|
|||
İBRAHİM KAYPAKKAYA | |||
-İbrahim Kaypakkaya , Çorum'un Sungurlu ilçesinde 1948 yılında
dünyaya gelmiştir. İlkokulu burada bitirdikten sonra Hasanoğlan
Öğretmen okuluna girmiştir. Çok başarılı bir öğrenci olan Kaypakkaya
arkadaşları arasında sevilen sayılan birisidir. Kaypakkaya Hasanoğlan
Öğretmen okulunu Pekiyi dereceyle bitirdikten sonra İstanbul'da ki
Çapa Yüksek Öğretmen okuluna başlamıştır. Aynı zamanda İstanbul
Üniversitesi Fen Fakültesi Fizik Bölümünde öğrenim görmüştür.
Öğrencilik yıllarında sol düşünceyle tanışarak Mart 1968 yılında Çapa
Fikir Kulübü'nün kurulmasında büyük rol oynamıştır. Aynı zamanda
Çapa Fikir Kulübünün Başkanı olan Kaypakkaya "6 filo'ya karşı bildiri
yayınladığı gerekçesiyle Kasım 1968 okuldan atılmıştır. Buna karşı
Danıştay'dan yürütmeyi durdurma kararı almasına rağmen , bozulan
karar okul yönetimi tarafından uygulanmamıştır. Kaypakkaya'nın Çapa
Yüksek Öğretmen Okulu ile ilişkisi kesilmiştir.
"Türkiye'nin geleceği çelikten yoğruluyor. Belki biz olmayacağız ama
bu çelik aldığı suyu unutmayacaktır." İbrahim Kaypakkaya sonrasında
İşçi-Köylü Gazetesinin İstanbul'da ki bürosunda çalışmaya başlamıştır.
Aydınlık ve Türk solu dergilerinde de yazılar yazmıştır. Yaşamını sürdürmek
için matematik dersleri vererek geçimini sağlamaya çalışmıştır. 1969
yılında Fikirler Kulüpleri Federasyonunun genel kurulundan sonra Milli
Demokratik Devrim (MDD) görüşünü benimsemiş olanlar arasında
baş gösteren ayrılıkta ,Doğu Perinçek ve arkadaşlarının başını çektiği
Proleter Devrimci Aydınlık(PDA ) çevresiyle birlikte hareket etmiştir.
Proleter ne demektir diyenleriniz olabilir. "Proleter ya alt sosyal sınıfı
tanımlamak için kullanılan bir terimdir. Bu sınıfa mensup kişilere
(Proleter) denir. Burası daha ilginçtir. İlk olarak bu terim oğullarından
başka malı olmayan 19. yüzyıla kadar halkın alt tabanı için söylenen ve
genellikle oğullarına miras olarak bırakabileceği her hangi bir malı
bulunmayan insanları tanımlamak için kullanılan aşağılayıcı bir kelime
olarak kullanılmıştır. Yıllar sonra Karl Marx' tan sonra işçi sınıfını
tanımlamak için kullanılan sosyolojik bir terim halini almıştır.
-1969-1970 'de yoğunlaşan kitlesel eylemlerin büyük bir bölümünde
yer almıştır. O yıllarda meydana gelen Demir döküm, Pertrix, Sungurlar,
Gıslaved gibi işçi eylemlerini de desteklemiştir. Kaypakkaya 1971 yılında
Çorum ve yöresini gezerek burada ki izlenimlerini Çorum ilinde sınıfların
tahlili adı altında kaleme almıştır. Ardından bir süre Malatya, Tunceli ve
Gaziantep yörelerinde etkinliklerde bulunmuştur. Kaypakkaya bu arada
sıkıyönetimin ilanıyla birlikte aranmaya da başlamıştır. Yapılan bir
operasyonla İbrahim Kaypakkaya yakalanır Tunceli ve Elazığ'da sorgulanıp
ardından Diyarbakır Kolordu Komutanlığına götürülmüştür.
-Birde İbrahim Kaypakkaya'yı babasının ağzından okuyalım. "Mektup
geldi. 10 gün önce falandı ölümünden galiba , ' Soruşturmam bitti
babacığım, görüşebiliriz. Görüşmememiz için hiç bir neden kalmadı.
Yalnız İstanbul'dan dolayı savunmamı istiyorlar. İstanbul'da ki bir olaydan
dolayı zamana uğradığı için olayı tam hatırlayamıyorum. İstanbul'a git
Salman Kayayı gör yada Avukat İbrahim Türk'ü bul bilinçli gel, savunmamı
bilinçli yapayım" diyordu. Ben orada içerideyken bir tane Yarbay koşarak
geldi elindeki evrakları o üsteğmene verdi. Bana dedi ki orada bir Jeep
gösterdi. Jeep'e geç dedi. Sonra kapı açıldı , kapı açılınca bende şöyle
gidiyordum geri döndüm. Döndüm o hapishane müdürü yarbay bir tane
albay yanında da işte sıkı yönetim komutanı o zaman güney doğu illeri
Şükrü Olcay diye bir Tuğgeneral kapıdan içeri girdiler. Ben onlara bir
baktım aşağıdan yukarı doğru; "İbrahim'in babası mısın, sen" dedi.
Babasıyım dedim. "Doğrudan doğru söylemek olmaz ya " dedi. "Ben
söyleyeceğim" dedi. "İbrahim öldü." Oradan çıktık.Arabaya bindik.
Hastaneye geldik. Hastanede Morg taymış. Kefenini aldım, buradan sonra
alüminyum koydurdum tabutun içerisine, pamuk - mamuk buradan
hastaneden getirdiler galiba , oradan bir hamal tuttum, o adamda öylece
baktı , o hamal ondan sonra ne bu dedi. Öğrenciydi dedim işte burada
işkencede öldürdüler dedim. Çorum'a götüreceğim dedim. Adam ağladı.
Ben almıyorum o beş lirayı dedi. Helal olsun dedi. Ağladı yürüdü gitti."
-16 Mayış 1973 tarihinde İbrahim Kaypakkaya sorguya götürüldükten iki sonra
Diyarbakır'a gelen babasına İbrahim'in intihar ettiğini söylemişlerdir. Ne yazık ki
İbrahim Kaypakkaya 18 Mayıs 1973 tarihinde hayata gözlerini kapamıştır.
|
|||
Etiketler: İBRAHİM, KAYPAKKAYA, , |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.