|
|||
MUSTAFA FEHMİ KUBİLAY | |||
-Mustafa Fehmi Kubilay; 1906 yılında Adana'nın Kozan ilçesinde dünyaya gelmiştir. Kubilay Kozanda terzi çıraklığı yaparken ,Antalya
Öğretmen okulunun sınavlarını kazanır. Antalya Öğretmen Okulu,
İzmir Öğretmen Okulu ve Bursa Öğretmen Okulunu 1926 yılında
bitirmiştir. Mustafa Fehmi Kubilay 1930 yılında Öğretmen olarak
İzmir'in - Menemen ilçesinde 43. Piyade Alayına Asteğmen rütbesiyle
askerlik görevini yapmak üzere gönderilmiştir. Mustafa Fehmi Kubilay
23 Aralık 1930 tarihinde Cumhuriyet karşıtı bir gurup tarafından
şehit edilmiştir. Ölümü kayıtlara; "Dekapitasyon" olarak geçmiştir.
"Dekapitasyon"un TDK Sözlük anlamı: "Bir kemiğin yuvarlak olan
başının kesilmesi" şeklindedir. Mustafa Fehmi Kubilay'ın şehit
edildiğinde; Mustafa Kemal Atatürk , Yaveri Hasan Rıza Bey, Ali
Kılıç ve Salih Bozok ile Edirne gezisinde idiler. Atatürk Selimiye
Camisinden gönlü rahatlamış olarak çıkarken yaveri üzgün bir
şekilde Atatürk'ün yanına yaklaşarak . "Paşam Menemen'de yedek
Subay olarak görev yapmakta olan Mustafa Fehmi Kubilay'ın bir
kısım dinci gericiler tarafından şehit edildiği haberini aldık"der.
Mustafa Kemal Atatürk o an acısını ve öfkesini içine gömerek
soğukkanlı bir şekilde şu sözleri söylemiştir. "Türkiye Cumhuriyeti
cahil, bağnaz hacı, hoca, imam ,derviş cemaat meczuplarının karanlık
ve kanlı eylemlerine son verecek güçtedir." Atatürk ardından Edirne
Vilayet konağına gelir burada Başbakan ve Genelkurmay Başkanından
telgraf ile olay hakkında gerekli bilgileri alır ve bir takımda emirler
vermiştir. Başbakan ve Genelkurmay Başkanını derhal İstanbul'a
çağırmıştır.
Mustafa Fehmi Kubilay'ı Şehit eden, Cumhuriyeti ve devrimleri
kötüleyen Cemaatin başında Nakşi tarikatından Laz İsmail vardır.
Laz İsmail kendisini Mehdi ilan etmiştir. Mehdi ne demektir."Mehdi;
İslamda ahir zamanda geleceğine ve İslam'ın dünya hakimiyetini
gerçekleştireceğine inanılan kurtarıcı kişidir"şeklindedir. Bizim ülkemizde de
Hasan Mezarcı, Mehmet Ali Ağca ve Adnan Oktar gibi şahsiyetler
kendilerini Mehdi olarak ilan etmişlerdir. İnanılacak bir tarafı olmayan
uyduruk bir takıp sapkınlıklar. İşte bu sapkın kişide yanına derviş ve
müritleri olan ; Şamdan Mehmet, Sütçü Mehmet, Arabacı Emin,
Nalbant Hasan gibilerini ve haşhaşileri, dinci fikirlerle yıkanmış
meczupları toplayıp , Laz İsmail Menemen'in 72 bin Müslüman Arap
tarafından kuşatıldığını halkında elindeki yeşil bayrak altında toplanmasını
istemiştir. "Bu bayrak Cumhuriyete karşı Peygamberimizin bayrağıdır."
diyerek, topluluğu galeyana getirip "Allahu Ekber" diyerek Hükumet binasına
yürüyüşe geçmişlerdir. Burada "Şapka giyen kafirdir ! Yakında yine Şeriata
dönülecektir" diyerek bir isyan hareketi başlatmak istemişlerdir. Hatta
kasabaya halife ordusunun geleceğini söyleyerek halkı korkutmaya
çalışmışlardır. Olayların ilçede bulunan askeri birlik tarafından duyulması
üzerine , hemen Alay Komutanı , Yedek P. Asteğmen Mustafa Fehmi
Kubilay'ı olay yerine göndermiştir. Ayaklanan bu gerici topluluğun tehlikeli
hareketlerini denetim altına alabilmek amacıyla Kubilay 26 kişiden oluşan
müfrezesiyle olay yerine gelmiştir. Mustafa Fehmi Kubilay askerlerinin
yanından ayrılarak tek başına isyancıların arasına girip teslim olmalarını
istemiştir. Fakat isyancılardan biri ateş ederek Kubilay'ı yaralar. Bunu gören
müfreze askerleri de ateş açarlar ne yazık ki tüfeklerinde öldürücü etkisi
olmayan manevra fişekleri olduğundan bir işe yaramamıştır. Bunun farkına
varan Derviş Mehmet "Bana kurşun işlemiyor" diyerek halkı isyancıları
kandırarak galeyanı arttırmıştır. Asteğmen Kubilay yaralı bir halde Cami
havlusuna sığındıysa da, Derviş Mehmet çantasından çıkardığı testere
ağızlı bağ bıçağı ile yaralı olan Asteğmen Kubilay'ın başını kesmiştir.
Ardından Asteğmen Kubilay'ın kesik başı yeşil bayrağın olduğu sopaya iple
bağlamışlardır. Olay yerine yetişen Bekçi Hasan ve Bekçi Şevki de isyancıların
açmış oldukları ateş sonucu şehit edilmişlerdir. Olaylar devam ederken askeri
birlik olay yerine gelir, askeri birliğin komutanın "Teslim olun" çağrısını kimse
dikkate almaz ve olay bir çatışmaya dönüşmüştür. Göstericilerden Derviş
Mehmet de dahil üzere isyancıların bir çoğu ölürken bazıları da kaçmıştır.
Devlet P. Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay'ın şehit edilmesine sert tepki
göstermiştir. General Mustafa Muğlalı Başkanlığında kurulan Divanı Harp
Mahkemesinde 29 Ocak 1931 günü iddianame okundu ve 29 Ocak 1931
günü mahkeme (37) sanığı idama mahkum etti, 40 kişinin sorumluluğu
nedeniyle salıverilmesine , 27 sanığın beraatine, 41 kişininde çeşitli hapis
cezaları verilmesine hükmetti. Daha sonra (28) sanık 3 Şubat 1931 gecesi
Menemen'de idam edildi. Bazıları ise Asteğmen Kubilay'ın başının kesildiği
yerde idam edilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde çok acı bir olay olarak
yerini alan bu olay her yıl 23 Aralıkta büyük bir üzüntü ile anılmaktadır.
Devrim Şehidi Kubilay'ı 88'inci ölüm yıl dönümünde saygıyla anıyorum.
|
|||
Etiketler: MUSTAFA, FEHMİ, KUBİLAY, , |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.