|
|||
YAZ'IN ARDINDAN GELEN SONBAHAR | |||
-Koca bir yaz geldi ve geçti. Yaz ayını çok seviyoruz. Kış ayını da seviyoruz.
Ama yazın tadı bir başka oluyor. Kış ayının tadı ise daha bir başka oluyor.
Şimdi mevsimlerden Sonbahar ve yaprak dökümü zamanı; her yer griye
kahverengiye ve kızıla dönüşmeye başladı. Doğa kendini kış ayına ve o güzelim
beyaz örtüye hazırlamaya başladı. İnsanların yaşamı da tıpkı bir yap bozu
andırdığından, insanlarda ufak ufak tatlı kış ayı telaşları başladı.
-İnsan doğanın bir parçasıdır. İnsanların doğa ile olan ilişkileri, doğaya
zarar noktasında olmamalı, tam tersi olmalı doğayı koruyarak doğanın
yok olmaması için insanlar mücadele vermelidirler. Çünkü doğa ve insan birbirini
tamamlayan, birbirine muhtaç iki dosttur. İnsanoğlu doğduktan ve ölümüne
kadar geçen zaman dilimi içerisinde hep doğa ile iç içe olmuştur. Çünkü
doğa zarar görürse bunun en büyük sıkıntısını yine insan çeker. Bu yüzden
doğaya zarar vermeden, doğayı anlayarak, doğayı koruyarak geleceğimize
hep birlikte yön vermeliyiz. Daha güzel sonbaharlar görebilmek için, daha
güzel aşklar yaşayabilmek için önce doğa aşığı olmak gerekir.
-İnsanın doğaya aşık olması gerekir. Ne olursa doğadan olur. Kim istemez
yağmuru, yağmur yağarken sığınılacak bir barakayı veya yüzümüzü sertçe
yalayan bir rüzgarı. Kim sevmez ki bazen yağan yağmurda ıslanmayı ve
bundan duyduğumuz mutluluğu bazen hiç bir şeyde bulamayız. Ne olursa
olsun insan bir doğa aşığı olmalı ve şükretmeli.
-Günümüz insanının yaşayışını düzenleyen ve normalleştiren doğadan
gelen seslerdir. Onun için doğada olan biten her şeyi gözlemek ve kulak
kabartmak takip etmek gerekir. Doğa ile olan iletişimimizi, temasımızı
asla kesmemeliyiz. Doğa insana fark edilmeyi ve fark etmeyi öğretir.
Sonbaharda en güzel hayaller gri ve kahverengi olur. Sonbaharda en
güzel aşklar yaşanır. Sonbahar insanlara ayrı bir mutluluk verir.
-Hiç kimsenin müdahale etmediği bir doğada kötülüklerden uzak yaşamayı
kim istemez ki. Şiirsel ve masalsı bir doğanın içinde akan bir derenin
çıkardığı sesi dinlemek kim istemez ki. Ağrısı sızısı, gamı kasveti, olmadan
gecenin karanlığında ve sessizliğinde öylece oturmak kim istemez ki. Günün
ilk ışıklarıyla, yeryüzünün ve doğanın uyanışını izlemek, dinlemek kim istemez ki.
Demem o ki doğaya aşık olun.
-Albert Camus diyorki; "Sonbahar, her yaprağın birer çiçeğe dönüştüğü ikinci
bir bahardır." Bu aralar tam da zamanı yıldız dağlarına çıkarak yaprak dökümünün
sesini dinlemek, mor rengin en güzeli olan çiğdemleri toplamak kim istemez.
Börtü böceğin kış hareketlenmelerini izlemenin tam da zamanı, kırmızı başlıklı
ağaçkakanların bir marangoz edasıyla ağaçları büyük bir ustalıkla oyarken
çıkardığı sesi dinlemek kim istemez ki . Ala kargalar ile sincapların pelit toplama
yarışlarını izlemek kim istemez ki. Öyleyse sizde isteyin.
-Mevsimlerden Sonbahar, evde nasıl vakit geçiririm diye düşünme, bir sürü
seçeneğin var unutma! Sonbahar deyip eve tıkılma, kahve köşelerinde
bilinçsizce vakit harcama! Sonbaharın o güzelim yağmurlarında yürüyüş yap,
yağmurun sesini, rüzgarın fısıltısını dinle, toprağın, hatta çamurun kokusunu
içine çek, yaz aylarında toz koklamaktan iyidir. Sonbaharın tadı bir başkadır,
ilham verici özelliği olmasının yanında duygularınızı yazıya dökmenin en
güzel zamanıdır sonbahar. Günlük tutmayı ihmal etmeyin, aklınıza gelen her
şeyi not edin. Akşamları hafif esintili şehrin parklarında, sokaklarında yürüyüşler
yapın. Sonbaharın içine kapandırdığı insanlardan olmayın. Sonbaharın tadını
çıkarın, belki birazdan kar yağacak.
|
|||
Etiketler: YAZ'IN, ARDINDAN, GELEN, SONBAHAR, , |
|