Moved Permanently

        Buna, “kader” denilemez. Buna, düpedüz “muhalefetin pısırıklığı, beceriksizliği ve vurdum-duymazlığı” denir.

        Gördük işte. 7 Haziran seçiminde, önlerine konan iktidar nimetini bir türlü kabullenemediler, sahiplenemediler.

       O kadar beceriksiz, o kadar uyuşuk ve  uyumsuzlar ki, kucaklarındaki Meclis Başkanlığı’nı bile ellerinden kaçırdılar.

                                                    BU SON ŞANS 

      1 Kasım’da yapılacak olan erken seçim, hem bu millet için, hem de muhalefet partileri için son şans olacak.

      Çünkü, 13 yıldan beri iktidarı elinde tutan AKP, ne pahasına olursa olsun, bu seçimi almak istiyor.

       Haklı da… Onun seçim kaybetmesi, onun iktidarı elinden kaçırması, hesap gününü önüne getirecek. Tayyip Bey de, kaçak olarak bilinen o muhteşem Saray’ında, rahat ve huzur içinde oturamayacak.

      AKP’nin seçim kazanma arzusunu normal karşılamak gerekir. Her siyasi partinin amacı, seçim kazanıp iktidar olmaktır. Sadece MHP’nin ve liderleri Devlet Bahçeli’nin, böyle bir amacı ve niyeti yok.

                                       İBRE,  KİMDEN YANA?

     Seçim anketleri, AKP’nin oylarının % 40’ların altına düştüğünü ve bu seçimde tek başına iktidar olma şansının kalmadığını söylüyor.

      AKP, bunu bildiği için her yola başvuruyor ve vuracak da. Bu yolların içinde, her türlü “katakulli” de var ve olacak.

     Peki, muhalefet ne yapıyor? Derseniz, hiçbir şey yapmıyor. Kimi mensupları televizyonlara çıkıp, aynı lafları tekrar ediyorlar. Hepsi o kadar.

     Mesela, Devlet Bahçeli de hiçbir değişme yok. “Biz, hep muhalefette kalacağız.” Diyor, başka bir şey demiyor.

      Onun bu tavrı, AKP’nin çok işine yarıyor. Daha önceki bir yazımda da belirttiğim gibi, bu partinin AKP ile birleşmesi çok isabetli olur. Böylece, MHP taraftarları, kaypak bir siyasetin içinde olmaktan kurtulurlar.

                                                    İTTİFAK  ŞART !

      Şu sıralarda, muhalefetin bir araya gelip, bu seçim için hem de alenen ittifak yapmaları gerekiyor. Ana muhalefetin lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, böyle bir çağrısı hala yok. Devlet Bahçeli’nin böyle bir ittifaka yanaşması ise, rüyada bile görülemez.

       Bütün bunlara rağmen, Cumhurbaşkanlığı seçiminde olduğu gibi Bahçeli ve Kılıçdaroğlu’nun ittifak yapması, bu ülkenin geleceği, bu karanlık ortamın ortadan kalkması için bir mecburiyettir. Bir, yurt severliktir. Basirettir, fazilettir.

                                  VATAN PARTİSİ, İYİ BİR MÜTTEFİKTİR

      Tam bir “vatansever” olan Doğu Perinçek ve arkadaşlarının arkasında da, önemli bir oy potansiyeli var. Aldıkları oyların düşük olmasının sebebi, taraftarlarının; “Barajı aşamayabilirler. O sebeple oyum boşa gitmesin.” Kaygısından ileri geliyor. Bu endişe, artık ortadan kalkmalıdır.

     Ciddi bir ittifak yapılması halinde, Vatan Partisi’nin önemli miktarda oyu geri gelecek ve ittifakın içinde yer alacaktır 

     O halde, daha fazla beklemeden bu üç parti derhal ittifak yapmalıdır.

     Gelen haberlere göre, AKP bile % 40’ın üstüne çıkabilmek ve kaybettiği oyları geri alabilmek  için, % 2’lik Saadet Partisi ile ittifak yapacakmış.

      Onlar yapar, ama halkın umut bağladığı bu muhalefet, sadece seyreder.