- Tekirdağ'da yaşayan ve 1999 yılında eşini kaybeden Şahver Garip, bedensel engelli oğluna yardımcı olabilmek için aldığı ehliyet ve otomobille evladını 5 yıl boyunca kursa ve üniversiteye taşıyarak mezun olmasını sağladı
- Anne Şahver Garip:
- "Oğlum için yaptığım her şey için çok mutluyum, iyi ki ehliyet almışım, araba sürmeyi öğrenmişim. Bugüne kadar oğlumla bütün engelleri aştık, bundan sonra da aşmaya devam edeceğiz"
- Aykut Garip:
- "En büyük destekçim annem oldu, onun sayesinde okudum. Dört yıllık üniversiteyi annem sayesinde bitirdim. Diploma aldıysam yarısı annemin diyebilirim, onun hakkıdır"

Tekirdağ'da 61 yaşındaki Şahver Garip, 10 yıl önce ehliyet ve otomobil alarak kursa ve üniversiteye taşıdığı bedensel engelli oğlunun eğitimini tamamlamasının mutluluğunu yaşıyor.

Süleymanpaşa ilçesinde yaşayan Aykut Garip, 2006 yılında 15 yaşındayken geçirdiği felç sonucu hayatını tekerlekli sandalyede sürdürmek zorunda kaldı.

Şahver Garip, oğlunu dışarı çıkarıp sosyalleşmesi ve üniversiteye hazırlık kursuna getirip götürmek için ehliyet ve araba alarak direksiyon başına geçti.

Anne Garip, evladını 4 yıl boyunca Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Fen Edebiyat Fakültesine götürerek Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun olmasında büyük pay sahibi oldu.

Şahver Garip, AA muhabirine, 1999 yılında eşini kaybettiğini, ardından da oğlunun felç geçirmesiyle oldukça zorlu bir sürece girdiğini söyledi.

Hayat mücadelesinden yılmadan çocuğunun eğitimi için ehliyet aldığını ve kendini oğluna adadığını anlatan Garip, "Oğlum kaza geçirdikten sonra uzun süre hastanede, sonra da evde kaldık. Uzun süre dışarı çıkamadık. Bir gün oğlum arkadaşlarının yardımıyla dışarı çıktı. Aykut, arkadaşının engelli kardeşinin üzerine araba aldığını duyunca eve geldiğinde bana, 'anne ehliyet alacaksın' dedi. İlk başta 'ben yapamam' dedim. 'Ben sana yardımcı olacağım' dedi. Sonra kursa yazıldım, derslere gittim ve ehliyet almaya hak kazandım." dedi.

"OĞLUMLA BÜTÜN ENGELLERİ AŞTIK"

Anne Garip, bu zorlu süreçte birbirlerine her zaman destek olduklarını ifade etti.

Oğlunun 2015 yılında üniversiteye hazırlık kursuna katıldığını anlatan Garip, "Beraber kursa gittik geldik. Sonra üniversiteyi kazandı, beraber 4 yıl üniversiteye gittik. Artık arabaya, trafikte olmaya alıştım. Oğlum için yaptığım her şey için çok mutluyum, iyi ki ehliyet almışım, araba sürmeyi öğrenmişim. Her zaman birbirimize destek oluyoruz. Bugüne kadar oğlumla bütün engelleri aştık, bundan sonra da aşmaya devam edeceğiz." diye konuştu.

"DİPLOMAMIN YARISI ANNEMİNDİR"

Aykut Garip (30) de felç geçirdikten sonra çok zorlu bir yaşam sürdüğünü dile getirdi.

Bu süreçte en büyük destekçisinin annesi olduğunu vurgulayan Garip, "Felç geçirdikten sonra hayatım hastanelerde ve evde geçmeye başladı. Dışarı çıkamama sıkıntımız vardı. Dokuz yıl neredeyse evden çıkamadım. Sonra annemin ehliyet alması ve üniversite sınavlarına hazırlanmaya başlamamla evden çıkmaya başladık." ifadelerini kullandı.

Garip, üniversite eğitimini tamamladıktan sonra formasyon da aldığını kaydederek şöyle konuştu:

"Hayatta engel diye bir şey yok, engel insanların kafasında var. İnsanın belirlediği hedeflere ulaşması için herhangi bir engel yok. Tabii bu konuda sizi destekleyen birisinin olması lazım. Benim en büyük destekçim annem oldu, onun sayesinde okudum. Dört yıllık üniversiteyi annem sayesinde bitirdim. Diploma aldıysam yarısı annemin diyebilirim, onun hakkıdır."