Moved Permanently

CHP Sözcüsü Öztrak, Erdoğan’ın “Millet açsa siz doyurun” sözlerine yanıt verdi.
Ülkede az düşünüp çok konuşan bir yönetim olduğunu söyleyen Öztrak, “Şahsım Hükümetinin başı ‘aç varsa siz doyurun’ diyor. Kalk o zaman oradan, gör nasıl doyuruyoruz, senin aldıklarını halka nasıl geri veriyoruz” diye konuştu.
 CHP Sözcüsü Faik Öztrak, CHP Ekonomi Masası’nın Muş ziyaretinde düzenlenen basın toplantısında konuştu. Öztrak, şunları söyledi:
 
HÜKÜMETİN ÜLKEDE NE OLUP BİTTİĞİNDEN HABERİ YOK
Son yedi aydır Ekonomi Masası ve Esnaf Masası olarak 17 il ve 10 ilçeyi gezdik. Bu ziyaretlerimizde Ticaret ve Sanayi Odalarını, esnafları, sendikaları, STK’ları ziyaret ettik. Ekonomide çok büyük sıkıntılar var. Bu sıkıntıları aşmak için ne yapılması gerektiği konusunda toplumun tüm kesimlerinin görüşlerini alabilmek, istişare ederek tutarlı önerilerde bulunmak için bu ziyaretleri yapıyoruz. Çünkü Hükümetin ülkede ne olup bittiğinden çok fazla haberi yok. Aslında bizim muhalefet olarak eksikleri göstermemiz lazım. Sorunları çözme yollarını onların bulması lazım. Ama bunu yapamıyorlar, o yüzden çözüm yollarını da biz göstermek zorunda kalıyoruz. Çünkü sonunda sıkıntı çeken milletimiz oluyor.
 
İŞSİZ SAYISI 9,5 MİLYONUN ÜZERİNDE
Bugün Nisan ayı işsizlik rakamları açıklandı. Geniş tanımlı işsiz sayısı önceki yıla göre 622 bin kişi artmış, 9 milyon 517 bin kişiyi bulmuş. İşsizlik bütün şiddetiyle ortalığı kasıp kavuruyor. Dünden beri doğu illerimizi geziyoruz. İşsizlik bu bölgedeki en önemli sorunlardan biri. Muş’un da içinde olduğu bölgede istihdam oranı ise yüzde 36,4. Yani resmi rakamlara göre çalışma çağında olup iş arayan her üç kişiden ancak biri iş bulabiliyor. Türkiye’nin dünyayla kıyaslandığında istihdamda olan, işgücünde olan nüfusu son derece düşük, ama Muş’ta çok daha düşük. Oysa Muş’un son derece bereketli toprakları var. Her yere kısa sürede ulaşılabilecek bir konuma sahip. Ama Muş’ta geçen senenin rakamlarıyla ihracat yapan sadece beş fabrika var.
 
MUŞ, ÜVEY EVLAT MUAMELESİ GÖRÜYOR
Muşlu vatandaşlarımız, kırgın, üzgün. Bugün Muş’a doğru dürüst bir turizm yatırımı yapılmıyor, turist gelmesini sağlayacak bir yabancı sermaye ya da girişim gelmiyor. Burası neden üvey evlat muamelesi görüyor. Erdoğan Şahsım Hükümetinin arkasındaki partinin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı bugün Muş’ta. Neden gelmiş, Halk Ekmek fabrikası açmak için gelmiş. İstanbul’da Halk Ekmeği engelliyorlar, buraya geliyorlar Halk Ekmek fabrikası açıyorlar. Muş’ta tabii ki Halk Ekmek fabrikası açın ama çok daha fazla fabrika açın. Muş’un çok fazla fabrikaya ve desteğe ihtiyacı var.
 
BELEDİYELERDE RANT KAPILARI KAPANDI, BURALARA SALDIRMAYA BAŞLADILAR
Üç gündür bölgedeki illeri geziyoruz. Gördüğümüz manzara şu: İstanbul’u kaybettiler, Ankara’yı kaybettiler, Adana’yı, Mersin’i, Antalya’yı kaybettiler. Orada rant kapıları kapanınca şimdi buralara saldırmışlar. Siirt’te durum aynı. Sokakları yap-boz tahtasına çevirmişler. Bitlis’te insanlar sokakta, kadim şehirde şehir çarşısını yıkıp esnafları sokağa atıyorsunuz. İnsanlarla konuşmadan şehri düzenlemeye kalkıyorsunuz. Müthiş bir rant alanı yaratıyorsunuz.
 
KAYBIMIZ 892 MİLYAR DOLAR
Türkiye çok sıkıntılı bir dönemden geçiyor ve Türkiye kötü yönetiliyor. Türkiye tek adam parti devleti rejimine geçtikten sonra, Erdoğan Şahsım Hükümetinin kurulmasıyla sürekli geri gidiyor. Sadece milli gelire bakalım. Milli gelirimiz 2018’den bu yana 80 milyar dolar düşmüş. Erdoğan Şahsım Hükümeti’nin arkasındaki rejimin düğmesine basıldığı 2013 yılından bugüne kadar milli gelirimiz 241 milyar dolar gerilemiş. Bu hükümet, “2023 yılında ülkenin milli geliri 2 trilyon dolar olacak” demişti. Bunu vadetmişti. 2023’e iki yıl kaldı, milli gelirimiz 717 milyar dolar. 2 trilyon dolarlık milli gelire ulaşmak için milli gelirimizin bugün 1 trilyon 600 milyar dolar olması gerekirdi. Kaybımız 892 milyar dolar. Kötü yönetilmenin bedeli bu.
 
OTORİTERLEŞEN ÜLKELERLE ARAMIZ İYİ
Türkiye’de üç krizi bir arada yaşıyoruz. Türkiye aslında 2007’den bu yana patinaj yapıyor. Milli gelirimiz yarıştığımız ülkeler kadar büyümüyor. İkinci önemli konu 2014’ten sonra ülkede ciddi bir devlet krizi yaşanıyor. Ülkenin kurumları erozyona uğruyor, demokrasi, insan hakları, özgürlükler, hukuk devleti konularında geriye düşüyoruz. Türkiye bugün dünyada en fazla otoriterleşen üç ülkeden biri. Macaristan, Polonya, Türkiye. Maşallah, diğer iki ülkeyle de aramız çok iyi.
 
ORADAN KALK, MİLLETİ NASIL DOYURDUĞUMUZU GÖR
Pandemi yönetiminde, devlet yönetiminde, ekonomi yönetiminde üst üste gelen krizler ciddi bir buhrana dönüştü. Ülkede az düşünüp çok konuşan bir yönetim var. Şahsım Hükümetinin başı “aç varsa siz doyurun” diyor, kalk o zaman oradan gör nasıl doyuruyoruz, senin aldıklarını halka nasıl geri veriyoruz.