Moved Permanently

''İktidara serpilmiş,
Tahammül gerilemiş,
Farklı fikri sevmeyen
Asabi bir şahsiyetmiş.
Tüm cihana kükremiş,
Başbakanlık yetmemiş,
Tek duymak istediği
Padişahım çok yaşa!!'' 
''Şimdi size küçük bir masal anlatacağım, iyice dinleyin değerli okuyucularım. Vermişler reyini vermişler reyini , aldıkça halkın reyini çılgına dönen bir kralın masalı. Yeditepeli şehirde bir kral yaşarmış. Masal bu ya Şehri İstanbul krala dar gelir, ne taht ne fazilet bu kralı keser olmuş. Boynuz kulağı geçmiş eski gömlek çıkarılmış. Aklanılmış paklanılmış. White House'den helallik alınıp Allah'ın izniyle ampül yakılmış. Amma velakin şiiri pek seven bu kral, şiiri okuyunca nezarathaneyi boylamış. Kralın kankaları buyurmuş ''Abdullah biz bu yolun yolcusuyuz. Vatan sana emanet, çıkınca da sana bir güzellik yaparız. ''Dedikleri gibi yapmışlar. Nasıl diye sormayın, masal dedik ya. Allem etmişler kallem etmişler, bir daha seçim eylemişler. Sonunda kral muradına ermiş, koltuğuna oturmuş.

Gel zaman git zaman . gelmiş yaz gitmiş kış, çiçekler acmış yapraklar dökülmüş, yönetilenler yönetenlerden bıkar olmuş. Umudu külhanbeyinde bulmuş. Milleti kandıran kral zatı muhteremi teğet geçmiş. Askerde yan gelinip yatıla dursun sermaye hiç uyumazmış. Türkün gücü cihanı  cihanı sarmış, gemilerle din kardeşlerimize umut taşımış, Ama Ankara'da, Diyarbakır'da deniz yokmuş. Birgün mazlum, birgün demokrat bir gün şair olan kralın yarın ne olacağı muamma olmuş. Harçlık gibi verdiğini tırpanla biçer, kömürle istediği elleri copla toplar olmuş. Hem iktidar. hem muhalefet, hem türk, hem kürt, hem ecnebi, hem de milliyetçi olmaya kalkan kral gün geçtikçe küplere biner olmuş.

Ee yokmuymuş bu zalim kralın önünde duracak, olmaz olur mu? Ama onlar da birgün ak dediklerine ertesi gün kara der, soylarından soplarından utanır olmuşlar, Velhasıl hiç birşey memleketin güce tapan inasanını ikna edememiş. Reyleri aldıkça gözü dönen kral pataklamış öğrencisini, öğretmenini, işçisini doğmamış bebekten, çıkmamış kitaptan elleri ayakları titrer olmuş. Katilleri salmış, seçilmişleri tımarlamış. Ecnebiye postayı koymuş, gündemi nasıl değiştireceğini bilemez olmuş. Hakka özenmiş, karavanda denizde ne yapacağını düşünür olmuş.

Eh be zalim hiç mi gülmeyecek bu milletin yüzü!!! ''
Yarınımız dünden belli. Ne diyordu Anayasa komisyonu başkanımız sayın pek değer Burhan Kuzu ' Bu ülkede hiç bir sorun çözülemez, tüm bu sorunların çözülmesi için başkanlık sistemi şart yoksa olduğumuz yerde sayarız.' Ee sormazlar mı başkan siz başa nasıl geldiniz, ne diyerek geldiniz? '' kürt sorununu çözeceğiz, yeni anayasa ile tüm sorunları çözeceğiz.'' Dikkatinizi cekerim 'Kürt kardeşlerimin sorunu' değil 'Kürt sorunu' . Sonuç; verdik oyları verdik oyları, gözünü döndürdük adamın. Adam haklı eski gömlekler atıla yeni gömlekler Amerika'dan alına!!!
Eh be sormazlar mı adama siz bu işi nasıl becerdiniz?