÜ'de İngilizce üç kelime öğrendik: Yanke Go Home" de unutulmayan duruşları arasındadır. Altmış sekiz kuşağın devrimci liderlerinden son derece iyi eğitimli, idealist ve "Hoca" lakaplı dopdolu bir karakter olan Sinan Cemgil, işçi, köylü ve emekçi sınıfının hakları uğruna can veren emperyalizm karşıtı bir yurtseverdi. "Hocamızı" buradan bir kez daha hatırlamış olalım." Kaynakça: serbest kürsü
-Her kesin hatırlayacağı ve severek izlenen bir TV dizisi için 2005 yılında dönemin Mili Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, "Hayat Bilgisi" dizisinde Perran Kutman'ın kendisine; Hocam değil. Öğretmenim diye hitap edilmesini isteyerek "Hoca Camide" demesine kızmıştı. Çelik, bu konuyla ilgili olarak "Üniversite öğrencisinin, öğretmenim demesi garip kaçar ama bir tv dizisinde [hoca] ile imam karıştırılıyor.
Hoca camide denilmesi doğru bir mesaj değil. Hoca ile İmamı karıştırmamak lazım.
Bu gün en büyük meselelerimizden birisi ,dil meselesidir. İlköğretim öğrencisinin , öğretmenim demesi sevecen, ama üniversite öğrencisinin öğretim elemanına öğretmenim demesi garip kaçar. O yüzden televizyon dizisinde hoca ile imam karıştırılıyor. 'Hoca camide ' denilmesi o yüzden doğru bir mesaj değil" demişti. Buradan şunu anlayabiliriz. İslam dini görevlilerine imam denilmesi, eğitim
görevlilerine öğretmenim [hoca-hocam] denilmesi gerekmektedir.
|