Bir yerleşim alanını yaşanılabilir ve güzel gösteren şehrin giriş ve çıkışlarıdır. İlçe modern görünümüne gece ışıklandırmasıyla; gündüz ise parklarıyla, alt yapısıyla, çimlendirme çalışmalarıyla, sosyal faaliyetleriyle kavuşur. Gel gelelim Saray’ın kaldırımları, yolları, parkları, çevre düzenlemeleriyle ilgili ne kadar haber yapsak da sorunlara kulak veren, ilçenin harabe olduğunu gören ve onaylayan sadece Saray halkı oldu. Yöneticiler ve siyasi parti temsilcileri ‘Saray’ isminden çok uzak bu ilçeye göz kapatıp, kulak tıkıyorlar. Anlaşılan bir bu kadar yıl daha modernlik nedir tatmayacağız, yaşanılabilir bir ilçe göremeyeceğiz.
Saray’a ayak basıldığında halka yerli ve yabancı turistlere; birbirine denk olmayan kaldırım taşları, biraz asfalttan biraz betondan biraz da parke taşından diyerek koca Saray’ın yamalı bohçaya çevrilen yolları, peyzajdan bir habersiz parkları merhaba diyor. Hadi girdik bir de çıkalım; Nazmi Çoban’ın Saray’a yaptığı en büyük kötülük olan yıllardır inşaatı devam eden Hattuşa yığını, yapboz gibi bir yapıp bir yıkılan nice inşaat alanları, barınağın olmadığı sokak hayvanlarının hemen hemen her yerde dolaştığı caddeler, çöp yığınına dönmüş yol kenarları hoşça kal diyor. Doğru olan tek şey şu ki; bu görüntü kirliliğinden sonra zaten Saray’dan çıkan hoş kalır.
|