|
|||
BİLİME ÇAĞRI: TOPLUMSAL YAŞAMI DOĞADA ARAMAK-66 | |||
İbrahim GEDİK | |||
gozlem_ajans@mynet.com | |||
İNSANLIK YAŞAMINDA ETKİN GÜÇLER OLARAK İNANÇ SİSTEMLERİ, ETNİKÇİLİK/MİLLİYETÇİLİK VE BİLİM-2 Değerli okurlar, önceki bölümde inanç sistemlerinden üçünü gördüydük. Dördüncüsü tek-tanrılı inanç sistemleri ya da dinlerdir. Bu sistemlerde tüm doğaüstü varlık alanı, mutlak kudret/güç sahibi tek bir Tanrı’nın denetimindedir. İktidarın güçlü devlet yapıları eliyle pekiştiği ve yayıldığı tarımcı toplumlar ile onların devamı olan endüstriyel toplumlarda görülür.(1) (1) Antropoloji. Görüldüğü üzere, birinci olarak, inanç sistemlerinde de basitten gelişkine/komplikeye doğru bir değişim-dönüşüm yani evrilme söz konusudur. Bu evrilme, dinlerin Ortaçağ’da (Müslümanlık’la) son bulmasıyla sona ermiş, Musevilik/Yahudilik ile Hıristiyanlık’ta güncelleme şeklinde devam etmiştir. İkincisi, toplumsal yaşamı düzenleme/dizayn etme misyonuna sahip olmasıyla dinin siyasal bir karakter kazanmış olmasıdır. Her siyasetin de kendisine karakter veren bir çekirdeği yani ideolojisi vardır. O da, Devletli-Tarım toplumlarında din ideolojisidir. Dolayısıyla bu toplumlarda ortaya çıkmış olmasından dolayı tek-tanrılı inanç sistemi, ait olduğu dönemin (dinlerin devamının gelmemesi de bunun bir göstergesidir, kanıtıdır) yaşam biçimiyle bir bütünlük oluşturur. Evrilmeyi evrenin her alanında –bir yasa olarak- uygulamaya koyan ve devam ettiren ilâhi güç, her nedense bu uygulamayı beşerî yaşamın sadece din alanında -Müslümanlık’la birlikte- sona erdirmiştir. Tarihi sürece baktığımızda, inanç alanının bilim alanından önce ortaya çıktığını görürüz (Şekil 1). Bundan dolayı Rönesans öncesi insanlık yaşamını düzenleyen güç, dünyevi yöneticiyle birlikte inanç alanı, özellikle tek Tanrılı dinler olmuştur; öyle ki, zamanla kralları/padişahları bile değiştirebilen güce ulaşmıştır. Rönesans’la başlayan bilim ilerledikçe, doğa olayları açıklanır hâle gelmiş, doğadan elde edilen/süzülen bilgi insanlık yaşamında/toplumsal yaşamda etkin olmaya başlamıştır. Bu bağlamda olmak üzere, vahiyle gelen bilgiler, doğadan elde edilen bilgiler yanında yetersiz kalmaya başlamıştır. Çünkü vahiy bilgileri, insanlığı iyiliğe, iyi ahlâka davet eden bilgiler gibi genel/evrensel bilgiler dışında o dönemin toplumsal yaşam düzeyine hitap eden, dolayısıyla o dönemin toplumsal yaşamını düzenleyen bilgilerdir; örneğin, gönderilen vahiylerde trafik kuralları yoktur, olamazdı da; çünkü o dönemin toplumsal yaşamında motorlu taşıtlar/araçlar yoktu. Dolayısıyla vahiysel bilgiler, gönderildiği dönemdeki toplumsal yaşamın sorunlarını çözmeye yönelik ve o dönemin yaşamını düzenlemeye uygun bilgiler olmuş olmaktadır. Bu anlamda vahiysel bilgi tarihseldir; hatta bazı ilâhiyatçılara göre yereldir. DEVAM EDECEK
|
|||
Etiketler: BİLİME, ÇAĞRI:, TOPLUMSAL, YAŞAMI, DOĞADA, ARAMAK-66, |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.