|
||
‘SUYUMUZ, KÖTÜ YÖNETİME FEDA EDİLEMEYECEK KADAR DEĞERLİ’ | ||
‘SUYUMUZ, KÖTÜ YÖNETİME FEDA EDİLEMEYECEK KADAR DEĞERLİ’ | ||
SARAY Haberi | ||
DEVA Partisi Doğa Hakları ve Çevre Politikaları Başkanı Yasemin Bilgel, su fakiri olma yolunda ilerleyen Türkiye’nin su krizinin aynı zamanda yönetimsel bir sorun olduğuna dikkat çekti. Suyun akılcı ve verimli yönetimi için ilk yapılması gerekenin yeni çıkartılacak bir kanunla suyun tek elden ve havza bazında yönetilmesi için kurumsal yapıyı inşa etmek olduğunu vurguladı. Türkiye su fakiri olma yolunda Bilgel, yaptığı basın açıklamasında şu ifadelere yer verdi: Küresel iklim krizi sonucu artan kuraklıkla ülkemizin su sorunu daha da büyüyecektir. Artan su sorunu, ekosistemin dengesini bozarak gıda ve enerji güvenliğimizi, orman alanlarımızı, toprak kalitemizi, hayvanların doğal yaşam alanlarını olumsuz etkileyecek, hastalıklarla mücadeleyi zorlaştıracaktır. Bu nedenle, su sorunu ekonomik, sosyal, çevresel ve sağlıkla ilgili etkileri olan, ülkemizin öncelikli ve yaşamsal bir sorunudur. Tek elden ve havza bazında yönetim gerekli Türkiye’de mevcut su yönetimi 6 bakanlık ve belediyeler arasında bölünmüştür. Yetkili kurumlar arasında mükerrer sorumluluklar olması, su yönetiminde eşgüdümlülüğü önlemektedir. Suyun akılcı ve verimli yönetimi için tek elden yönetilmesi gerekmektedir. Bu nedenle, ilk yapılması gereken, yeni çıkartılacak bir kanunla suyun tek elden ve havza bazında yönetilmesi için kurumsal yapıyı inşa etmek; su yönetiminde bakanlıkların ve yerel yönetimlerin yetkilerini netleştirmektir. Kanal İstanbul gibi ‘çılgın projeler’ iptal edilmeli Suyun en fazla kullanıldığı sektör tarım olduğu için, öncelikli olarak tarım alanında somut adımlar atılmalıdır. Vahşi sulama yerine damlama sulama yöntemine geçmeli; suyu az tüketen, bölgenin durumuna göre kuraklığa dayanıklı bitki türlerine yönelmeyi teşvik etmeli ve tarımda suyun etkin kullanımı için yeni teknolojiler desteklenmelidir. Kentlerin betonlaşması, aşırı yeraltı suyu çekimi ve yeşil alanların azalması yüzey ve yeraltı sularını tehlikeye sokmaktadır. Yeşil alanların korunması ve genişletilmesini hedefleyen çevre dostu kentleşme politikası izlenmelidir. Termik santraller, hava kirliliğine ve iklim değişikliğine sebep olmanın yanı sıra, suyu yoğun şekilde kullanır ve kirletir. Yeni termik santral planlamak yerine, yenilenebilir enerji projeleri önceliklendirilmelidir. |
||
|
||
Etiketler: ‘SUYUMUZ,, KÖTÜ, YÖNETİME, , FEDA, EDİLEMEYECEK, KADAR, DEĞERLİ’, |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.