|
||
Kemal Okuyan yazdı: Meclis mi dediniz? Aldatmayın kendinizi | ||
Kemal Okuyan yazdı: Meclis mi dediniz? Aldatmayın kendinizi | ||
ULUSAL HABERLER Haberi | ||
TKP Genel Sekreteri Kemal Okuyan, haftalık Bizim Gazete'deki köşesinde "Meclis mi dediniz? Aldatmayın kendinizi" başlıklı bir yazı yazdı. TKP geçtiğimiz hafta tarım, ekonomi, sağlık, eğitim, dış politika gibi çeşitli başlıklarda ülkenin nasıl yönetileceğine dair çözümlerin yer aldığı metinler açıklamaya başlayacağını duyurmuştu ve ilk olarak iç politika alanında çözümlerinin yer aldığı bir metin yayımladı. Okuyan bu metinden bahsederek, Meclis'in tarihsel ve güncel olarak anlamına işaret ederek, TKP'nin Meclis'e bakışını açıkladığı bir yazı kaleme aldı. Yazının tamamı şöyle: TKP lafı evirip çevirmeden, bugün birçok kişinin “demokrasi”nin teminatı olarak gördüğü “kuvvetler ayrılığı” ilkesi yerine hakimiyetin kayıtsız şartsız Meclis’te olduğu bir siyasal sistemi savunuyor. Kuvvetler ayrılığı nedir? Sebep? İki nedenle... Bu kuşkusuz bir ilerlemeydi. Ancak yeterli değildi. Sonra işçi sınıfı tarih sahnesine çıktı. 19. yüzyılda emekçilerin eşitlikçi bir düzen için ileri doğru yaptığı her hamle yasama ve yürütmenin birliği ilkesini içerdi. 1917 Rus Sosyalist Devrimi’nin ardından ortaya çıkan toplumsal/siyasal sistem, aşağıdan yukarıya bir Meclisler iktidarıydı. Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği, hükümetin Meclis’in içinde kaldığı, ona bağlı olduğu bir modeli hayata geçirdi, Yüksek Sovyet’in, yani Meclis’in üzerinde hiçbir güç yoktu. Mustafa Kemal’in de (özellikle 1920 ve 21’de Anayasa tartışmalarında) kuvvetler birliğini savunduğunu biliyoruz. Yürütmeye özerklik veren her model aldatmacadır. Bugünkü Cumhurbaşkanlığı sistemi ise yürütmeye özerklik vermenin çok ötesine geçmekte, Meclis’i yok hükmüne düşürmektedir. Kuşkusuz burada hangi Meclis sorusu da sorulmalıdır. TKP buna da özlü yanıtlar veriyor. Kendisini seçenler tarafından her an geri çağrılabilecek, dolayısıyla halkın üzerinde hiçbir ayrıcalığa ve dokunulmazlığa sahip olmayan temsilcilerden oluşan bir Meclis. Profesyonel siyasetçilerden değil, işçilerden, emekçilerden, köylülerden, öğrencilerden, aydın ve sanatçılardan, bilim insanlarından oluşan bir Meclis. Liderlerin peşinden sürüklenen, el kaldırıp indiren siyaset erbabının değil, tartışmayı bilen, üreten, yaratan vekillerin yer aldığı bir Meclis. Kuvvetler ayrılığı demokrasinin güvencesiymiş! Meclis’in üzerinde hiçbir otorite olmamalı ve Meclis de halkın üzerinde değil, onun elinde olmalıdır! |
||
|
||
Etiketler: Kemal, Okuyan, yazdı:, Meclis, mi, dediniz?, Aldatmayın, kendinizi, |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.