|
|||
BİLİME ÇAĞRI: TOPLUMSAL YAŞAMI DOĞADA ARAMAK-25 | |||
İbrahim GEDİK | |||
gozlem_ajans@mynet.com | |||
Termodinamiğin İkinci Yasası’nın Toplumsal Yaşama Uyarlanması Değerli okurlar, bu bölümde Termodinamiğin İkinci Yasası’nın toplumsal yaşama uygulanmasını ya da uyarlanmasını göreceğiz. Bundan önceki iki bölümde gördüğümüz Termodinamiğin İkinci Yasası’ndaki “kendiliğinden” ve “tersinmez” koşulları, toplumsal yaşam/insanlık yaşamı için de geçerlidir. Buna göre, “Toplumsal yaşamda kendiliğinden gerçekleşen süreçler/olaylar tersinmezdir”. Tıpkı doğada olduğu gibi, insanlık yaşamında ya da toplumsal yaşamda da herhangi bir dış müdahale olmadığı sürece geriye/başa doğru giden bir yaşam biçimi/süreç yoktur, olamaz. Örneğin, insanlık yaşamını kabaca “Toplayıcı-Avcı”, “Tarım-Hayvancılık” ve “Bilim-Teknoloji” olmak üzere üç döneme ayırırsak (Şekil 1), bilim ve teknolojinin getirdiği yaşam biçiminden tarım-hayvancılık dönemindeki yaşam biçimine, oradan da toplayıcı-avcı yaşam biçimine giden bir yaşam süreci söz konusu olamaz.(1) Ancak ve ancak insanlığın belirlediği yasalar çerçevesinde kendiliğinden işleyen toplumsal yaşama bir dış müdahale olduğunda insanlık yaşamında geriye doğru bir gidiş olabilir. İşte burada muhafazakâr kesim/anlayış önem kazanmaktadır; çünkü bu kesim/anlayış, geçmişteki yani geleneksel yaşam değerleriyle yaşamak eğilimindedir. Bu kesim/anlayış kendisini mutlaklaştırmadığı ve dolayısıyla sabitlemediği sürece ilerici kesime/anlayışa ayak uydurarak kısmen değişecektir; kendiliğinden olan bu değişim, Şekil 1’de görüldüğü gibi, toplayıcı-avcılıktan tarım-hayvancılığa, oradan da bilim-teknolojiye doğru olur. Bu durum, çocuğun geliştikçe giysi değiştirmesine benzer; insanın bebeklik giysileri ile çocukluk giysileri, çocukluk giysileri ile ergenlik giysileri, ergenlik giysileri ile gençlik giysileri vs aynı değildir ve gelişim gösterir. İnsanlığın da başlangıçtaki yaşamı (toplayıcı-avcı dönemi) çocukluk dönemidir; tarım-hayvancılık dönemi ergenlik, bilim-teknoloji dönemi de gençlik/olgunluk dönemidir. Ancak muhafazakâr kesim/anlayış doğaüstü/ilâhi gücü kendi (evreniçi) gücüne katarak kendisini mutlaklaştırıp sabitlediğinde, hele hele bu sabitleme geçmiş yaşam biçimlerinden birine yapıldığında, toplum geçmiş yaşam değerlerine taşınmış olur. Böyle bir durum ise, toplumun kendiliğinden işleyişine açıkça bir dış müdahaledir. Örneğin, iletişimin cep telefonuyla yapıldığı günümüzde eğer toplumu telgrafla yapılan döneme taşırsak, bu bir dış müdahaledir. Böyle bir dış müdahale, evreniçi güçle (bilgi gücüyle) yapılamaz, ancak ve ancak evrendışı/ilâhi güçle yapılabilir. Bu da muhafazakâr kesime/anlayışa orantısız/ölçüsüz bir üstünlük sağlar. Kuşkusuz, ilerici kesimin geçmiş yaşam değerleriyle yaşayan (iletişimini telgrafla yapan) bir toplumu çağın yaşamına (iletişimin cep telefonuyla yapıldığı yaşama) taşıması da bir dış mücadeledir. Ancak ilki zamanda (zaman okuna göre) geriye gidiş olduğundan, buradaki dış müdahale “olağan değil”dir; ikincisi ise zaman oku yönünde olduğundan bu dış müdahale “olağan” bir dış müdahaledir. Yine ilki sağlıklı bir insana zorla zehir şırınga etmeye benzerken, ikincisi hastalıklı bir insana örneğin iğne yapılmaktan korkan hasta bir çocuğa zorla ilâç şırınga etmeye benzer. (1) Termodinamiğin İkinci Yasası “düzensizliğe/bozulmaya” doğru giden bir kozmolojik süreç öngörürken, insanlık yaşamında basitten gelişkinliğe doğru giden bir süreç görülmektedir. Bunun neden böyle olduğu, bundan sonraki “Evrim Yasası”nda göreceğiz. Burada önemli olan, “zaman oku” yönünde olan süreçlerin “kendiliğinden” oluşudur. DEVAM EDECEK
|
|||
Etiketler: BİLİME, ÇAĞRI:, TOPLUMSAL, YAŞAMI, DOĞADA, ARAMAK-25, |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.