Moved Permanently

18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 109’uncu yıldönümü nedeniyle Saray’da saat 10.00’da anma töreni düzenlendi. Düzenlenen anma törenine Saray Kaymakamı Refik Özsoy, Garnizon Komutanı  Ulş. Yüzbaşı Ramazan Tilbaç, Saray Belediye Başkan yardımcısı Fuat Ünal Atatürk Anıtı’na çelenk bıraktı.

18 Mart Çanakkale Zaferi’nin 109’uncu yıldönümü nedeniyle Saray Atatürk Meydanın da  anma töreni düzenlendi. Şehit yakınları ve gazilerin de katıldığı törende, saygı duruşunda bulunulması ve ardından  İstiklal Marşı’nın okunmasıyla program devam etti.

18 Mart Şehitleri Anma programında Garnizon Komutanlığı’nda görevli İkmal Üsteğmen Harun Evren tarafından günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yaptı. Görevli Üsteğmen Harun Evren şöyle konuştu:

“Millet Egemenlik ve bağımsızlığı uğruna canlarını feda eden isimleri kalbimize yazdığımız Aziz şehitlerimize bu anlamlı günde herkes daha rahmet ve minnetle anıyoruz aynı zamanda o gün 109 yıl önce 18 Mart 1915'te

Şanlı ordumuzun Çanakkale'nin geçirmeyeceğini tüm dünyaya gösterdi ve destansı bir zafer Çanakkale deniz zaferlerinin de yıl dönümüdür. Tüm yokluk ve imkansızlıklara rağmen milletimizin Kahraman evlatlarının emsalsiz fedakarlıkları ile kazanılan bu zafer milli mücadelemize ilham verirken Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna giden bu yolda çok önemli bir kilometre taşı olmuştur. İtilaf Devletleri donanmasını 18 Mart 1915'te Çanakkale boğazına geçmek için başlattıkları taarruz Nusret Mayın gemisinin döşediği mayınlar ve Türk topçusunun son derece isabetli atışlarıyla başarısız olmuştur. İtilaf Devletleri donanması gücünün üçte birini kaybetmiştir u durum karşısında İtilaf Devletleri donanması Boğazı terk etmek zorunda kalmıştır yaşadıkları bu hüsranın ardından Çanakkale boğazının denizden geçilmeyeceğini anlayan itilaf Devletleri 25 Nisan 1915 tarihinde Gelibolu yarımadası'na çıkarma yaparak Boğazı karadan geçmeyi denemişler ancak Çanakkale Savaşı'na askeri bir daha ön plana çıkan Yarbay Mustafa Kemal'in çok isabetli ve ileri görüşlü Mahkemesi neticesinde hedeflerine ulaşamamışlardır. Şanlı tarihimizde bütün ihtişamıyla yerini alan ve tüm dünyaya karşı asimin cesaretin fedakarlığın sayısız örneklerini sergilemisergilendiği Çanakkale Savaşları vatanın bütünlüğü ve bağımsızlığı söz konusu olduğunda Atil Türk milleti hangi zorluklara göğüs gerebileceğini en zor şartlar altında dahi neleri başarabileceğini en güzel örneklerinden birisidir. Çanakkale Zaferi Biricik evlatlarını şefkat ve muhabbetle bağrına basıp cepheye uğurlayan fedakar anaların ve onların ellerinden öperek Hakkını helal et ana canım feda olsun kutsal vatana sözleri ile karşılık veren Yiğit ve kahraman Mehmetçiğin Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile birlikte yazdığı destandır. Başta Büyük Önder Atatürk olmak üzere gerektiğinde vatanı için şehit olmayı en şerefli görev sayan yedisinden yetmişine kadın erkek tüm Anadolu insanı bu seferden aldıkları güçle Kurtuluş Savaşı'nı başlatmışlar ve işgal altındaki Vatan topraklarını kurtararak Türkiye Cumhuriyeti'ni kurmuşlardır. Hayatını bu cengaver erlere komuta ederek geçiren ve dünyanın hiçbir ordusunda yüreği seninkinden daha temiz daha sağlam bir askere rastgelinmemiştir diyerek bu kahramanları takdir eden büyük Önder Atatürk'le aynı duyguları paylaşan bizler şehitlerimizi bir kez daha saygıyla ve şükranla anıyoruz. Şehitlerimizin azıtı hatıraları nesilden nesile sonsuza dek yaşatılacaktır Aziz şehitlerimizin yüreklerimizde yaktıkları ateş vatanımıza yönelecek her türlü tehdide karşı vereceğimiz mücadele sarsılmaz inancımıza tükenmez gücümüze sonsuz kaynak teşkil etmektedir. Bir kez daha ifade etmek isterim ki ülkemizin birliğine göz diken düşmanlarımıdüşmanları ve terör örgütlerinin kutsal Vatan topraklarını yönelik tüm tehditlere dün olduğu gibi bugün de Asil Türk milleti ve onun bağrından çıkmış Aziz şehitlerimizden ve kahraman gazilerimizden ilham alan şanlı ordumuz tarafından bertaraf edilmektedir. Türk vatanın kutsallığını Türk milletinin namusunu Türk bayrağının şanını canından üstün tutan Aziz şehitlerimiz sizleri biz lerden ayran ölüm size olan bağlılığımızı asla koparmayacaktır. Kutsal emanetiniz olan Türk vatana ilelebet hür kalacaktır. Gök kubbeden ay Yıldızhan Albayrak hiç inmeyecek, dünya var oldukça bu topraklar Türk yurdu olarak kalmaya devam edecek tir. Bu duygu ve düşüncelerim başta Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün ve onun Kahraman silah arkadaşlarını, vatanımızın bölünmez bütünlüğünü, milletimizin bağımsızlığını ve canlarını feda eden acı şehitlerimize ve ebediyete intikal etmiş Kahraman Gazilerimize rahmet ve Şükran inanıyoruz ruhunuz şad olsun” dedi.

Atatürk Anıtına çelenk sunumun ardından program Saray Atatürk Kültür Merkezi Salonu’nda devam etti.

ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ SALONU’NDA PROĞRAM DÜZENLENDİ

Çelenk sunma töreninin ardından görevliler tarafından hazırlanan anma programı Atatürk Kültür Merkezi Salonu’nda düzenlendi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda Küçükyoncalı Camii İmamı Sedat Aydın tarafından şehitlerimiz için Kur’an-ı Kerim okundu.

İlçe Müftüsü Ercan Özelce tarafından şehitlerimiz için dua okunurken,  günün anlam ve önemine ilişkin konuşmayı Şehit İbrahim Parlakçı Ortaokulu Müdürü Suat Yüksel yaptı. Müdür Yükseli’n konuşması şöyle:

“Bugün, bir daha dönmemek üzere gidenlerin, tarihin yazdığı en gerçek, en şerefli kahramanları yad etmek üzere Çanakkale şehitlerini hatırlamak üzere buradayız.

Zaferimiz kutlu olsun.

Çanakkale, Anadolu’nun bağrından kopup gelen nice ana kuzularının toprağa düşüp göğe yükseldiği  adeta bayraklaştığı yerdir Çanakkale.

Allah’ı arzu edip akşama kavuşan Yahya Çavuşların kahramanca savaştığı yerdir.
Çanakkale, 

Koca Seyit’in yalınız bir top mermisini değil bir milletin kaderini sırtlandığı yerdir Çanakkale.

Çelikten bir saldırıya etten bir siperdir Çanakkale.
Mustafa Kemal’in yüz milletle yüz yüze görüştüğü yerdir Çanakkale.

Bir milletin tarih sahnesinden silinmek istendiği ve bir milletin yeniden millet olduğu yerdir Çanakkale.

Nitekim İngiliz savaş bakanı Osmanlı savaşa girdiğinde aynen şu sözleri söylemişti:

-Türkleri tarih sahnesinden silinceye kadar Türkleri yok edinceye kadar savaşacağız. Demişti.

İngiltere, Fransa ve sömürgelerinden toplayıp geldikleri binlerce sömürge askerleriyle bundan 109 yıl önce geldiler. Onlar 1071’den beri geliyorlar yine gelecekler.

Bunu Mehmet Akif dizelerinde çok güzel anlatır:

Kimi Hindu, kimi yamyam kimi bilmem ne bela,
Hani tauna da zuldür bu rezil istila...

Donanmalarına o kadar çok güveniyorlardı ki:
 Öyle ki İngiliz ordusu son 200 yıldır hiç yenilmemişti.

Donanma denize çıktığında şöyle demişlerdi:
Türkler bu donanmayı gördüklerinde tabanlarını yağlar, arkalarına bile bakmadan kaçar giderler. Biz de 5 çayımızı İstanbul’a karşı içeriz diyorlardı.

Bir şeyi unutmuşlardı, Çanakkale geçilmezdi,

Peki Çanakkale niçin geçilmezdi?

Yardan geçilir, serden geçilir, anadan geçilir de vatandan geçilmezdi de onun için Çanakkale geçilmezdi.

Ve bir şeyi daha unutmuşlardı.
Vatan aşkıyla dolu imanla dolu ordumuzu ve düşmanlarımızın bile saygıyla bahsettiği ordumuzun başındaki o yüce komutan Mustafa Kemal ATATÜRK’ü unutmuşlardı.

Savaşın sonuna doğru o iki yüz yıldır yenilmeyen orduları ağır bir yenilgiye uğradı. İngiliz askerleri sahilde duran yaralılarını almak için sahile bile yanaşamadılar, sahilde duran selvi ağaçlarını Türk askeri sanıp yaralılarını almadan öylece çekip gittiler.

Ve savaşın sonunda bütün dünya öldü dedikleri bir milletin vatanında tutsak edilmek istendiğinde aslan kesildiğini gördü. 
Dünyanın en süper donanmaları inancın, imanın, azmin karşısında yenik düştü.

O gün vatan onlardan canlarını istedi, seve seve gittiler ve geri dönmediler. Şehit oldular, gazi oldular o gün adeta canlarını toprağa ektiler, kanlarıyla suladılar, nice nesiller bu topraklarda filizlensin diye.

Ogün kanlarıyla suladıkları bu vatanı bize emanet ettiler.

Çanakkale istiklalimizin kalesi Çanakkale. Serden geçen, ama yurttan geçmeyen milletimizin yarı Çanakkale.

108 yıldır kalbimizde sönmeyen bir ocak gibi tüten Çanakkale.

Her karış toprağında canların sebil olduğu, Bedir’in aslanlarını imrendiren kahramanlıkların diyarı Çanakkale.

Adına destanlar yazılan, anaların ağıt, genç kızların türkü yaktıkları Çanakkale.

Aziz şehitlerimiz saygı ve rahmetle anıyorum” dedi.

Şiir, mektup ve kompozisyon yarışmalarında ilçe birincisi olan öğrenciler eserlerini okudu. Şehit İbrahim Parlakcı Ortaokulu öğretmen ve öğrencileri tarafından hazırlanan “Çanakkale Ruhu” adlı müzikli tiyatro gösterisinin ardından program sona erdi.

BÜYÜK BİR ONUR VE ÖVÜNÇ

Çanakkale; vatanımızın ve milletimizin kurtuluşu için canlarını feda eden isimsiz kahramanların bizlere mukaddes emanetidir. Tarihin en ihtişamlı direniş destanı olan Çanakkale Zaferi’nin 109. yıl dönümünü büyük bir onur, övünç ve heyecanla anıldı.

Güç dengeleri karşılaştırıldığında maddenin mana, güç ve kuvvetin inanç karşısında âciz kaldığı bu Muharebe; tüm imkânsızlıklara rağmen iman gücü ve vatan sevgisiyle kazanılan muhteşem bir zaferdir. Zor dönemlerde insanımızın yüreğine çöken ümitsizliği, karamsarlığı ortadan kaldırmış milli mücadelemize ilham kaynağı olmuş, başarıya ulaşılmasında büyük rol oynamıştır.

Çanakkale'de istiklâli ve istikbali için yekvücut olarak düşmana geçit vermeyen o yeniden diriliş ruhunu ebediyen yaşatacak, temsil ettiği manadan asla vazgeçmeyecek, milli ve manevi değerlerimize sahip çıkmaya devam edeceğiz.