Sen Neymişsin Be Arda Turan?

        Meşin topu iyi kovaladığın için, seni iyice şımartmışlar. Futbol oyununa benzemeyen o çirkin oyunların için sana değil, seni şımartanlara kızmak gerekiyor. Kötü bir örnek olan sen, artık o eski alkışları hak etmiyorsun!

      Adı, Arda Turan Sporcu/Futbol oynuyor. 1987 doğumlu. Batı Trakya’dan gelen göçmen bir ailenin çocuğu.

     Allah’ın verdiği bir yetenekle iyi top, yani futbol oynuyor. Evine ekmek götüremeyen, çocuğuna pabuç, eşine giysi alamayan top meraklıları. onu seyretmek için yüklü derecede bilet parası verip,  tribünlere koşuyor ve bundan zevk alıyor.

     Bu futbol meraklılarının kazandığı bir şey var mı? Yok. Kazanan Arda Turan ve onun gibiler oluyor.

    Ne var ki, Arda Turan oynadığı oyuna karşılık kulübünden yüklü denecek miktarda para alınca, tavırları değişiyor. Kazandığı şöhret, ona şımarmayı da kazandırıyor. Aslında o kazanmıyor kaybediyor,  toplumun sevgisini kaybediyor. Kazandığı, sadece öfke, nefret. Nedenini  anlatayım.

                                                YURT DIŞINDA FUTBOL

    Türkiye’de sergilediği iyi oyun ve kazandığı şöhret, yurt dışından da fark edilince, Arda Turan İspanyanın iki önemli Futbol Kulübü ile anlaşma yapıyor. Hem kendisi, hem de bağlı olduğu kulüp, böylece büyük paralar kazanıyor. Arda Turan  da, kazandıkça şımarıyor.  Şımardıkça, şımarıyor.

      Sözleşmesi bitip Türkiye’ye dönünce de, şımarıklığından hiçbir şey kaybetmiyor. Önce gazetecilerle, sonra antrenörü ve kulübü ile arasını açıyor. Bedel olarak da, Milli Takımdan ve antraman yaptığı kamptan uzaklaştırılıyor.

                                    TAYYİP ERDOĞAN’IN HİMAYESİNDE

     Gittiği her yerden kovulan Arda Turan, bu kere Futbol meraklısı Tayyip Erdoğan’ın himayesine giriyor. Alıcısı çıkmayınca, bir zamanların Belediye Spor’u olan Başak Şehir Kulübüne kapağı atıp, hayatını su  takımda sürdürüyor.

    Bu arada Arda Turan evleniyor ve nikah şahitliğini Tayyip Erdoğan yaparken, ona olan himayesini de sürdürüyor.

                                  SON OLAY, BARDAĞI TAŞIRIYOR

      Evli olan Arda Turan parasına, şöhretine ve himaye edilmesine güvenerek, bir şarkıcının karısına göz koyuyor.

    Bir yerde karşılaştıklarında kocasının yanında karısına, “Seni geç fark ettim. Çok güzelmişsin. Böyle güzel olduğunu bilseydim seni kaçırmazdım.” deyince, kocasından haklı bir tepki alıyor.

   Sen misin tepki veren? Bunun üzerine Arda Turan kocaya saldırıyor ve kafa ve yumruk atıp, burnunu kırıyor.

   Koca hastanelik olunca hızını alamayan Arda Turan hastaneye gidip, olay çıkarıp hakaretlerini sürdürüyor. Ruhsatsız olan silahını çekip, ortaya ateş ediyor ve herkese gözdağı vermek istiyor.

                                      İFADE VERİP, SERBEST KALIYOR

  Suçüstü olan Arda Turan, derhal Emniyete ve oradan Savcılığa çıkarılıyor. İfadesini alıp, serbest bırakıyorlar. Çünkü, arkasında Cumhurbaşkanı var. Çünkü, evlere şenlik böyle bir adaletimiz var.

    Bu kişi böylece, yaşadığı topluma karşı büyük saygısızlık yaparken, kendi eşine ihanet ve  iffetsizlik, eşine sulandığı arkadaşına da namussuzluk yapıyor.

     Edinilen son bilgilere göre, bu densiz adamın hakkında açılan 3 ayrı dava sebebiyle, 12,5 yıla kadar hapis istemiyle yargılanacağı, iki yıl ve daha fazla ceza aldığı takdirde, futbol hayatının sona ereceği bildiriliyor.

        Oynadığı Başakşehir Kulübü’nün kendisine 2,5 milyon lira para cezası kestiği bildiriliyor. Az bile… Kulüpten de ihraç etmeliydi.

        Eğer, birileri araya girmez de, bağımsız(!) tarafsız(!) ve korkusuz(!)  adaletimiz, adil bir karar verirse (!)

       Verilecek  her türlü cezanın, öteki şımarık sporculara örnek olmasını dilerim.

       Şimdi sormak lazım. O, bu densizlikleri yaparken onu himaye edenler, ifadesini alıp serbest bırakanlar, spor sahasında alkışlayanlar ve onu örnek alan gençler acaba ne yapıyor?

    Varın, ona da siz karar verin.