Moved Permanently

  Değerli Okuyucularım, böyle bir birliğe öteden beri ihtiyaç vardı. Cumhurbaşkanı’nın, AKP’nin lideri gibi yaptığı konuşmalar ve dışlamalar, ülkeyi adeta ikiye bölmüştü.

    Bu bölünmüşlükten de  bir bakıma yararlanan  FETÖ’cüler, iktidarı ele geçirmek istediler. Yapılan darbe denemesi, şükürler olsun ki başarılı olamadı. Ne var ki, iktidara  ve özellikle Tayyip Bey'e ders olacağa benziyor.

     Darbeyi protesto eden vatandaşların, üç haftadan beri bütün illerde yaptıkları eylemler, Yenikapı mitingi ile taçlandırıldı. Ancak, “Birlik ve bütünlük” sağlamak için yapılan mitingde, birlik sağlanamadı.

     Önce “Gelmeyeceğim” diyen CHP liderini bile mitinge getiren Cumhurbaşkanı ve hükümet yetkilileri, HDP’yi ikna edip, miting alanına bir türlü   getiremediler.

                           GELSELERDİ, ÇOK İYİ OLURDU

    Bildiğiniz gibi, PKK terör örgütü ile mücadele devam ediyor. Doğu ve Güneydoğu'dan şehitler de gelmeye devam ediyor. Bir de o şehitlerin yakınlarına sorun bakalım. Bu felaket, daha ne kadar sürecek?

    ''Çözüm Süreci'' dedikleri bir umut ve bekleme süresi de kalmadığına göre, bu savaş ne zaman bitirilecek?

      İşte, yapılan bu miting, yeniden birleşme, kaynaşma ve anlaşma için tam bir fırsat olmuştu.

      PKK’nın siyasi bağlantısı olan HDP’nin, bu mitinge katılması için, yeni umutlar için çok iyi olacaktı.

     Hiç kuşku yok ki HDP bu mitinge katılırdı, ancak MHP lideri Devlet Bahçeli buna engel olmuştur. Böylece bu birliği ve bütünlüğü MHP lideri bozmuş olmalıdır.

                       CHP LİDERİNİN PRENSİPLERİ NE OLDU ?

     Mitinge '' Katılmayacağım '' dediği halde son dakikada katılan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, bir bakıma katılmakla iyi etti.Ancak daha önce katılmayacağını ve heyet göndereceğini söylediği halde, bu prensibinden acaba neden döndü?

     Bu hareketiyle Kılıçdaroğlu,  doğru hareket eder gibi göründüyse de ilkeli bir lider olmadığını ve kendisine fazlaca güven duymamak gerektiğini belirtmiş oldu.

     Burada bütün mesele HDP'nin katılmamış olmasıdır.Böyle bir fırsat doğduğu halde o partinin mitinge gelmemiş olması, yeni bazı endişeleri ortaya koyuyor.

       Cumhurbaşkanı'nın Rusya Gezisi

     Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, bugün Rusya'nın Saint Petersburg kentinde,Putin'le buluşuyor ve görüşüyor.

   Gündem, ''Yumuşama ve Anlaşma'' Bilindiği gibi, Rus uçağının düşürülmesinden sonra bozulan ilişkiler ve ihracat kaybı, her iki ülkeye, ama daha çok bize zarar vermişti.

    İşte şimdi bunun ortadan kaldırılması için çalışılıyor. Bu geziye, ABD acaba nasıl bakıyor ?

                               İŞTE SİZE BİR ANEKDOT

    Demokrat Parti iktidara geldikten sonra, Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın Amerika'ya yaptığı ziyaret, çok görkemli olmuştu.

    İki ülke arasındaki ilişkiler olumlu seyrederken, Amerika kredi musluklarını açmış, Türkiye'ye büyük ölçüde yardım yapıyordu.

    Nitekim, daha sonra Amerikan Başkanı Eisenhower'in Türkiye'ye yaptığı gezi de çok muhteşem olmuştu.

    1959 yılına gelindiğinde, para muslukları kuruyunca, Başbakan Adnan Menderes  Amerika'ya bir gezi yaptı.

    Amerikan Başkanları, dış ülke Cumhurbaşkanı ve Başbakanlarını BeyazSaray'ın kapısında karşılarken, Mendres'i ofisinde karşıladı ve pek ilgi göstermedi.

    Menderes'e ve heyetine Amerika'yı gezdiren Başkan, iş paraya gelince kesenin ağzını açmadı. Menderes de, üzüntüyle Türkiye'ye döndü.

    Aynı yılın sonlarına doğru Adnan Menderes, Rusya'ya yaptığı gezide sıcak bir ortam oluşunca, bu durum Amerika'nın dikkatini çekti ve Menderes Amerika tarafından dışlanmaya başlandı.

    Aradan bir yıl geçmedi ki, 27 Mayıs 1960 darbesi oluştu ve Menderes darbe sonucu hayatını kaybetti.

    Görülüyor ki, Amerika davranışlarına ve vaatlerine çok güvenilecek bir ülke değildir. Nitekim, 15 Temmuz darbesinde parmağı olduğu halde, bunu inkar edebiliyor ve Fetullah Gülen'i göndermeye yanaşmıyor.

    Amerika'nın bu tutumunun, devlet adamlarımıza ve herkese ders olması gerekiyor.