Moved Permanently

       Çok güvendiğimiz adalet, devleti yönetenlerin gölgesine, başka bir söylemle emrine girmiş. Adaletin tepesi, bağımsız olarak görev yapamıyor. Adalet dağıtan hakim ve savcıları, tarafsızlık içinde dağıtamıyor, tayin edemiyor.-

       Siyasi iktidar, tarihinde görülmemiş biçimde yargıya müdahale ediyor. Dilediği/istediği kararı vermeyen hakim ve savcıları, çeşitli biçimde suçlayarak öteye beriye sürüyor. Haklarında dava açtırıyor, hapse tıkıyor. Onlara, paralelci, laik vs. çeşitli etiketler yapıştırıp dışlıyor, sürüyor, süründürüyor.

      Emekli olup kaçanlarla, boyun eğenler kurtuluyor. Yurt dışına kaçanlar bile var. Çareyi, intiharda bulanlar da.

     Eh, devletin adaleti böyle olunca, varın gerisini siz düşünün artık.

                         DOĞUDAKİ VATANDAŞLAR, ALLAH’A EMANET!

       Terör örgütünü yıllardan beri azdıran, şimdi de sırt çeviren iktidar, teröre kurban gidenleri sadece seyrediyor. Doğu ve Güneydoğuda vatandaşlarımız ölüm-kalım savaşı veriyorlar.

     Hemen her gün, birkaç kişi terör kurbanı oluyor. Hemen her gün, asker-polis cenazeleri yeniden gelmeye başladı. Gelen cenazelerin içinde, devleti idare edenlerin ya da seçkin ailelerin, tek bir çocuğu yok. Açıkçası, devlet ve devleti yönetenler, sadece kendilerini koruyor, vatandaşını korumuyor, koruyamıyor.

                             CUMHURBAŞKANI, “DEVLET, BENİM” DİYOR

     Cumhurbaşkanı, fiilen Başkanlığını ilan etmiş durumda. Hem de, “Kabul etseniz de, etmeseniz de ben artık Başkanım” diyebiliyor. Fiili durum, zaten bunu gösteriyor.

    Millet olarak, bütün bu kanunsuzlukları ve devleti idare edenlerin işledikleri suçları, sadece seyrediyoruz. Muhalefet partileri de, seyredenler arasında.

    Son yapılan seçimde, millet bu partiyi artık iktidardan düşürdü. Ancak, onlar hala iktidardalar. İki ayı geçkin bir zamandır, hükümeti bırakmıyorlar. Şimdi, yeni ve erken bir seçimin derdindeler. Ne yapıp yapıp, iktidarı yeniden ve tek başına almak istiyorlar.

       Bu milletin % 60’ı bunları devirdi ve muhalefete “Gereğini yapın, bunlardan hükümeti alın.” dedi, ama nerede o muhalefet?

       Şimdi, hiç değilse CHP ile MHP bir araya gelip, 184 vekilin imzasıyla Cumhurbaşkanı hakkında bir meclis görüşmesi pekala açabilirler.  Her gün ifade ettikleri o “vatana ihanet” iddialarını mecliste tekrarlayıp, yine mecliste müzakere edebilirler.

      Oyları, Cumhurbaşkanı’nı yargılatmak için yetmese de, yaptıkları o suçlamaları mecliste ülkenin ve dünyanın gündemine pekala taşıyabilirler.

     Öyle bir muhalefet ki, bunu bile yapamıyorlar.

     Değerli okuyucularım, devleti idare edenler, devletin gücünü kullanarak sadece kendilerini koruyorlar. İyi biliniz ki, devlet sizi korumuyor. Çünkü, siz kendinizi korumaları için, hiçbir adım atmıyorsunuz. Hala, onlara güveniyor, hala onları destekliyorsunuz.

     Ne yapalım, can sizin!