|
||
Su Parası Yakıyor! | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
Aslında “Su Söndürür”, ama Tekirdağ Büyükşehir olduktan sonra, su paraları herkesi yakıyor. Üç ay önce, Başkan Albayrak’la konuştum. Sorduklarıma, makul cevaplar verdi. Ancak, işin içinde konuşmadığımız “kazıklar” var. Size önce, küçük bir “anekdot” nakledeyim. Sene 1962, yüksek tahsil talebesiyim. Zeki Müren, sanatının zirvesinde ve İstanbul Tepebaşı’ndaki Cumhuriyet Gazinosu’nda okuyor. Küçük bir cep harçlığından başka param yok. Lakin, Zeki Müren’i de izlemek istiyorum. Gazinonun kapısında, “Fiks Menü 15 lira.” yazıyor. Fiks Menü’nün ne olduğunu bilmeyince ve sormayınca; “Ben de, 15 liralık bir şey yiyip içmem, bir gazoz içer, kurtulurum” diyerek, içeriye daldım. Program, pek keyifli oldu. Yanımdaki masalarda, etliden tatlıya kadar her şeyi yiyip içtiler, aldıkları alkol de çabasıydı. Kişi başı herkese 15 liralık hesap gelirken, bir gazoza karşılık bana da 15 liralık bir hesap geldi. Hemen itiraz ettim. “Ben, yemek filan yemedim, sadece bir gazoz içtim.” deyince, garson “Yeseydin” dedi. “Başkaları, bol bol kafa çektiler.” dediğimde, “Sen de çekseydin.” dedi. Ne dediysem garson; “Sen de yapsaydın.” dedi ve 15 lirayı vermemi istedi. Çaresiz, parayı vermeye hazırlanırken Şef garson geldi ve öğrenci olduğumu anlayınca, gazoz parasını da almadı ve “Bir daha paralı gel, tarifeyi iyi oku, sen de ye-iç.” dedi. Bu anekdotu neden anlattığımı, şimdi anlayacaksınız. SU PARASI, CEP YAKIYOR Üç ay kadar önceydi. TESKİ’den, ön ödemeli kartıma su bedeli yüklettim. Makbuza baktığımda, faturaya su bedelinden fazla ekstra vergiler yüklenmişti. Bu durumdan öteki hemşerilerimin de yakındığını görünce, bu sütunlarda olayı anlatan ve TESKİ’yi eleştiren bir yazı yazdım. Büyükşehir Belediye Başkanımız Kadir Abayrak’ın, işine hakim olduğunu ve bütün olup bitenlerden haberi olduğunu bildiğim için, ertesi günü aradı. Durumu izah etti ve atık suyla, katı atık bedelini İlçe Belediyelerine bıraktıklarını söyledi. Söyledi, ama vergi gibi alınan “Atık Su ve Katı Atık” paralarının, tam bir kazık olduğunu ya o söylemedi, ya da ben anlamadım. KATI ATIK BEDELİ, TAM BİR KAZIK 14 Eylül günü, kartıma tekrar su bedeli yükletmek için TESKİ’ye gittim. Ödediğim 47 lira 68 kuruşa karşılık, kartıma 9 ton su yüklediler. Ödediğim parayı 9’ a böldüm ki, bir ton su bana tam 5 lira 30 kuruş’a satılmıştı. Alındı numarası 304389 olan makbuzu dikkatle inceledim. Toplam su bedeli 14 lira 40 kuruş, bir ton suyun bedeliyse, 1 lira 60 kuruş’tu. 5 lira 30 kuruş nerede, 1 lira 60 kuruş neredeydi? İkisinin arasında, tam 3 lira 70 kuruş fark vardı. Belgeye, Çevre Temizlik Vergisi, Atık Su bedeli ve Katı Atık bedelinden başka, iki defa KDV yazılmıştı. Biri % 8, diğeri % 18 oranındaydı. Sebebini ise, bilen yoktu. Amaaa… % 18 KDV li bir “Katı Atık Bedeli” vardı ki, evlere şenlikti. Satın aldığım 14 lira 40 kuruşluk suyun Katı Atık bedeli, tam 18 lira 65 kuruştu. Yani, suyun bedelinden fazlaydı. Ötekilerini de eklersek, asalak yüklemelerle suyun fiyatı neredeyse 4’e katlanıyordu. TEZGAH, GÜZEL İŞLİYOR El ürünleri yapan iptidai araçlara, genellikle “Tezgah” deniyor. Mesela, Dokuma Tezgahı gibi. Modern olanları da var. Tezgah iyi işlerse, üretilen ürünler de iyi ve güzel oluyor. Görülen o ki, TESKİ’nin burada kurduğu tezgah da çok iyi işliyor. 1 liralık suya karşılık, yanına 3 liralık giydirme yapılıyor. Gelsin paralar. Görevli ve yetkilisine sordum. Anlattı ve tezgahın nasıl kurulduğunu iyi anladım. Şimdi, size de anlatayım. Katı Atık bedelini, su kullansan da kullanmasan da alıyorlarmış. Diyelim ki, 8 ay önce aldığın su, 6 ay önce bitti. Sen de, evini terk ettin ve 6 ay evde yoksun. Su almaya geldiğinde bir ton su bile alsan, evde bulunmadığın ve hiç su kullanmadığın, daha doğrusu evini hiç kullanmadığın o 6 ayın Katı Atık bedelini alıyorlar. Hem de, % 18 KDV’sini de ekleyerek. Siz de benim gibi, “Ben 6 aydır evimi kullanmıyorum, evde yoktum.” deseniz bile, “ Evini kullansaydın, evinde otursaydın.” diyorlar. “Evimden, hiçbir katı atık çıkarmadım.” dediğinde de, “Çıkarsaydın.” diyorlar. “Ben, TESKİ’ye hiçbir külfet vermedim.” desen de, “Verseydin.” diyorlar ve parayı alıyorlar. Şimdi, Tepebaşı Gazinosu’nda başıma gelene dönersek, garson da bana hep, “Yeseydin, içseydin.” dedi, ama o zaman şanslıydım. Şef garson yetişip, beni kurtarmıştı. Bu defa, şansım yoktu. Kazığı yiyince, hiç kimse ortaya çıkıp da, TESKİ’nin elinden beni kurtaramadı, kurtaramıyor. KADİR BAŞKAN DA, BU DURUMU BİLİYOR Başkan Albayrak’ın, bu “kazık olayı”nın çok iyi bildiğini, tabii ki ben de biliyorum. Sorsalar, o iki gerekçeyi öne sürecektir. Birincisi; “Atık Su ve Katı Atık bedelini, İlçe Belediyelerine bırakıyoruz. Vergileri de, devlete ödüyoruz.” diyecektir. İkincisi; “Kirlettiğiniz suyla birlikte, tuvaletinizdeki dışkılarınızı da alıp götürüyoruz. Eviniz tertemiz.” diyecektir. Başkan haklıdır ve söyledikleri doğrudur. Doğrudur, ama ameliyatı yapan hekim, narkoz vermeden hastasını kesip, biçmiyor. Siz ki, kazığı narkozsuz saplıyorsunuz. Sevgili Başkan, narkoz filan istemiyoruz, kazığı biraz küçültün yeter. |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.