5 Aralık 1934 Yılında Türkiye'de Kadınlara Seçme ve seçilme hakkı verilmiş. Böylece 20.Mart.1930'da Türkiye'de kadınlara belediye seçimlerinde seçme hakkı verilmiş, 1933 yılında köy kanununda muhtar seçme ve köy heyetine seçilme hakkı verilmiştir, son olarak da 5 Aralık 1934'de ise kadınlara milletvekili seçme ve seçilebilme hakkı verilmiş. Böylece 1935'de ilk kez genel seçimlere katılan kadınlar mecliste on sekiz sandalye elde etmiştir.
Atatürk bir kez daha tüm dünyaya örnek olabilecek bir karara öncülük etmiş oluyordu. Kadınların siyasi hayatta seçme ve seçilme hakkını elde etmesi; Toplumsal hayatta gerçekleşen devrimlerin en önemlilerinden birisi olmuştur. "Yasanın çıkmasının ardından 7.Aralık.1934'de Türk Kadınlar Birliği
İstanbul'da Beyazıt meydanında büyük bir kutlama mitingi ve Beyazıt'tan Taksime bir yürüyüş düzenlemişlerdir."
Türkiye Cumhuriyetinin hatta ilk partisi Kadınlar Halk Fırkası olduğu söylenmektedir. Nezihe Muhiddin'in sürekli engellenen mücadelesi, kadınların seçme ve seçilme hakkını elde ettiği gün artık (KHF)'nın görevini tamamladığı için kendini feshetmesi istenmiştir. Nezihe Muhiddin "Tabiat olarak kadın ve erkek farklıdır ve kadın öncelikle annedir" demiştir. Ayrıca Muhiddin'e göre "Memleketin yükselmesi için en önemli koşul kadınların yükselmeseydi."
Türk kadınına örnek olmuş olan ve kadınların her alanda olması gerektiğini savunan halen çözülemeyen eşit işe eşit ücret sorunu için çaba gösteren, Nezihe Muhiddin elini attığı her işte başarılı olmuş ve toplum yararına yaptığı çalışmalarda da oldukça verimli ve etkin çalışmıştır. Nezihe Muhiddin ve arkadaşları hiç durmamışlar Türk Kadınlar Birliği adlı örgütü kurmuşlar ama birliğin siyasetle bir ilgisi yoktur birliğin kimsesiz çocuklara, fakir kadınlara yardım etmek onlara aş ve iş sağlamak gibi işleriyle uğraşmışlar.
Nezihe Muhiddin kadınların daha iyi bir yaşam sürmeleri için yılmadan, usanmadan uzun yıllar mücadelesine devam etmiştir. Israrlı tutumu sayesinde elde edilen seçme ve seçilme hakkı kadınlar için yapmış olduğu en büyük mücadelesidir. Türk Kadın Birliği kapatılır ve hakkında birçok dava açılır bu davalar üç yıl sürer ama davaların hiç birini kazanamaz ancak 1929 yılında bu davalardan afla kurtulmuş. 1930'da Serbest Cumhuriyet Fırkasına katılır yapılacak olan belediye seçimlerinde aday olur ve ne partisi nede kendisi başarılı olamaz. Bundan sonraki yaşantısına devam etmek için köşesine çekilerek kendini roman yazmaya ve öğretmenliğe vermiştir. |