Moved Permanently

-"Sevgilisini on beş kez bıçakladı: Vahşet, Ankara-Sincan'da yaşandı.
Şoför olan A.K beş yıldır birlikte olduğu sevgilisi F.A ile bilinmeyen bir nedenle tartıştı. A.K alkolün etkisiyle F.A'ıyı on beş kez bıçaklamış. 
Ardından emniyet güçlerine haber vererek gelen ekiplere teslim olmuş. Sağlık ekibininde geldiği olay yerinde kadının sağlıkçılar tarafından yapılan kontrolünde öldüğü anlaşılmıştır. Öte yandan A.K'nın işlediği cinayetten sonra çekmiş olduğu görüntüleri eski eşine yolladığı iddialar arasında." Alıntı: [sözcü gazetesi- DHA-İHA]

-Her güne bir cinayet , bir insanı öldürmek bu kadar kolay olmamalı, birisinin bir cinayeti işlemeden önce ben bu cinayeti işlersem bunun sonuçları neleri doğurur diye defalarca düşünmesi gerekir. Yukarıda ki haberi okudunuz cinayeti işleyen kişinin cinayeti işledikten sonra çektiği görüntüleri "eski eşine gönderdiği" iddialar arasında olduğu ileri sürülmüş.
Peki neden böyle bir şey yapılmak istenmiştir. Bak ben sevgilimi ortadan kaldırdım, artık bana inanmalısın, güvenmelisin mesajı verilmiştir. Tabi ki bunların hepsi varsayımdan ibaret, cinayet yargının işi en iyi kararı verecek olan adalettir. 

-"Tutuksuz yargılanıyor: Gaziantep'de iki çocuğuyla yaşayan E.B isimli kadın dört yıl önce ikinci eşi olan Y.B ile evlenmiş. Bir buçuk yıl önce Y.B'nin küçük yaştaki çocuklarına istismarda bulunduğu, kendisini de
dövdüğü gerekçesiyle boşanma ve ceza davası açmış. İstismar davasının ikinci duruşması yapıldı. Savcı sanığın çocuklara cinsel istismar ve eşi E.B'yi tehdit suçunun sabit olduğunu söylemiş. Sanığın cezalandırılmasını istemiştir. Mahkeme sanığın tutuksuz olarak yargılanmasına devam edilmesine karar vermiştir. Duruşma ileri bir tarihe ertelenmiş." Alıntı: [DHA]

-Sürekli bu son olur diyoruz. Maalesef ne ilk nede son olacak. Şiddet, istismar, darp, yaralama, cinayet hiç hız kesmeden devam ediyor.
Evlendiği eşinin çocuklarına istismarda bulunuyor. Tutuksuz yargılanıyor.
Böyle olunca da olmuyor. İlerleyen günlerde bu tür davalar, boşanmalar, evden uzaklaştırmaların sonunda da cinayet işlenebiliyor. 

-"Eşini yirmi bir yerinden bıçakladı ve dedi ki: "Bende beyin yok" Muş'ta yaşayan A.S 30 yıllık eşi N.S'ye boşanma davası açmış. Dört çocuğunu alıp Antalya'ya yerleşen ve kocası hakkında uzaklaştırma kararı aldırmış. Bu karar 21 Eylül 2019 tarihinde bitiyordu. Gece parkta pusu kuran N.S 13 Eylül 2019 tarihinde işe gitmek üzere olan A.S'yi yirmi bir yerinden bıçakladı. Ağır yaralanan A.S yoğun bakımda tedavi gördü. N.S tutuklandı.
07 01 2020 tarihinde ki duruşmada N.S eşini tasarlayarak bıçaklamadığını iddia etti. "Bende o beyin yok ki tasarlama yapayım " dedi. Alıntı[DHA]

-N.S; Muş'tan kalkıp Antalya'ya yerleşen A.S' yi bulabiliyorsa, burada onu yirmi bir kere bıçaklayabiliyor sa demek ki kafası yerinde, yani beyni var demek ki. Adam öldürmeye teşebbüs ediyor. Bende o beyin yok diyor.
Adaleti kandıra bilmesi mümkün gözükmüyor. Adalet her geç tecelli edecektir. A.S' de Adalet sayesinde bu beladan kurtulacaktır. 

-"S.B, evinde, sofrasında misafir ettiği akrabası H.B' inin kendisine ve ailesine yaptıkları karşısında yıkıldı. İstanbul Küçükçekmece'de [MS] hastası olduğu için dışarıda ki işlerini halledemeyen S.B adlı adama babasının amcasının oğlu ,H.B yardım vaadiyle yaklaştı. Hastaneye getirip götürdüğü, işlerini hallettiği S.B' inin güvenini kazandı. S.B' inin 13 yaşında olan kızının hakkında okuldan gelen telefonla şaşkına döndü.
Okuldan "kızınıza cinsel istismarda bulunulmuş" denildi. Kızını ölümle tehdit eden istismarcı H.B' idi. Küçük kız evlerine girip çıkan "amca" dediği H.B tarafından istismar edilmişti. Bu durumdan yargılanan H.B' ye sekiz yıl dört ay hapis verildi. Sadece üç ay ceza evinde kaldı ve serbest kaldı.
Alıntı:[Buse Pehlivan/ DHA]

-Evinin kapılarını açtığı kişi tarafından ailesi darmadağın edilen kişinin sadece üç ay hapis yatması Türk ceza kanununun  kararıdır. Bizler bu olayın ailesel yönüne bakmalıyız. Yakın akrabası olan kişi tarafından küçük yaşta olan kızı istismar ediliyor. Baba S.B bütün bu olanlara akrabası H.B'ye inandığı ve güvendiği için başına geldi. Eğer kapılarını H.B'ye açmamış olsaydı, bu gün bunların hiç biri yaşanmayacaktı. S.B' ailesiyle birlikte mutlu bir şekilde yaşamaya devam edecekti. Buna kader mi yoksa alın yazısı mı denir bilemem ama ben buna kesinlikle ihanet ve alçaklık diyorum.
Bu tür aile facialarının yaşanmaması için akrabalık durumlarının iyi şekilde analiz edilmesi ve şüpheli hareketler takip edilmeli özellikle küçük yaşta ki kız çocukları daha sıkı kontrol altında tutulmalı diye düşünüyorum...