|
|||
BİLİME ÇAĞRI: TOPLUMSAL YAŞAMI DOĞADA ARAMAK-26 | |||
İbrahim GEDİK | |||
gozlem_ajans@mynet.com | |||
Evrim Yasası Değerli okurlar, toplumsal yaşama örnek oluşturacak son doğa yasası, “Evrim Yasası”dır. Bu yasa, yerçekimi gibi doğanın/evrenin bir olgusudur ve tüm evrenin evrimidir.(1) Ancak bu yasayı tanıtmaya geçmeden önce bir konuyu açıklığa kavuşturmak gerekmektedir. Bilindiği üzere, evrende kaotik yapının yanısıra düzenli yapılar da bulunmaktadır; kaotik yapılar da bir anlamda mikro düzeyde yani atom ve molekül düzeyinde düzenlilik içerir. Oysa 23. ve 24. bölümlerde işlediğimiz Termodinamiğin İkinci (Entropi) Yasası’na göre, evren düzensizliğe doğru gitmektedir. Bu gidiş, izole (dışarısıyla enerji ve kütle/madde alış-verişi yapmayan) sistemler için geçerlidir. Oysa evreni oluşturan tüm madde sistemleri kendi dışındakilerle enerji ve kütle/madde alış-verişi yapan “açık” sistemlerdir. Dolayısıyla enerji ve kütle/madde alan her açık sistemde, izole sistemin tersine düzenliliğe doğru bir gidiş olur. İzole sistemle açık sistemin “zıt” oluşu da [“izole(kapalı)-açık” zıt-ikilisi] buradaki süreçlerin “zıt” olmasını gerektirir. “Peki, evreni oluşturan madde sistemlerinde düzenliliğe doğru bir gidiş oluyorsa, izole sistem olan evrende düzensizliğe doğru gidiş nasıl gerçekleşecek?” sorusu sorulabilir. Sorunun yanıtı, “gelecekteki trilyonlarca yıl içinde evrenin enerjisel dengeye (ısıl denge) ulaşacağı, böylece sistemler arasında enerji alış-verişinin sona ereceği yani faydalı ya da iş yapan enerji kalmayacağı ve sonunda ısıl ölümün gerçekleşeceği” şeklindedir. Bu durumu şuna benzetebiliriz: Aynı iki kaptan oluşan bir bileşik kap ele alalım (Şekil 1, A-B kapları). Bu iki kabı alttan birbirine bağlayan boruya da bir açma-kapama kelebeği takalım ve yanına bir de pervane ilâve edelim. Kelebek açıkken kaplardan birine doldurduğumuz su, diğerine de geçer ve iki kaptaki su seviyesi eşit olur (Şekil 1/1). Bu kez kelebeği kapatıp kaplardan birine (A) su doldurmaya devam edelim; su diğer kaba geçemeyeceğinden, iki kap arasında su seviyesi farkı oluşacaktır (Şekil 1/2). Su seviyesinin eşit olduğu ilk durumda iki kaptaki suyun potansiyel enerjisi eşit durumdayken, farklı olduğu ikinci durumda eşit değildir; seviyesi yüksek olan suyun (A) potansiyel enerjisi, alçak olanınkinden (B) daha büyüktür. İşte, seviyesi yüksek olan su ile alçak olan su arasındaki yükseklik farkı, yüksek olanın diğerine göre potansiyel enerji farkını oluşturur; bu fark potansiyel enerjinin yarısı da “faydalı enerji”dir (diğer yarısı atıl/atık enerjidir). Kelebeği atçımızda, tıpkı su değirmeninde olduğu gibi su yüksek seviyeli kaptan alçak seviyeli kaba gider ve pervaneyi döndürür; böylece iş yapılmış olur. Su seviyesi her iki kapta da eşit duruma geldiğinde (Şekil 1/3), suyun bağlantı borusundan akması/hareketi sona erer. Böylece iş yapan yararlı enerji de yok olmuş olur. Dikkat edilirse, burada iki kaptaki toplam potansiyel enerji yok olmuyor, sadece eşit duruma gelmiş oluyor. İşte Termodinamiğin İkinci Yasası, bu durumu anlatıyor; özelde ısı enerjisi kendiliğinden daima sıcak cisimden soğuk cisme, genelde de enerji kendiliğinden daima yüksek enerjiden düşük enerjiye doğru akar. Bu akma sırasında da iş yapılmış olur; ancak enerji (ısıda sıcaklık) seviyeleri eşitlendiğinde de, yukarıda verilen bileşik kaplar örneğinde olduğu gibi, faydalı/iş yapan enerji ortadan kalkmış olur. Böylece, evrende düzenli yapıları ayakta tutacak enerji alış-verişi/akışı kalmadığından, tüm düzenli yapılar zamanla dağılmış olacaktır. Biz bunun henüz daha başında sayılırız. (1) Cankoçak, K., 2019, CERN ve Büyük Patlama. Asi Kitap, 1. Baskı, 119s., (s.15, 78). AYNI KONUYA DEVAM EDİLECEK
|
|||
Etiketler: BİLİME, ÇAĞRI:, TOPLUMSAL, YAŞAMI, DOĞADA, ARAMAK-26, |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.