Moved Permanently

- Ayçiçeği ve buğday üretiminin yüksek miktarda yapıldığı Edirne'de, çiftçiler kuraklık nedeniyle az su tüketen lavantaya yönelince ekili alanlar bir yılda iki katına yükseldi
- Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Adnan Tülek:
- "Uçucu yağı kozmetik ve ilaç sanayisinde kullanılan lavantanın tarımı ülkemizde yaygınlaşmaya başladı. Düşük üretim maliyetleri, yüksek kar oranı ve kırsal kalkınmadaki rolü lavanta üretimini çekici kılmaktadır"
- Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı:
- "Lavanta yağının kilogramı 40-45 avrodan başlıyor, yağın kalitesine göre 120 avroya kadar çıkıyor"

Edirne'de kuraklık nedeniyle çiftçiler, kozmetik ile ilaç sanayisinde kullanılan ve az su tüketen lavantanın ekimini artırdı.

Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsünce 5 yıl önce kentte ekimine başlanan mis kokulu mor lavantalar, hem yetiştirilmesi hem de ekonomik getirisi açısından çiftçinin gözdesi oldu.

Üreticiler, ayçiçeği ve buğdayın yanı sıra tarlalarına kuraklığa dayanıklı lavanta da ekiyor. Geçen yıl Edirne'de 155 dekar olan lavanta ekili alan bu yıl 322 dekara yükseldi. 

Enstitünün müdürü Doç. Dr. Adnan Tülek, AA muhabirine, lavantanın ağır ve taban suyu yüksek topraklar haricinde birçok alanda yetiştirilebildiğini söyledi.

Lavantanın özellikle yarı taban ve kıraç alanlar için önerilen bir ürün olduğunu belirten Tülek, "Uçucu yağı kozmetik ve ilaç sanayisinde kullanılan lavantanın tarımı ülkemizde yaygınlaşmaya başladı. Düşük üretim maliyetleri, yüksek kar oranı ve kırsal kalkınmadaki rolü lavanta üretimini çekici kılmaktadır. Bununla birlikte, doğal ve organik içeriklerle ilgili daha sağlıklı ürünlere yönelik tüketici bilincindeki artışların, ilave bir talep yaratabileceği beklenmektedir." diye konuştu.

Can suyu haricinde lavantanın suya ihtiyaç duymadığını aktaran Tülek, mor tarlaların turizme de katkıda bulunduğunu, başta Trakya olmak üzere lavanta üretiminin Türkiye'nin dört bir yanında yaygınlaştığını kaydetti.

"SULAMAYA İHTİYAÇ DUYMAZ"

Lavantanın kuraklığa dayanıklı bir bitki olduğunu anlatan Tülek, "Bu özelliğine yardımcı olan, güçlü bir şekilde gelişmiş ve derin toprak katmanlarından suyu alabilen kök yapısıdır. Toprak üstü aksamlarından yoğun şekildeki buharlaşmayı önleyen tüyler ile kaplı yaprakları da bu dayanıklılığa yardımcı olmaktadır. Dikimi takip eden yaz döneminde sulamaya ihtiyaç duyabilir. Bu amaçla damla sulama kullanılabilir. Birinci yıl kök gelişimini iyi tamamladığında diğer yıllarda sulamaya ihtiyaç duymaz." ifadelerini kullandı.

Dünyada en büyük lavanta üreticisi ülkelerin Fransa ve Bulgaristan olduğunu, Bulgaristan'da yaklaşık 100 bin dekar alanda üretim yapıldığını belirten Tülek, Türkiye'de de yaklaşık 11 bin 903 dekar alanda lavanta tarımı yapıldığını ifade etti. 

KİLOGRAMI 40-45 AVRODAN BAŞLIYOR

Lavanta üreticisi ve Edirne Ziraat Odası Başkanı Hüseyin Arabacı da kuraklık nedeniyle buğday ve ayçiçek veriminin düşük olduğunu belirtti.

Gelecek yıl kuraklıktan etkilenmemek adına alternatif ürün olarak tarlalara suya daha az ihtiyaç duyan lavanta ektiklerini aktaran Arabacı, şunları kaydetti:

"5 dekar olarak başladığımız lavanta ekimini 23 dekara çıkardık. Önümüzdeki yıllarda bunu daha da yaygınlaştıracağız. Lavanta ekilen tarlada üçüncü yılda daha iyi yağ çıkan ürün yetiştiği biliniyor. Üçüncü yıldan sonra değerlendireceğiz ve üretimini daha da artıracağız. Popüler bir ürün, kozmetik ve ilaç sanayisinde kullanılıyor. Hiçbir zaman ölmeyecek bir ürün. Lavanta yağının kilogramı 40-45 avrodan başlıyor, yağın kalitesine göre 120 avroya kadar çıkıyor. Lavanta ekili tarlanın dekarından da üçüncü yılın sonunda 5-6 kilogram yağ elde ediliyor. Mühendislerimiz, çitfçilerimize bu konuda bilgiler aktarmaya devam ediyor." 

Arabacı, kasımda ektikleri lavantayı temmuz ayında hasat etmeyi planladıklarını sözlerine ekledi.