Türkiye Komünist Partisi (TKP), Küba Devrimi’nin yolunu açan Moncada Kışlası Baskını’nın 71. yıl dönümünde bir açıklama yayınladı.
“Türkiye Komünist Partisi 71 yıl önce isyan ateşini yakan, onu devrime taşıyan ve 65. yılında devrime büyük bir kararlılıkla sahip çıkan Küba halkı ve Küba Komünist Partisi’yle olan dostluk ve dayanışma bağlarını daha da güçlendirerek sürdüreceğini ilan eder.” denilen açıklamanın tam metni şöyle:
Ulusal İsyan Günü’nde Küba Devrimi’ne selam!
71 yıl önce bugün, 26 Temmuz 1953’te, Fidel önderliğindeki bir grup genç Batista diktatörlüğünün en muhkem askeri merkezlerinden birine, Moncada Kışlası’na düzenledikleri baskınla Küba halkını devrime taşıyan mücadelenin önünü açtı.
Baskın başarısızlıkla sonuçlandı; ancak Fidel ve yoldaşlarının sergiledikleri cesaret ve memlekete sahip çıkma kararlılığı, zenginlerin elinde sonsuz bir aldatmacaya dönüşen burjuva siyasetinden kopuşun ilk işaretini verdi.
26 Temmuz, ezilen, sömürülen, ulusal onuru çiğnenen Küba halkının çözümün sömürüye ve emperyalist bağımlılık ilişkilerine dokunmayan kirli siyaset bezirganlarından medet ummakta değil, ülkenin kaderini kendi eline alma iradesinde yattığını fark etmesini sağlayan en önemli uğraklardan biri oldu.
Kimileri tarafından hayalperest olmakla suçlanan bu girişim, devamında sürdürülen tavizsiz devrimci arayış, yoksul halk kitlelerinin mücadeleye örgütlenebileceğine olan sarsılmaz inanç, onların aklını ve vicdanını harekete geçirmeye dönük kararlı çaba sayesinde zaferle taçlandı.
71 yıl önce devrimin ateşini yakan da, onu 1959’da zafere taşıyan da, bugün tarihinin en ağır ve en acımasız emperyalist saldırısı altında ayakta tutan da aynı cesaret, inanç ve çaba.
ABD’nin Küba’ya uyguladığı iktisadi, ticari, finansal abluka, tarihin en uzun ve kapsamlı soykırım suçunu teşkil ediyor. Bu suç Küba’nın ABD tarafından uydurulan “terörü destekleyen ülkeler” listesine alınmasıyla akıl almaz boyutlara ulaştı.
Küba’nın sözde “terörü destekleyen ülkeler” listesine alınmasıyla perçinlenen abluka, ülke ekonomisinin can damarını oluşturan enerji üretimini baltalamayı, halkın sağlıklı beslenmesini sağlayacak tarımsal üretimi sabote etmeyi, Küba’nın gururu sağlık sistemini çökertmeyi, halkın devrimci iradesini açlık ve çaresizlik içinde teslim almayı hedefliyor.
Ne mutlu Kübalı devrimcilere ve kahraman Küba halkına ki bu saldırılara rağmen aynı cesaret, inanç ve çabayla direniyor; yeni zaferlere imza atmaya devam ediyor.
Pandemide üç farklı Covid-19 aşısı lisanslama becerisi gösteren tek ülke Küba oldu; geçtiğimiz günlerde aşı programına kendi üretimi olan zatürre aşısını ekleme başarısını gösteren Küba oldu; dünyanın en düşük bebek ölümü oranlarından birine sahip olan ülke Küba; dünyanın en ilerici ve eşitlikçi aile yasalarından birini referandumla kabul eden Küba; dünyanın en ücra coğrafyalarında eğitim ve sağlık hizmeti veren gençlerin ülkesi Küba; küçücük ölçeğine rağmen Paris Olimpiyatları’na dünyanın en çok madalya kazanan yirmi ülkesinden biri olarak şanlı sporcularını yollayan Küba…
Bu kararlı direniş karşısında ablukaya karşı mücadele tüm dünya halklarının ortak sorumluluğudur.
Küba’ya uygulanan soykırım niteliğindeki iktisadi, ticari, finansal abluka derhal ve koşulsuz kaldırılmalıdır. Dünyanın en barışçıl ve dayanışmacı hükümetine sahip olan Küba, “terörü destekleyen ülkeler” listesinden derhal çıkarılmalıdır.
Türkiye Komünist Partisi, 71 yıl önce isyan ateşini yakan, onu devrime taşıyan ve 65. yılında devrime büyük bir kararlılıkla sahip çıkan Küba halkı ve Küba Komünist Partisi’yle olan dostluk ve dayanışma bağlarını daha da güçlendirerek sürdüreceğini ilan eder.
Yaşasın Küba Ulusal İsyan Günü!
Yaşasın Sosyalist Küba!
Yaşasın enternasyonalist dayanışma!
|