301 Moved Permanently

Moved Permanently

The document has moved here.

Haber Detayı
31 Ekim 2022 - Pazartesi 09:43 Bu haber 315 kez okundu
 
TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan: Devrim geri gelecek, hem de bir daha yıkılmayacak şekilde
TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan: Devrim geri gelecek, hem de bir daha yıkılmayacak şekilde
ULUSAL HABERLER Haberi


Türkiye Komünist Partisi Genel Sekreteri Kemal Okuyan, 29 Ekim'in yıldönümünde soL Haber Portalı'nın sorularını yanıtladı. Rmperyalizmin hem SSCB'nin hem de Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunu kabullenemediğine işaret eden Okuyan, "Bu iki dönemin bütün sonuçlarını ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. Büyük ölçüde başarılı oldular. Ama devrim geri gelecek hem de bir daha yıkılmayacak şekilde" dedi.

Kemal Okuyan ile yapılan söyleşinin tamamı şöyle:
Bugün 29 Ekim. TKP Cumhuriyetin bir tarihsel ilerleme olduğu düşüncesini öteden beri savunuyor. Hatta bu konuda çok eleştirildiği de oldu. Bir açıdan bakıldığında Marksistler açısından son derece açık bir konudan söz ediyoruz. Öte yandan solu da etkisi altına alan bir hazımsızlık var. Bunu neye bağlıyorsunuz?

Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihsel bir arıza olduğu düşüncesinin hem dış hem de iç kaynakları var. Emperyalizm 1917-1924 ve 1944-49 arasında olup bitenleri genel olarak hiç içine sindirmedi. Milli Mücadele ve Türkiye’nin kuruluşu, 1917 Rus Devrimi’nin ardından ortaya çıkan Sovyet Rusya ile birlikte bir karın ağrısı olarak görüldü. SSCB ve Türkiye Cumhuriyeti farklı sınıfsal temeller ve ideolojilerle kurulmuş olsalar da, bir dönem boyunca aynı safta yer aldı. Unutmayalım, emperyalistler dünyayı kendi aralarında paylaşmak için birbirlerine girdikleri amansız bir savaşın sonrasında hiç beklemedikleri bir durumla karşılaşmıştı. Türkiye Cumhuriyeti ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği, dünya sistemine doğan iki istenmeyen unsur olageldiler. Emperyalizm başka şeylerin yanında kibirdir. Bu tabloyu kabullenmek istemediler. SSCB ile ekonomik ve siyasi ilişki kurdular; Türkiye’nin yönetici sınıflarını zaman içinde kendilerine bağladılar, dahası Türkiye’yi emperyalist planların parçası haline getirdiler. Ancak devrimci 1917-24 yıllarını unutmadılar, kabullenemediler. Benzer bir biçimde Doğu ve Orta Avrupa’da sosyalist ülkelerin kurulmasına ve Çin Devrimi’nin gerçekleşmesine tanık olunan 1944-1949 arası dönem de emperyalist dünyanın kabusu oldu. Bu iki dönemin bütün sonuçlarını ortadan kaldırmaya çalışıyorlar. Büyük ölçüde başarılı oldular. Ama devrim geri gelecek hem de bir daha yıkılmayacak şekilde.

Bu “kin” ya da “kabullenmeme” Türkiye’nin bugünkü ideolojik-siyasal iklimine etkide mi bulunuyor?
Her zaman! Türkiye’de ve dünyada antikomünizm ve genel olarak ilerleme düşmanlığı sadece gericilerden ya da sağcılardan kaynaklanmıyor. 1917-24 arasındaki devrimci dönemi içine sindiremeyenler arasında liberaller, Avrupa solu ve onunla etkileşim halindeki “yerli aydınlarımız” da var. Bunların entelektüel dünyadaki egemenliği sürüyor. 1991 yılında sosyalist blokun yıkılışında en arsız kampanyalar bu cenahtan geldi ve şimdi de her fırsatta Atlantikçi ideolojiyi “özgürlük ve demokrasi” söyleminin arkasına sığınarak yayıyorlar.

'1917-24 arası döneme duydukları alerji hiç değişmeyecek'
Ancak Cumhuriyet karşıtlığı eski etkisini yitirmiş gözükmüyor mu?

Öyle düşünmemek gerek. Çünkü bu Türkiye’de her türden antikomünizmin genetik kodlarında var. Jakobenizme, Bolşevizme, Kemalizme düşmanlık. Bunlar birbirinden farklı hareketler, farklı ideolojiler. Ama ortak noktaları, tarihin akışına iradi ve ileriye çeken müdahaleler yapmaları. Bunu kabullenemezler. Şu sıralar AKP’yle olan didişmeleri yüzünden Cumhuriyet düşmanlığını geçici olarak geriye çektiler. Ancak 1917-24 arası döneme duydukları alerji hiç değişmeyecek.

'Meselelere sınıfsal olarak bakmayan bir anlayışın tarihi doğru okuma şansı yok'
Cumhuriyet’in kuruluşu ile Türkiye tarihinin darbeler, sola ve işçi sınıfına dönük düşmanlıkla ve ek olarak Kürt halkına dönük ayrımcılık ve baskılarla tarif edilen karakteristik özellikleri arasında bir bağ kuruluyor. Birinin diğerini doğurduğu iddiası için ne diyeceksiniz?

Burjuva devrimi kapitalist sınıfın önündeki ekonomik, siyasal, ideolojik engellerin büyük ölçüde kaldırılması anlamına da gelir. Ve kapitalist sınıf iktidara geldikten sonra hızla gericileşir. Türkiye’de de böyle oldu. Bu diyalektiği anlamamakta ısrar ediyorlar. Türkiye tarihinin karanlık dönemleri, Milli Mücadele ve Cumhuriyet’in kuruluşunu değersizleştirmiyor. Meselelere sınıfsal olarak bakmayan bir anlayışın tarihi doğru okuma şansı yok. O kadar ki, Türkiye’nin burjuva devrimini karalayıp bugün tamamen gericileşmiş, karşı devrimci bir güç haline gelmiş burjuvaziden özgürlük ve demokrasi bekleyen, burjuva siyasetinin içine, emperyalist ülkelerin bu coğrafyaya dönük müdahalelerine bel bağlayan bir kesimden söz ediyoruz.

Geçenlerde soL TV’de bugünkü iktidarı karakterize edenin İslamcılıktan çok Osmanlıcılık olduğunu vurguladınız. Buna neden ihtiyaç duydunuz?
AKP’yi yanlış ya da eksik değerlendirirseniz onunla ve genel olarak bugünkü sistemle mücadeleyi de yanlış kurgularsınız. Bugün iktidarın Cumhuriyet karşısındaki konumlanışını ve kafasındaki Türkiye şablonunu Osmanlıcı olarak adlandırmamız için çok neden var. Her şeyden önce AKP Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti arasındaki sürekliliğe vurgu yaparak, kopuşu önemsizleştirmeyi becerdi, bu aynı zamanda Osmanlı’nın ve saltanatın meşrulaşması anlamına da geldi. TKP dışında bu sürecin tehlikesine işaret eden olmadı. Bugün AKP’nin dış politika, ekonomi, eğitim, hukuk gibi başlıklarda Osmanlı’dan ilham aldığını kabul etmek zorundayız.

TKP Cumhuriyet’in 99. Yılında bir dizi etkinlik yapıyor. Buna dair ne söyleyebilirsiniz?
TKP görevini yapıyor, yapmaya devam edecek. Kişisel olarak üzgünüm, Türkiye’de değilim. Dünya Komünist ve İşçi Partileri Toplantısı’na katılmak için TKP heyeti olarak Havana’dayız. Korona yüzünden ara verilen yüz yüze toplantıların sonuncusuna TKP ev sahipliği yapmıştı. Ablukanın yol açtığı ağır sorunlarla mücadele eden Küba’daki bu toplantı özellikle anlamlı. Küba Komünist Partisi yöneticileriyle çeşitli görüşmeler yapıyoruz. Devlet Başkanı ve Parti Birinci Sekreteri Miguel Diaz Canel ile kısa bir sohbet imkanı buldum.  Devrimci bir ruhla emperyalizmin diz çökertme operasyonuna karşı direniyorlar. Devrimi yapan kuşak değil artık sorumlu mevkilerdekiler. Devrimin yarattığı bir ekip. Çok kararlı, donanımlı ve çalışkanlar.

Bilgi almak ve röportaj talepleri için iletişim: 0554 234 60 34
Türkiye Komünist Partisi

Kaynak: Editör:
 
Etiketler: TKP, Genel, Sekreteri, Kemal, Okuyan:, Devrim, geri, gelecek,, hem, de, bir, daha, yıkılmayacak, şekilde,
Yorumlar
Saray Gözlem Gazetesi
Ulusal Gazeteler
Alıntı Yazarlar
Tekirdağ

Güncelleme: 22.11.2024
Bugün
5 - 18
Cumartesi
3 - 8
Pazar
5 - 9
Tekirdağ

Güncelleme: 21.11.2024
İmsak
06:28
Sabah
07:57
Öğle
13:01
İkindi
15:31
Akşam
17:54
Yatsı
19:18
Süper Lig
Takımlar
P
Av
M
B
G
O
1
Galatasaray
31
32
0
1
10
11
2
Fenerbahçe
26
27
1
2
8
11
3
Samsunspor
25
24
3
1
8
12
4
Eyüpspor
22
18
2
4
6
12
5
Beşiktaş
21
19
2
3
6
11
6
Göztepe
18
19
3
3
5
11
7
Sivasspor
17
17
5
2
5
12
8
Başakşehir
16
17
3
4
4
11
9
Kasımpasa
14
16
4
5
3
12
10
Antalyaspor
14
15
6
2
4
12
11
Konyaspor
14
14
6
2
4
12
12
Rizespor
13
10
6
1
4
11
13
Gaziantep FK
12
15
5
3
3
11
14
Trabzonspor
12
12
3
6
2
11
15
Kayserispor
12
11
3
6
2
11
16
Bodrumspor
11
10
7
2
3
12
17
Alanyaspor
10
9
5
4
2
11
18
Hatayspor
6
10
7
3
1
11
19
A.Demirspor
2
9
9
2
0
11
Nöbetçi Eczane


Nöbetçi eczanlerle ilgili detaylı bilgi için lütfen tıklayın.

Arşiv Arama
Modül 1

Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.

Haber Yazılımı