Türkiye Büyük Milletvekili Anayasa Komisyonu Başkanı ve Ak Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Şentop, “Saray’dan da Türkiye tarihinin en önemli halk oylaması için büyük bir destek bekliyoruz” ifadeleriyle Saray’dan Evet desteği istedi. Mustafa Şentop ve Ak Parti Tekirdağ Milletvekili Ayşe Doğan Perşembe günü referandum çalışmaları için Saray’a geldi. Ak Parti Saray İlçe Teşkilatı, Şentop’u ve Doğan’ı teşkilat önünde karşılarken, Ak Parti Saray Kadın Kolları Başkanı Hülya Çetin, Şentop’a çiçek takdim etti. İlçe binasında basın açıklaması öncesi Saray İlçe Başkanı Özkan Yaman, Ak Parti Tekirdağ İl Başkan Yardımcısı Hakan Özgül ve Ayşe Doğan’dan saha çalışmaları hakkında Mustafa Şentop bilgiler aldı. Ayşe Doğan, Saray İlçe Teşkilatının çalışmalarından son derece memnun olduğunu bildirerek, teşkilatın gitmediği yer kalmadığını belirtti. Yapılan kısa bir sohbetin ardından Mustafa Şenton basın açıklamasında bulundu.
Sözlerine referandum için Saray’dan büyük bir destek beklediklerini belirterek başlayan Şentop, 16 Nisan referandumu ile tarihi bir değişiklik yapılacağını belirtti. Yeni sistemin güçlü liderler çıkaracağını söyleyen Şentop, Ak Parti’nin de Cumhurbaşkanının da böyle bir değişikliğe ihtiyacı olmadığını, bu değişikliğe Türkiye’nin ihtiyacı olduğunu vurguladı. Mustafa Şentop’un Ak Parti Saray İlçe Teşkilatı’nda yaptığı basın açıklaması şu şekilde;
“Biz Tekirdağ’dan da Saray’dan da Türkiye tarihinin en önemli halk oylaması için büyük bir destek bekliyoruz. Arkadaşlarımızın çalışmaları sahadan alınan bilgiler, değerlendirmeler, kanaatler de bunun olacağını gösteriyor. 16 Nisan’daki anayasa değişikliği yeni bir değişiklik, Türkiye’de ilk defa yapılacak bir değişiklik değil esasen, bu anayasada biz 1982 Anayasası’nda 18 değişiklik yapmışız bugüne kadar bu 19. Değişiklik, referandum da 6 referandum yapmışız anayasa yapılandırmaları da dahil olmak üzere. Bu onlardan mahiyeti itibari ile biraz farklı. Bugüne kadar yapılan bütün değişiklikler günlük zaruretler karşılaşılan sıkıntılar aşmak için yapılmış değişiklikler. Çoğu zaman biriken bazı sorunları aşmak için yapılmış değişiklikler. Halbuki ilk defa biz Türkiye’de darbelerden sonra kurulan bir sistemin mantığına çalışma mantığına dokunan bir değişiklik yapmıyoruz. 27 Mayıs 1960 ile başlayan Türkiye’deki bir darbeci anlayış, partinin iktidara geldiği tarihe kadar büyük ölçüde varlığını sürdürdü. Bunu şöyle ifade edeyim.
DARBECİLER KENDİ PLANLARINA UYAN BİR SİSTEM KURUYORLAR
Şimdi darbeciler darbe yapıp, birkaç sene kalıp bırakıp ne yaparsanız yapın deyip gitmiyorlar. Geldikten sonra kendi düşüncelerine planlarına uyan bir sistem kuruyorlar.1961 de böyle bir sistem kurmuşlar, 1982 de o sistemin aksayan yönlerini kendilerine göre düzeltmişler ama AK Partinin iktidara geldiği döneme kadar böyle bir sistem devam ediyor. Bu sistemin özelliği nedir. Millet iradesi ile seçilen iktidarlara dar bir alan bırakmak ve ülkenin temel kararlarını yine seçime ihtiyacı olmayan bürokratik iktidarın vermesini sağlamaktır. Bunu aday sürücü eğitimi verilen araçlara benzetiyorum. Bu arabalara dışardan bakınca mevcut trafikteki arabalara benzediğini bir farkı görülmediğini ama içinde bir fark olduğunu görüyoruz. Nedir o, aracın sağ tarafında oturan aracın istikametine, kullanılmasına, sürülmesine müdahale ediyor. Tabiri caizse araç sağ taraftan da kullanılıyor. İşte bu araç gibi sistem. Sol tarafta milletin seçmiş olduğu ülkeyi yönetmek için seçilen iktidar, sağ tarafta ise darbecilerin vesayetin temsilcisi oturuyor. Kendince uygun gördüğü zamanlarda aracın sürüşüne müdahale ediyor etmiş bu güne kadar. Biz bu süre içerisinde 14-15 yıldır bunlarla mücadele ettik. Sağ taraftaki darbecilerin vesayetçileri arabadan aşağıya attık. Ama sağ taraftaki mekanizma duruyor hala. Onun için 15 Temmuz’da FETÖ, FETÖ’cüler sağ tarafta aracın kullanıldığını bildikleri için sağ tarafta oturmak için hareket ettiler. Fakat milletimizle beraber attık ama yeterli değil. Sağ taraftaki mekanizmayı sökmemiz lazım. Bu güne kadar yapılan değişikler hep bu aracın boyasını farlarını değiştirmek, döşemesini yenilemek gibi değişikler olmuş ilk defa aracın çalışma mantığına müdahale ediyoruz. Bu sağ taraftan da kullanılan aracın, sağ taraftan kullanılmaz hale getiriyoruz. Bu yapılan 19. Değişiklik 1982’den bu yana yapılan 18 değişiklikten bu mantığı, mahiyeti sebebiyle farklı bir değişiklik. Hem öbür taraftan hükümetin istikrar meselesi.
94 YILDA 65 HÜKÜMET KURULDU
Türkiye’de Cumhuriyet’imizin 94. Yılındayız. 65. tane hükümetimiz var. 94 yılda 65 hükümet. Bu 65. Hükümetin 33 tanesi de bir yıldan az görev yapmış. Türkiye Avrupa’nın en istikrarsız, en fazla hükümet değiştiren, en kısa süren hükümet ortalamasına sahip olan ülke konumunda. Tabi o zaman AK Parti var. 15 yıldır iktidardasınız diyorlar. Doğru ama bu istikrar aldatıcı olmamalı. Cumhurbaşkanımız gibi güçlü bir siyasi liderin varlığı sebebiyle var bu istikrar. Şahsa bağlı bir istikrar, konjöktöre bağlı bir istikrar. 7 Haziran’da gördük ki istikrarın garantisi yok.90’lı yıllarda yine aynı şekilde güçlü bir siyasi lider olmadığı için istikrar çıkmamış. Biz bu 15 yıldır devam eden hükümet istikrarını kurumsallaştırmak istiyoruz. Yani güçlü bir siyasi lider olsa da olmasa da ülkede seçimler ve istikrar sürsün ve bir hükümet çıkarsın istiyoruz.
BU SİSTEM İSTİKRARIN ZEMİNİDİR
Bu değişikliğin ikinci amacı da bu. Dolayısıyla bundan sonra Türkiye’de koalisyon dönemlerinin kısa ömürlü hükümetleri yok, 5 yıl görev alacak hükümetin doğrudan milletin önüne çıkacak ve milletin yetki vermediği şahıslar, bürokratlar, yargıçlar vs. bundan sonra ülke yönetimine karışmayacak, herkes işine bakacak. Bu sistem bundan sonra Türkiye’yi istikrarlı bir ülke haline getirecek. Hem siyasi istikrarın hem ekonomik istikrarın temelidir zeminidir. Sık sık değişen hükümetler zamanında uzun vadeli ekonomik programlar planlar yapılamadı, yatırımlar yapılamadı. Şimdi 5 yıllık bir hükümet 5 yıllık bir plan yapacak. Ve herkeste kendisini o 5 yıllık hükümete göre planlayacak. Bu da ekonomik istikrarı ve uluslararası itibari arttıracak. Dolayısıyla 16 Nisan’da Türkiye 50 yıldan fazla bir zamanda devam eden vesayetçi istikrarsız hükümet ve siyaset anlayışını terk edecek ve yeni istikrarlı ve vesayeti kökünden kazımış bir hükümet ve siyaset anlayışıyla yoluna devam edecek.
TAYYİP ERDOĞAN’DAN SONRASINI GARANTİYE ALIYORUZ
Bu tabi geleceğimiz için filan diyoruz da aslında bunu bugün için yapmıyoruz. Bugün Ak Parti’nin de Cumhurbaşkanımızın da esasen böyle bir değişikliğe ihtiyacı yok. Bu anlamda böyle çok acele bir işimizde yok. Nitekim bunun en büyük delili de 16 Nisan’da değişikliği yapıyoruz bununla ilgili yetkiler vs. hepsi 2019’da yürürlüğe giriyor. Acelemiz olsa 17 Nisan’da hemen bunların yürürlüğe girmesini sağlardık. Öyle bir hüküm koyardık öyle bir şey yok. Bizim için acil değil memleket için önemli bir konu. Memleketin buna ihtiyacı var, Türkiye’nin buna ihtiyacı var. Hani soruyorlar ya Tayyip Erdoğan’dan sonra ne olacak? Tayyip Erdoğan’dan sonrasını Türkiye garantiye almış oluyor, sigortalamış oluyor.
GELECEĞİ TEMİNAT ALTINA ALIYORUZ
Bugünkü sistem de sandık kuruluyor ama meclisi seçiyor sadece, meclisin içinden hükümet çıkıyor. Çoğu zamanda çıkmıyor seçimden sonra koalisyon gerekiyor. Yüzde 20 ile 25 ile Türkiye’yi yönetmek mümkün. İşte 1999’da Ecevit yüzde 21 oyla Başbakan oldu Türkiye’de 3 partili koalisyonla Türkiye’yi yönettiler. Yüzde 20-25 Türkiye’yi yönetmek için yeterli bir oran. Hâlbuki yeni sistemde ne yapıyoruz yüzde 50 arıyoruz. Yüzde 50 ya birinci turda ya ikinci turda yüzde 50 oy almış olacak, Türkiye’yi yönetmek isteyen kimse. Dolayısıyla yüzde 50 oy almak bu ülkede insanımızın milletimizin bütününe hitap eden bir siyaset anlayışı vizyon gerektiriyor. Aynı şekilde şahısta seçimden sonra yüzde 50 el alarak her halükarda güçlü bir siyasi lidere dönüşüyor. Bunun için Cumhurbaşkanımızın ardından onun gibi güçlü bir kişinin Türkiye’yi yönetecek gibi planlıyoruz bu değişiklikle. Onun için içerde dışarda büyük Türkiye’den rahatsız olanlar seslerini yükseltiyorlar. Türkiye içindekileri anlıyoruz, seçim kazanmanın Türkiye’yi yönetmenin, yönetime müdahale etmenin keyfini sürüyorlardı yakın zamanlara kadar.
BETER OLSUNLAR
CHP seçim kazanamadı serbest seçim yapılandan bu zamana kadar ama bürokraside ki uzantıları yargıdaki uzantıları üzerinden yönetimlere yön veriyordu. Ak Parti ile beraber bu düzen bozuldu, şimdi onu teminat altına alıyoruz. Seçim kazanmak Türkiye’yi yönetmek içerdekilerin seslerinin çıkması bu yüzden, Türkiye sınırları dışından daha fazla ses geliyor. Onlar daha fazla rahatsızlar. Niye? Çünkü bugüne kadar Türkiye’de o sağdaki adamı anlar yönetiyordu, sağdaki adama akıl veren onlardı; bu düzeni bozuyoruz. Onlar için kısa ömürlü hükümetler istikrarsız Türkiye, bürokratların vesayetin müdahalesi ile yönetilen bir Türkiye onlar için memnuniyet veren bir tabloydu, bunu bozuyoruz. Bundan sonra istikrarlı güçlü hükümetlerin yönettiği bir Türkiye modeline geçeceğiz bundan rahatsızlar. Sesleri Türkiye içerisindekilerden daha fazla çıkıyor. Biz bundan üzüntü duymuyoruz, onlara da ne diyelim beter olsunlar bundan sonra. Bu bakımdan bunun Türkiye için ne kadar yararlı bir şey olduğunu Türkiye’nin geleceği için onların çıkardığı bu seslerden de anlayabiliriz. Biz Saray’dan da bu tarihi bir oylama 16 Nisan Türkiye tarihine yazılacak önemli bir tarih olacak. Bu tarihte Saray’dan da Türkiye’nin geleceği için güçlü bir ses güçlü bir destek istiyoruz bekliyoruz”
Konuşmasının ardından Saray İlçe Başkanı Özkan Yaman, Mustafa Şentop’a Saray Halk Eğitim Merkezi kursiyerlerinin hazırladığı hediyeyi verdi. Filiz Et Mangal’da STK başkanları, gaziler ve muhtarlar ile bir araya gelen Şentop, anayasa değişikliği hakkında da detaylı bilgiler verdi. Referandum için evet oyu verilmesini isteyen Mustafa Şentop, programının ardından Saray’dan ayrıldı.
Nöbetçi eczanlerle ilgili detaylı bilgi için lütfen tıklayın.
Arşiv Arama
Modül 1
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.