|
||
Yalakalık Ancak Bu Kadar Olur! | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
Terör, ortalığı kasıp kavuruyor. İktidar, iktidarını tazelemeye çalışıyor. Yalakalarsa, ganimetten bir kemik kapmanın derdindeler. Vah ki, vah benim memleketime! Sevgili okuyucularım; Rahmetli babam bize, daha okula başlamadan çok şey öğretti. Sadece, “yalakalığı” öğretmedi. Kişisel çıkarlar karşısında “eğilmeyi” öğretmedi. Çünkü, kendisi de bilmiyordu ve bunların hiç birini yapmıyordu. Oysa, layık olmadığı halde devlet katından koltuk kapmak, hak etmediği halde bu yolla çıkar sağlamak, halk diliyle atılan bir kemiği yakalayıp yalamak, hep bu yalakaların işi. Yalakalık, yaşamın her döneminde ve her safhasında var. Devlet katında olduğu gibi, özel ilişkilerde de var. Var, çünkü insanın yapısında ve yaradılışında hep “poh-pohlanmak”, hep “alkışlanmak” hep, layık olmadığı halde “övülme, şişirilme” arzusu var. Bu psikolojik saplantıyı, işte o yalakalar çok iyi biliyorlar. Günümüzde, en büyük yalakalıklar, iktidar partisine, onun kodamanlarına karşı yapılıyor. Bu yalakalar işi o kadar abarttılar ki, artık dinden çıkmayı bile göze aldılar. Adam, hem Mecliste Vekil, hem de İlahiyatçı. Çıktı ve; “Benim liderim, Allah’ın bütün vasıflarını taşıyor.” diyerek, dinden çıkmayı, kafir olmayı göze alıp, salt çıkarı için Allah’a “şirk” koşabildi. Varın ötesini, artık siz tahmin edin. VİLAYET’İN MESCİDİ Merhum Necmettin Erbakan’ın partisi, koalisyonda. Partinin önde gelenlerinden Oğuzhan Asiltürk de, İçişleri Bakanı. Koalisyon kurulmadan önce, İstanbul Valiliği’nin önündeki tarihi Mescide, tek bir Polis uğramıyordu. Koalisyon kurulup, İçişleri Bakanlığı Erbakan’ın partisine geçince, Cuma günleri Mescid’i sadece Polisler dolduruyor, vatandaşa yer kalmıyordu. Koalisyon, uzun sürmedi. Mescit de boşaldı. Bilhassa dikkat ettim. Mescitte, bir daha tek bir Polis göremedim. MİLLET CAMİİ’NDE NAMAZ KILMAK Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, kendisi için yaptırdığı Saray’ın bir de Mescidi var. Adı, Millet Camii. Cuma günleri tıka basa dolan Mescit’in müdavimlerinin çoğu devlet memuru. Kimileri, bulunduğu yerde Cami ya da Mescit varken, ta uzaklardan kalkıp geliyorlar. Cumanın iki rekatlık farzını kılıp, gidiyorlarmış. Yalnız, bunların hepsi çok dikkatsiz ve dalgınlar(!) Nasıl oluyorsa, ceplerini karıştırırken Kimlik Belgelerini Mescit’te düşürüyorlarmış. Bulunan kimlikler, pek tabii ki daha sonra kendilerine iletiliyormuş. Ancak, iletilmeden önce, kimlikteki bilgiler Saray görevlilerince alınıyormuş. Onların derdi de zaten, bu bilgileri Cumhurbaşkanı’nın bilmesi, görmesi ve bu kişilerin namaz kıldıklarını anlaması. Ondan sonrası, kolay. Arşivlenen bu isimler, daha sonraki atama ve nakillerde yeni görevlere, yeni koltuklara yelken açmak için, ilaç gibi geliyormuş. Hakiki yalakalık, işte ben buna derim. Babam, bize çok şey öğretti, ama bunu bir türlü öğretmedi. Daha doğrusu, öğretemedi. Çünkü, kendisi de bilmiyordu. |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.