The document has moved here.
|
|||
BİLİME ÇAĞRI: TOPLUMSAL YAŞAMI DOĞADA ARAMAK-47 | |||
İbrahim GEDİK | |||
gozlem_ajans@mynet.com | |||
İnsanlığın Kültürel Evrimi: Üçüncü ve Son Aşama Değerli okurlar, önceki bölümde doğa biliminin bayraktarlığının 8.-14. yüzyıllar arasında İslâm dünyasında olduğundan söz etmiştik. Yaklaşık 12. yüzyıldan itibaren İslâm bilginlerinin eserlerini(1)(2) ve Ptolemaios’un/Batlamyus’un Arapça olan “Matematik Sentezi”ni (“el-Mecisti”) “Almagest” adıyla Latinceye çeviren Batı dünyası, doğa biliminin bayraktarlığını İslam dünyasından devralmaya başlamıştır(1). 1543 yılına (16. yüzyıl) gelindiğinde, Kopernik (Nicolaus Copernicus; 1473-1543) Güneş Merkezli Evren Modeli’ni ortaya koymasıyla bilim bayrağı tam anlamıyla Batı’ya geçmiş oldu(1)(2). Yüzyıllarca tek egemen olmuş, doğruluğu bir tür tartışmasızlık statüsü kazanmış Aristotelesçi fizik/doğa öğretisi ile Ptolemaios’un/Batlamyus’un Yer Merkezli Evren Modeli, Kilise’nin resmi öğretisi ve evren görüşü hâline gelmişti(3). İşte Kopernik, bu görüşü yıkmış oluyordu. Frauenburg Katedrali’ne papaz olarak atandığı 1506 yılından itibaren Katedral’in kulelerinden birini gözlem kulesi olarak düzenleyen ve evrenin yapısını sorgulamaya, göksel nesneleri incelemeye yönelmiş olan Kopernik, bu çalışmalarının sonunda “Güneş merkezli” ya da “günmerkezli” evren modeline ulaşmış (önceki filozoflardan gelen böyle bir düşünce vardı) ve bu çalışmalarını vefat ettiği yılda (1543) yayınlanan “Göksel Kürelerin Dönüşleri Üzerine” adlı eserinde toplamıştır(1)(3). Getirilen bu yenilenmede başka bir yenilik daha vardı: “Soyutlama” veya “idealleştirme”. Kopernik, sağduyuya dayanmanın her zaman doğru sonuç vermeyeceğini (örneğin, Güneş’in doğudan doğup batıdan batmasına bakarak onun Dünya’nın çevresinde dolandığı sonucuna ulaşmak gibi), bazen soyutlamaya veya idealleştirmeye de gereksinim olduğunu vurgular. Bu bağlamda Yer’in durağan, evrenin hareketli (sabit yıldızların Dünya’nın çevresinde dönmesi) olduğu kabul edildiğinde gözlemlenen gök olaylarının tersi durumda da yani Yer hareket ettiğinde de aynen gerçekleşeceğini belirtir(3). Böylece Kopernik, sadece evrenin merkezinden Yer’i alıp yerine Güneş’i koymakla kalmaz, bununla birlikte bilime yeni bir anlayış ve yöntem de getirmiş olur. Örneğin, Aristoteles fiziğine göre ağır cisimler (kurşun gibi) yere hafif cisimlerden (tüy gibi) daha hızlı düşerler. Bu, günlük yaşamımızda karşılaştığımız ve sağduyuya uygun düşen bir doğa olayıdır. Oysa bu farkı yaratan, havanın sürtünme ve kaldırma kuvvetidir. Hava yok edildiğinde, söz konusu cisimler yere aynı hızla düşerler. Bu olayı, havayı gerçek anlamda yok etmeden beynimizde soyutlayarak, yani hava yokmuş gibi düşünerek de (ortamı beynimizde havasız olarak idealleştirme) yapabiliriz. Bu arada şunu da belirtmemiz gerekecek: Güneş merkezli ya da günmerkezli evren modelini ilk öneren kişi Kopernik değil, Antikçağ filozoflarından Sisamlı Aristarkhos’tur (M.Ö. yaklaşık 310-230)(1)(3). O dönemin doğa bilgisi bu modeli kabullenecek yeterlilikte olmadığından, model ölü olarak kaldı. Ancak Kopernik bu modelden haberdardı. Bundan dolayı Kopernik modeli özgünlük bakımından devrimsel nitelik taşımayabilir; ancak düşünsel açıdan tam anlamıyla devrimseldir; çünkü, insan, doğa ve evren kavrayışının yeni bir inşasıdır bu model. Bu yeni tavır ya da anlayış, insanın doğa/evren ve insan algısını da değiştirmiş ve hatta bu algıyı ciddi anlamda sarsmıştır(2). Geleneksel olarak teolojik (tanrıbilim) ve metafizik (fizik ötesi/doğadışı) düşünce motiflerinden oluşan bir yapı içerisinde kendisini Tanrı’nın en şerefli yaratığı kabul eden insan artık sıradan bir canlı varlık durumuna gelmiş, evrenin merkezine koyduğu Dünya da herhangi bir göksel nesne konumuna inmiştir(2)(3). DEVAM EDECEK (1) Antikçağ’daki Evren Anlayışı. (2) Güneş Merkezli Evren Anlayışı. (3) Güneş Merkezli Evren Modeli. |
|||
Etiketler: BİLİME, ÇAĞRI:, TOPLUMSAL, YAŞAMI, DOĞADA, ARAMAK-47, |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.