“PAKOP TRAKYA TOPRAKLARININ KIRILMA NOKTASIDIR”
“TALAN DÜZENİ HUKUK DİNLEMİYOR”
“BAKANLIK KİMSENİN İSTEMEDİĞİ PLASTİK ORGANİZE SANAYİ BÖLGESİ İÇİN HUKUKU YOK SAYARAK ADIMLAR ATIYOR”
“TOPRAĞIMIZA SAHİP ÇIKACAĞIZ”
CHP Tekirdağ Milletvekili Dr. Candan Yüceer, Plastik İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (PAKOP) yapılması planlanan, Ergene Havzası Koruma Alanı içerisinde yer alan birinci sınıf tarım arazisi niteliğindeki alanda çevre planı değişikliğine gidilmesini hukuku yok saymak olarak nitelendirdi. CHP’li Yüceer, “Tekirdağ’ın en verimli arazilerinin üzerinde Plastik İhtisas Organize Sanayi Bölgesi kurulması kabul edilemez. Nitekim mahkeme daha önce bu proje için 2 kez yürütme durdurma kararı aldı. Buna rağmen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ÇED olumlu raporu verdi. ÇED’in iptal davası süreci devam ederken, bu alanda çevre planı değişikliğini askıya çıkartarak hukuku pas geçip bir an önce yapılaşmanın başlanması hedefleniyor. Ergene halkını, çevrecileri yok sayarak bu ülkenin verimli topraklarını talan etmek isteyenlere karşı mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz” dedi.
CHP Parti Meclisi Üyesi ve Tekirdağ Milletvekili Dr. Candan Yüceer, Tekirdağ‘ın Ergene ilçesinde Ergene Havzası Koruma Alanı içerisinde yer alan ve mutlak korunması gereken birinci sınıf tarım arazisi niteliğindeki 2 milyon 743 bin metrekarelik alana yapılması planlanan Plastik İhtisas Organize Sanayi Bölgesi için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın çevre planı değişikliğine onay vermesine tepki gösterdi. Hukuki sürecin devam ettiğine dikkat çeken Dr. Candan Yüceer, şu şekilde konuştu:
“HUKUKA VE HALKA RAĞMEN PROJEDE ISRAR EDİLİYOR”
“Söz konusu arazi, Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu gereği mutlak korunması gereken birinci sınıf tarım arazisidir. Proje ayrıca çevre düzenlemesi planına da aykırı. Nitekim mahkeme bu projeye yönelik 2 kez yürütmeyi durdurma kararı aldı. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı buna rağmen ÇED olumlu raporu verdi ve ÇED’in iptali için açılan dava devam ediyor. ÇED iptal davası süreci devam ederken, bu alanda çevre planı değişikliğini askıya çıkartarak hukuku pas geçip bir an önce yapılaşmanın başlanması hedefleniyor. Ergene halkı PAKOP’u istemiyor, çevreciler istemiyor, Tekirdağlılar istemiyor ancak Bakanlık ısrarla bu projenin başlaması için hukuku yok sayarak adımlar atmaya devam ediyor. Hukuka ve halka rağmen bu ısrar neden? ÇED iptal davası süreci devam ederken bu alanda çevre planı değişikliğinin askıya çıkartılması; çevrecileri, bölge halkını ve hukuku yok sayarak ranta hizmet etmektir.
“PAKOP’U DESTEKLEYECEK HİÇBİR HUKUKİ VEYA SİYASİ ARGÜMAN YOK”
28 Ağustos 2019 tarihinde Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Fuat Oktay’ın başkanlığında gerçekleştirilen ‘Ergene Havza Koruma Eylem Planı’ konulu toplantıda, Çevre Düzeni Planlarında yer alan plan notu çevre lehine yeniden düzenlenmişti. Bu toplantıda, ‘OSB alanlarındaki doluluk oranı yüzde 75 oranına ulaşıncaya kadar yeni yatırımlara izin verilmemesi maddesi OSB alanlarındaki doluluk oranı yüzde 100 oranına ulaşıncaya kadar yeni yatırımlara izin verilmeyecek’ şeklinde değiştirilmişti. Tekirdağ’da 8 tane OSB alanı var. Buralardaki doluluk oranı yüzde 40-45 civarında. Bu kadar boş yer varken burada ısrar edilmesinin gerekçesini Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanının açıklaması lazım. Bu proje; 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu’na, Ergene Havzası Koruma Eylem Planı’na ve Trakya Alt Bölgesi Ergene Havzası Çevre Düzeni Planı’na aykırıdır. Bu projeyi hukuki veya siyasi yönden destekleyecek hiçbir materyal yoktur.
“BU TOPRAKLARI KORUMAK İÇİN SONUNA KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ”
Burası Tekirdağ’ın en verimli toprakları. Sanayiler, istihdam, üretim ve ülkemizin ekonomik gelişimi açısından oldukça önemlidir. Sanayi tesislerine karşı değiliz ancak diğer sanayi bölgeleri henüz dolmamışken üstelik bir tarım arazisine plastik sanayii kurulması kabul edilemez. Türkiye’de yaşanan ekonomik kaosun etkilerini hep birlikte hissediyoruz. Artan gıda fiyatları, tarım üreticilerinin sıkıntılar hepimizin malumu. Böyle bir dönemde tarıma, üreticiye, topraklarımıza sahip çıkmamız gerekirken verimli arazilerimizi yok edecek projelerde ısrar etmek akıl ve vicdanla izah edilemez. Ergene Havzası’nda yer alan bu verimli araziler, Trakya’nın tarımı açısından kırılma noktasıdır. Bu toprakları korumak için mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz.”
BU ISRAR NEDEN? (CHP’Lİ YÜCEER KONUYU MECLİS GÜNDEMİNE TAŞIDI)
CHP Tekirdağ Milletvekili Dr. Yüceer, konuyu meclis gündemine taşıdı. Dr. Yüceer yaşanan süreç ile ilgili Çevre, Şehircilik ve İklim Bakanı Murat Kurum tarafından yanıtlanması isteğiyle meclise soru önergesi verdi. PAKOP’un Ergene Havzası’nda kurulmasının her açıdan hukuksuz ve yanlış olduğunu vurgulayan Dr. Yüceer’in Bakan Kurum’dan yanıtlamasını istediği sorular şu şekilde:
1) ÇED iptali için dava süreci devam ederken Bakanlığınızın çevre planı değişikliğini onaylamasının gerekçesi nedir?
2) Çevre planı değişikliği askı süreci tamamlandıktan sonra daha önceki mahkeme kararları ve devam eden ÇED iptal davası sürecine rağmen, Plastik Sanayi Sitesi’nin yapılaşma çalışmaları başlaması konusunda Bakanlığınızın görüşleri nelerdir?
3) Türkiye’de ve dünyada gıda krizi baş gösterirken birinci sınıf tarım arazisi olan Ergene Havzası’nda neden tarım yapmak yerine plastik üretmek istenmektedir?
4) Bakanlığınız söz konusu bölgede tekrar bir toprak analizi yapmayı düşünmekte midir?
5) Ergene Havzası Koruma Eylem Planı’na göre mevcut planlı OSB alanlarında doluluk yüzde 100 oranına ulaşıncaya kadar yeni sanayi yatırımlarına izin verilmemektedir. Mevcut OSB kapasiteleri bu orandan çok uzaktadır. Buna rağmen Bakanlığınızın bu projenin bu alanda yapılmasına ısrarla onay vermesinin gerekçesi nedir?
6) Bakanlığınız, Ergene havzasında kurulmak istenen PAKOP projesinin, Ergene Havzası Koruma Eylem Planı’na aykırı olmadığını hangi gerekçelerle açıklayabilir?
7) Ergene nüfusu büyük çoğunluğu kırsalda yaşayan vatandaşlarımız olmak üzere yaklaşık 65 bindir. PAKOP bölgede 200 üretim tesisi kurmayı hedefliyor. Bunun gerçekleşmesi durumunda bölgedeki kırsal yaşamın ve biyolojik çeşitliliğin olumsuz etkilenmesi hususunda Bakanlığınızın görüşleri nelerdir?
|