Moved Permanently

     Bu tespiti, Mersin Milletvekili Fikri Sağlar yapıyordu. Sağlar’ı, Kültür Bakanlığı yaptığı dönemden hatırlarım. Yolsuz yapılan işler, onun hep ilgi alanındadır.

     Araştırır, bulur, ortaya çıkarır, gündeme getirir ve gündemden hiç düşürmez. 17-25 Aralık olayı olarak bilinen “Para sıfırlama” olayı da, şimdi onun ilgi alanında.

     Filvaki, olay herkesin ilgi alanında, unutulmadı ve hiç unutulmayacak. Ne var ki, bu olaya karışanlar olayın vahametini çok iyi bildikleri için, şimdi nasıl kurtulacaklarını kara kara düşünüyorlar.

     Olayın kahramanlarından olan 4 eski Bakan ise, yurt dışına gitmeyi orada yaşamayı, paraları orada yemeyi düşünse de, partileri buna izin vermiyormuş. Çünkü, kaçtıkları takdirde daha kötü durumlar ortaya çıkabilir deniyormuş.

                                        DÖNELİM, FİKRİ SAĞLAR’A

     Fikri Sağlar, şimdi çok ciddi bir “Meclis Soruşturması Önergesi” hazırlamış. Sağlar’ın hedefinde, öncelikle dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan ve daha sonra da Bakanları var.

      Sağlar yaptığı açıklamada; 17-25 Aralık Operasyonları sırasında Başbakanın oğlu Bilal’in, evinden 8 saat süreyle para taşındığını, buna rağmen tüm paranın sıfırlanamadığını, 30 milyon Euro’nun evde kaldığını ve hava karardıktan sonra bu paranın ancak götürülebildiğini ifade ediyor.

          Fikri Sağlar; bu paraların baba Tayyip Erdoğan’a ait olduğunu, Başbakanın geliriyle uyumlu olmadığını, Başbakanın İstanbul’daki diğer evlerinden çocukları, damadı, kardeşlerinin de yüklü miktarda paraları olduğunu, bu paraların başka yerlere aktarılması için Tayyip Beyin
“Sıfırlayın” talimatını verdiğini, talimatı alanların gün boyu para taşıdıklarını belirtiyor.

       Eski Bakan, şöyle devam ediyor; 17 Aralık 2013 günü saat 15.39 da yapılan telefon görüşmesinde, paraların saatler sürmesine rağmen hala tahliye edilemediğini, havanın kararmasının beklendiğini, aynı gün saat 23.15 de yani ilk görüşmeden 8 saat sonra yapılan görüşmeye göre, evde hala 30 milyon Euro’nun kaldığını ve paraların bir türlü sıfırlanamadığını, Tunç adlı bir yakınlarının, yerinin darlığından ancak 10 milyon Euro’yu kabul edebildiğini anlatıyor.

                                       TÜRGEV’E DE PARA TAŞINMIŞ

            İranlı kaçakçı Reza Zerrab ‘n kuryesi tarafından Bilal Erdoğan’ın Vakfı TÜRGEV’e de para taşındığını söyleyen Fikri Sağlar, tüm bu bulgular değerlendirildiğinde, bu paraların tamamının yasal olmayan yollardan elde edildiğini, olayın kanun diliyle haksız mal edinme, mal kaçırma, mal gizleme anlamına geldiğini, böylece eski Başbakanın görevini ve yetkisini kötüye kullanıp ya da nüfuz ticareti yapıp haksız mal edindiğini ifade ediyor.

                                          BU OLAYI, HERKES BİLİYOR

     Değerli okuyucularım, bu olayı yalnız yurt içinde değil, yurt dışında da hemen herkes biliyor. Para sıfırlanma ve Polis baskınları sırasında yapılan telefon görüşmeleri, çekilen görüntülerin doğruluğu, çeşitli ciddi laboratuvarlarda kanıtlandı.

     Hatta, iktidarın emrindeki TÜBİTAK bile, konuşmaları ve görüntüleri doğruladı.

     Benim, bu konuyu köşeme taşımamın iki sebebi var. Birincisi, hükümetin Bakanlarını da içine alan ve herkesin dilindeki bu hırsızlık olayı, hala ve  bir türlü yargıya taşınamadı. Olayın kahramanları suçüstü oldukları halde, aklanıp paklandılar ve paraları yemeye devam ediyorlar.

     İkincisi, bu büyük yolsuzluğu/hırsızlığı yapanlar, hala bu memleketi yönetmeye devam ediyorlar.

     Tek başlarına ele geçirdikleri iktidardan düşürülmelerine rağmen, yine tek başlarına iktidar olmak için çırpınıyorlar ve erken seçim peşinde koşuyorlar.

     Eski Başbakan, doğru söylüyor. Hırsızlık, oğuldan babaya değil, babadan oğula geçiyor.

    Çocukluk yıllarımda, köyümüzde sık sık hırsızlık olayları yaşanırdı. Yapılan takipte, hırsızlığı köyde oturan yetişkin Çingenelerin yaptığı anlaşıldı.

    Hırsızlar yakalandı, cezalandırıldı ve bir daha bu işi yapmadılar. Ancak, daha sonra bu işi çocuklarının yaptığı görüldü. Onlar da yakalanıp sorgulandığında,
“Hırsızlığı, babalarından gördüklerini ve öğrendiklerini” söyleyince, mesele anlaşıldı. O sebeple, eski Başbakan doğru söylüyordu.

    Şimdiye kadar, yakalanan hırsızların hep cezalandırıldığını duyduk.

    Fikri Sağlar’ın Meclis Soruşturması’nın sonunu bekleyelim bakalım.