"Kadınlara ilk kez seçilme hakkını sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan vermiştir" Habibe Ayvacı böyle dedi.
Bu konuya ne demeli ne dememeli sosyal medya üzerinden hakkında biraz değil bayağı bir araştırma yaptım hemen hemen bütün videolarını izledim. Aldığım notları sizinle paylaşmak istedim.
-Şimdi kadınlara seçilme hakkını kim verdi onunla başlayalım ve konuyla ilgili olarak bilgilendirmemizi yapalım.
3 Nisan 1930'da Belediye kanununda yapılan düzenlemeyle Türk kadını ilk önce belediye seçimlerinde seçme ve seçilme hakkına kavuştu. 1933 Yılında köy kanununda yapılan değişiklikle kadınlar artık muhtar ve heyetlerine seçme ve seçilme hakkına sahip oldular. Türkiye'nin ilk kadın muhtarı Aydın ilinin Karpuzlu ilçesinde seçimi kazanan Gül Esindir. 5 Aralık 1934 yılında Anayasa ve seçim kanununda yapılan değişiklikle böylece kadınlar 22 yaşında seçme 30 yaşında seçilme hakkına sahip oldular. Kadınların ilk kez oy kullandığı ve aday olabildiği TBMM 5. Dönem Millet vekili seçimleri olan 8 Şubat 1935'de oy kullandılar. Atatürk kadınlara çok sayıda Avrupa ülkesinden daha önce bu demokratik hakkın verilmesini sağlamıştır.
-Habibe Ayvacının Flaş TV'de yayınlanan evlilik programına katıldığını izledim ve bu programda anlattığı konu "Ölüm ve Ötesi" evlilik programı ile anlattığı konu arasında bir bağlantı kuramadım.
Bu programda şunu söylüyor "Bu evlilik programında iki insanın tanıştırılıp evlenmelerine vesile olanlar çok büyük bir sevap kazanmaktadırlar" dedi. Yaşadık o zaman bizde iki kişiyi tanıştırıp evlenmelerini sağlayalım günahlarımız af olsun bizde sevap kazanalım.
-Hatırlarsınız en ilginç olan olayı çarşaf üzerine kravat takma polemiği yine izlediğim videosunda şöyle demiş "Kravat takınca bir insan saygın kimlikli,mi oluyor. Takmayınca saygısızmı oluyor. Yani o kadar çirkin hakaretler var ki bunun içerisinde kravatı bir kere zaten dünya ülkeler arasında gevşetilmeye başlatılmış yani o bez parçasına verdikleri saygıyı maalesef bana vermediklerini gördüm"dedi. Bunu niçin söylemiş anlaşılır gibi değil ve çarşaf üzerine kravat takarak ne yapmak istediği de belli değil "Bana saygı göstermiyorlar" diyerek çarşaf üzerine kravat takarak insanlardan saygı bekleyemez ve devam ediyor "Sizi gidi şekilciler sizi gidi ileri olan gerici zihniyetler sizi gidi aydın olan karanlık beyinler
hepinizi buradan canlı yayından protesto ediyorum ve program sonuna kadar da boynumdan çıkarmıyorum. Hodri meydan diyorum hepinize" dedi.
-Bu halk Habibe Ayvacının o kravatı neresine takıp takmadığı ile ilgilenmiyor ki insanlar kravatı giymiş oldukları takım elbisenin üzerine tamamlayıcı bir aksesuar olarak takmaktadırlar. Habibe Ayvacı gibi çarşaf üzerine takarak birilerine mesaj vermek amacı ile takmıyorlar çarşaf üzerine takılan kravat ile ne kada çok komik olduğunu fark edemiyorsa bu bizim suçumuz değil.
Kendisi gibi düşünmeyenleri protesto ettiğini ve hodri meydan diyorum diyor. Gerçekten ciddiye almadım ciddiye alınacak bir tarafı yok tamamen şovmenlik yapıyor katıldığı televizyon programlarında ses tonunu çok fazla yükselterek üste çıkamaya çalışan ve söylediklerini kabul ettirmeye çalışan birisi olarak görüyorum. İlahiyatçı yazarmış bana göre asla olamaz çünkü
İslamiyette böyle bir anlatım tarzı yok yeri gelmişken belirtmek isterim. Peygamber efendimiz buyurmuştur. "Ümmetim içinde en çok korktuğum şey dili alim olan münafıklardır" demiştir.
Bende kendisini buna benzetiyorum çok dikkat edilmesi gereken bir konudur.
-Habibe Ayvacı TV'EM'in "Çıkmaz Sokak" programına boynunda idam ipiyle canlı yayına çıkmıştı yine programın konuklarından Profesör Doktor Muhammed Nur Doğan tepki göstermişti. Sayın Doğan "Çarşaflı bir kadının bu şekilde bir protesto yapmasının İslam'a uygun olmadığını ve bunun bir şov olduğunu söyledi" Habibe Ayvacı kendince dikkat çekmek için protesto şekilleri üreterek gündemde kalmaya çalışan bir olarak görüyorum.