|
|||
BİLMEK ZORUNDA DEĞİLSİNİZ-6 | |||
SEKİZ DAKİKA KATLANAMADILAR
-10 Dakikalık bir filmin yılın en iyi kısa filmi unvanı kazandığı
ve sinemada gösteriye gireceği açıklanır, filmi merak edip
izlemeye gelen büyük bir kalabalık toplanır. Seyirciler salona
girer ve film oynaya başlar ama bir gariplik vardır. Film başlayalı
6 dakika olmasına rağmen ekranda aynı sahne vardır, kamera
açısı sadece bir odanın tavanını gösteriyordu.
-7. Dakikada aynı sahnede bir değişiklik olmadan geçince
seyirciler şikayet etmeye başladılar ve bazıları zamanını
kaybettiğini söyleyerek salondan ayrılmak istedi. Aniden
kamera açısı tavandan indi ve omurilik felci, tamamen engelli
yatağa uzanmış bir çocuk görüldü ve şu cümle yazılıydı. "Bu
engelli çocuğun hayatının her saatinde gördüğü sahnenin sadece
8 dakikasını size sunduk ve siz buna 8 dakika bile katlanamadınız!"
-Hayatınızın her saniyesinin değerini bilin..
***********************
BİR ŞARKICIYLA BİR MEMURUN HİKAYESİ
-Aydın'da tren istasyonunda işçi olarak çalışan babası bir kaza sonucu
vefat etti. Sonrada evleri bir yangında kül oldu. Anne çocuğunu alıp
iş bulma ümidiyle İzmir'e taşındı. Ama nafile anne, parasızlıktan oğlunu
yetimhaneye bırakmak zorunda kaldı. Çocuğun babası ölmüş ,anneside
bırakıp gitmişti. Okuldan arta kalan vakitlerinde kah hırdavatçıda kah
elektrikçide çıraklık yaptı. Fransızca öğrenmeye çalıştı. Gitar dersleri
aldı. Askerliğini Akhisar Ordu evinde müzisyen olarak görev yaptı.
Tezkereden sonra İzmir Kordon'da ki Marmara Gazinosuna girdi. Şarkı
söyleyip ,gitar çalarak para kazanıyordu artık. İzmir'den sonra,İstanbul'da
çeşitli gazinolarda boy gösterdi. Ankara'dan davet aldı. Maltepe'de ki
Bomonti Gazinosunda çalıp söyleyecekti. Henüz henüz tanınan bir
şarkıcı değildi, az kazanıyordu. "En ucuz yer neresi ?" diye sordu.
"Hergele meydanına git" dediler. Gitti şarkıcı kötü bir pansiyonda,
tek göz oda buldu. Fakat bir oda arkadaşıyla kalmak zorundaydı.
Bu kirayı bölüşecekleri için iyiydi, fakat kim olduğunu bilmediği bir
adamla kalacağı içinde endişeliydi.
-Sabaha kadar Bomonti'de çalıp söylüyor,gün ağarınca pansiyona gidip
yatıyordu. Oda arkadaşı tam tersi saatlerde kullanıyordu odayı. Adam
memurdu, sabahın köründe işe gidiyor, gece gelip yatıyordu. Biri memur,
diğeri müzisyen...Aylarca birlikte kaldılar ama bir türlü denk gelip
tanışamadılar. Birbirlerini göremiyorlardı çünkü sonunda bir gün denk
geldiler, konuştular,sevdiler birbirlerini ; tesadüf o ki, ikisi de yıllar içinde
Türk Sanat hayatına damgasını vurdular. Memur ,bir gün Bomonti'de
dinlemişti şarkıcıyı ve büyülenmişti. "Yurt dışına gidersen sesinin kıymetini
bilirler, imkanın varsa git" demişti. Şarkıcı Ankara'dan sonra İstanbul
maksim'de çıkmaya başladı. Ünleniyor,du yavaş yavaş, patron 20 lira
maaş veriyordu o zaman şarkıcı ise maaşının 30 lira olmasını istiyordu.
Velhasıl anlaşamadılar. Şarkıcının aklına pansiyondaki memurun sözleri
geldi, şansını denemek için Fransa'ya gitti. Paris'te Jezabel şarkısıyla
dikkatleri üzerine çekti. Monte Carlo'da ses müsabakasında birinci oldu.
Şöhretin kapıları açılıyordu artık . Fecri Ebcioğlu onun için şarkılar yazdı.
Yetimhanede kalırken öğrendiği o Fransızcasıyla,Fransızlara Fransızca
şarkılar söyledi, tüm dünya bizim yetimhanede büyüyen şarkıcıyı tanıyordu.
Vatana,Millete İzmir'e haliyle Atatürk'e aşıktı. Bir gün Charles Anzavour
Türkler hakkında ileri geri konuştu, dayanamadı bizimki, yumruk atıp
karakolluk oldu. Fransa'da 15 yıl içinde 32 film çevirdi, Brigitte Bardot
ile bir çok filmde başrol oynadı. Bardot'un en yakın arkadaşlarından biri
oldu. Yetimhanede okurken kendisini geliştiren bu kişi bir başarının
örneği olarak karşımıza çıkmaktadır. Ankara'da bir pansiyon odasında
kesismişti. Vefatları da aynı şekilde gerçekleşti; şarkıcı İstanbul Yeşilköy
Hava Limanında beyin kanaması geçirerek hayatını kaybetti, memur ise
çukura düşüp beyin kanaması geçirerek... Kim miydi bu kişiler ? Şarkıcının
adı İzmir'le özdeşleşmiş olan Dario MORENO' idi . Peki ya pansiyondaki
oda arkadaşı ? O yıllar PTT'de memur olarak gören yapan şair Orhan VELİ'
den başkası değildi. Evet tesadüfi bir şekilde bu iki ünlü sima Ankara'da
Hergele Meydanında aylar boyu aynı odada arkadaşlıklar yapmışlar."
(Alıntı: Tolga Aydoğan) Bir başka köşe yazımda Dario Moreno hakkında
sizlere bu sanatçının hayatıyla ilgili geniş açıklamalar yapacağım.
|
|||
Etiketler: BİLMEK, ZORUNDA, DEĞİLSİNİZ-6, , |
|