İlçede son yıllarda artan uyuşturucu madde kullanımına bir çözüm bulunamaması nedeniyle bağımlı sayısı her geçen gün yükseliyor. Özellikle çok ucuz fiyatlara satılan ve ölüme bile neden olan sentetik uyuşturucu maddelerin satışının bir türlü engellenememesi nedeniyle ilçe sokaklarında bu maddeden kullanan gençlere neredeyse her gün rastlanıyor.

Madde bağımlıların her yerde olduğunu belirten vatandaşlar onların bazen cami bahçelerinde bazense sokak köşelerinde kendinden geçmiş halde gördüklerini belirtiyorlar. Bu manzaralar aileleri son derece korkuturken, bu konuda emniyet birimlerinin, yöneticilerin STK’ların güç birliği yaparak bu sorunun ortadan kaldırılmasını talep ediyor.

“YARIM SAAT SONRA GELİYORLAR”

Vatandaşlar uyuşturucu madde kullananları polis ekiplerine ihbar ettiklerini fakat kullanıcıların kısa süre sonra tekrar geldiklerini belirtiyor. Bu sorunun temel sebebi ise kanunlarda uyuşturucu madde kullananlara para cezası dışında bir yaptırım uygulanmaması olarak görülüyor. Ayrıca torbacı olarak nitelendirilen uyuşturucu madde satıcılarının hapis cezalarının kısa olması nedeniyle de bu sorunun kökü tam olarak kurutulamıyor.

Uyuşturucu kullanımının bir türlü önüne geçilememesinin nedenleri ise tam olarak araştırılmıyor. Bağımlılık ile mücadele eden Yeşilay, madde bağımlılığının etkilerini ve ne yapılması gerekir sorularını ise şu şekilde açıklıyor; “ Uyuşturucu olarak kullanılan maddelerin kimyasal yapıları birbirinden farklıdır. Kullanıldıklarında merkezi sinir sisteminin farklı bölümlerini etkileyerek fiziksel ve psikolojik tahribata yol açarlar. Uyuşturucu maddelerin hiçbir güvenli kullanım şekli yoktur. Kullanan herkes için bağımlı olma riski eşittir. Hücrelerimiz vücuda giren her maddeyi tanır ve bir daha unutmamak üzere hafızasına alır. Hücresel öğrenme süreci denen bu durum herkes için geçerlidir.

Aklı ve iradeyi işlemez hale getirir. Kişiyi normal yaşam ve davranışlarından uzaklaştırır. Bulantı, kusma, karın ağrıları, kabızlık, ishal, mide ve bağırsak spazmlarına/kanamalarına sebep olur. Tüm iç organların zarar görmesine ve buna eşlik eden bir dizi hastalığa neden olur. Zehirlenmelere ve bu yolla gelen ölümlere sebep olur. Uyuşturucular, bireyin çevreye uyum yeteneğini azaltır. Bağımlı giderek aileden ve çevresinden kopararak, yalnızlaşır. Çoğu zaman bu tabloya ağır bunalımlar eşlik eder.

Ne yapmalı?

Eğer kişi maddenin etkisi altında ise onunla bu durumda konuşmanın yararı olmaz. Kendinizi hazır hmeden onunla konuşmayın. Açık, samimi ve inandırıcı olun, öğüt vermeyin. Genellemeler yapmaktan kaçının. Korkularınıza dayanarak konuşmayın. Onu etiketlemekten kaçının, çünkü “kullanıcı olarak” etiketlenen kişiye yaklaşmak çok zordur. Önyargılarınızın farkına varın (“Bunlar iflah olmaz”), böylece yanlış iletişim kurma olasılığını azaltırsınız. Kendinizi onun yerine koymayı deneyerek onun düşünce, yaşantı ve korkularını anlamaya çalışın. Uzman yardımı alması için samimi bir yaklaşımla onu ikna edin.

Uyuşturucu ile Mücadele Kurulu her yıl toplantılar düzenlese de bu toplantıda alınan kararların tam olarak uygulamaya sokulmadı görülüyor. Hemen hemen her toplantıda metruk binaların yıkılması, aydınlatma olmayan noktaların aydınlatılması, öğrencilere ve velilere yönelik bilgilendirme toplantılarının gerçekleştirilmesi gibi kararlar alınsa da hem yeterli uygulamaların yapılmaması hem de alınan kararların sorunun merkezine inmemesi gibi nedenlerden dolayı bu konuda sağlıklı adım atılmış değil.

Kurulda bulunan tüm paydaşların bu sorunu büyük oranda bitirecek adımları atması bekleniyor. İç İşleri Bakanlığı’nın uyuşturucu ile mücadelede son dönemde ülke genelinde önemli adımlar attığı görülürken bu çalışmaların Saray’a henüz yansımamasın nedeni ise merak ediliyor.