Haber Detayı
11 Ağustos 2015 - Salı 23:17 Bu haber 721 kez okundu
 
Araç amacın önüne geçti...
Köşe Yazıları Haberi


Toplumumuz giderek hep tatminsiz, mutsuz ve yalnız insancıklar olduk. Bizler küçüldükçe faturalarımız büyüdü, borçlarımız kabardı ama biz hala küçücüğüz, büyüyemedik. Sistem toplumumuzu öyle hale getirdi ki, araç amacın önüne geçti.

Sistem bizi bu hale getirdi ve getirmeye de devam ediyor. Artık kazanmanın yerini emek sarf etmeden, alın teri dökmeden kolay yoldan kazanmak aldı. Güçsüzü ezmek, zalimi alkışlamak, güçsüzün kafasına vurup elinden ekmeğini almak, kolay kazanmak uğruna başkalarını kullanmak, kırmak başarılı akıllı insan oldu.

İnsan her ne yaparsa yapsın illaki öncelikle sağlıklı bir ruh yapısına sahip olmalı. Bu durum kişinin kendi ile barışık yaşamasını, insanları, birlikte yaşamak zorunda olduğu diğer canlıları ve hayatı sevmesini, onlara karşı sorumlu, saygılı, dürüst şefkat ve merhametli davranmasını gerekli kılar. Bu bağlamda insan Pozitif düşünmeli, kendini çıkmaza sokacak eylemlerden uzak durmalı.

Zira" Güzel gören güzel düşünür, güzel düşünen hayattan tat alır." Her insan huzur ve güven içinde yaşamak, dostluğun ve sevginin var olduğu ortamlarda olmak ister. Bulundukları yerlerde sevgi, saygı, huzur, mutluluk, barış, kardeşlik, hak ve adaletin   özlemini duyar. Lakin özlediği bu ortamın oluşması yönünde  kendisi gayret  göstermek istemediği gibi, dostluğu, güler yüzü, güzel sözü karşısındaki kişilerden bekler ya da bu ortamları sağlayacak birilerinin çıkmasını bekler durur. Bu yönüyle de insan toplumsal bir varlıktır.

Yaşadığı  toplumun olmazsa olmaz taşlarından biridir. Kendini yaşadığı toplumdan ve o toplumu ilgilendiren değerlerden soyutlayamaz. Hal böyle iken toplumun bir parçası konumunda olan her birey de, özlemini duyduğu değerlerin oluşması, yerleşmesi, gelişmesi ve devamlılığının sağlanması adına  üzerine düşeni yapması gerekli değil mi? Herkesin  imkanları doğrultusunda, büyük küçük, az çok yapabileceği mutlaka bir şeyler vardır.

Yolda gördüğü kırık bir cam parçasını kaldırıp çöpe atmak, bu yakıcı sıcak yaz gününde susuzluktan açlıktan takatı kesilmiş hayvanlar için evinin bir köşesine bir tabak yemek veya su koymak,yaşlı ve kimsesizleri ziyaret edip gönlünü almak, birilerine selam vermek, tebessüm etmek  insanlara iyi niyetli dürüst davranarak dostluk için küçük kapılar aralamak,  birliği güçlendirmek, milli manevi değerlere sahip çıkılması yönünde önderlik ve örneklik ederek  teşvik etmek, evinde sokağında, mahallesinde hoş olmayan göze hoş görünmeyen olumsuzlukları düzeltmek gibi yükte ağır pahada hafif  erdem sayılan güzel davranışları yapmak insana ne kaybettirir?  Hiç bir şey... Yapıldığında hem kendine ve hem de yaşadığı çevreye çok şey kazandırır. Nedendir bilinmez bunları yapmak insana zor geliyor. Kolay değil elbet  gönüller  arasında pencere açmak sevgi, dostluk bağları kurmak emek ister, sabır ve özveri  ister.

Eğer herkes kendi çıkarlarını düşünerek hareket eder, konuşur ve  kendi çıkarlarına göre davranışlarda bulunur, yalnızca kendi rahatını düşünerek yaşarsa, bencil, huzursuz, mutsuz, agresif insanlardan oluşan bir toplum halini alır.

Hak hukuk adaletin kişilere göre farklılık gösterdiği bozuk ve bozguncu bir düzen hakim olur.
Zira, toplumun yetiştirdiği her ferdin o topluma karşı ödemek zorunda olduğu bir vefa borcu vardır. Yaşadığı toplumu güzelleştirmek,temel değerlere sahip çıkmak, yaygınlaştırmak, geliştirmek, çağdaş uygarlık seviyesine çıkarmak ve kendinden sonra gelecek kuşaklara en güzel şekilde bırakmak insanlık görevidir.

Oysa biz ne yapıyoruz? Kapitalist dünyanın aldatıcı büyüsüne kaptırdık kendimizi gidiyoruz. Her türlü kazanımlarımız "Ben" merkezli... Hayatımızda yer eden her şeyi maddi bir değerle ölçüyor, her insana bir etiket yapıştırıyoruz. Son yılların iletişim ve teknoloji çılgınlığı, televizyonların ışıltılı dünyası da bizim maddeciliğimize çanak tutuyor. Pahalı en iyi son moda olan ne varsa alıyoruz, ve doymak bilmiyoruz. Hep bir tarafımız aç. Giderek hep tatminsiz, mutsuz ve yalnız insancıklar olduk. Bizler küçüldükçe faturalarımız büyüdü, borçlarımız kabardı ama biz hala küçücüğüz, büyüyemedik.

Biz bu yaşama alıştık veya alıştırıldık. Artık kazanmanın yerini emek sarf etmeden, alın teri dökmeden kolay yoldan kazanmak aldı. Güçsüzü ezmek, zalimi alkışlamak, güçsüzün kafasına vurup elinden ekmeğini almak, kolay kazanmak uğruna başkalarını kullanmak, kırmak başarılı akıllı insan oldu.

İçimizde büyüttüğümüz hırslarımız, bizi küçülttü. İnsanlığımızı, dostluğumuzu, dostlarımızı, saygınlığımızı, toplumsal benliğimizi kaybettirdi. Düzensiz, sistemsiz, kalitesiz bir yaşam sürmemize neden oldu. İnsana verilen değer neredeyse kalmadı. İnsanın kazandığı paranın değil, paranın kazandığı insanların değeri arttı… Araç amacın önüne geçti...

 

Kaynak: (İHA) - İhlas Haber Ajansı Editör:
 
Etiketler:
Yorumlar
Saray Gözlem Gazetesi
Ulusal Gazeteler
Alıntı Yazarlar
Tekirdağ

Güncelleme: 18.05.2024
Bugün
14 - 18
Pazar
13 - 21
Pazartesi
13 - 21
Tekirdağ

Güncelleme: 18.05.2024
İmsak
Sabah
Öğle
İkindi
Akşam
Yatsı
Süper Lig
Takımlar
P
Av
M
B
G
O
1
Galatasaray
99
89
1
3
32
36
2
Fenerbahçe
93
92
1
6
29
36
3
Trabzonspor
61
64
13
4
19
36
4
Başakşehir
58
51
12
7
17
36
5
Beşiktaş
55
49
13
7
16
36
6
Kasımpasa
52
60
14
7
15
36
7
Sivasspor
51
44
12
12
13
37
8
Alanyaspor
50
51
10
14
12
36
9
Rizespor
49
48
15
7
14
36
10
Antalyaspor
45
41
13
12
11
36
11
A.Demirspor
44
51
12
14
10
36
12
Samsunspor
42
40
16
9
11
36
13
Kayserispor
41
41
14
11
11
36
14
Konyaspor
40
37
14
13
9
36
15
Ankaragücü
39
44
13
15
8
36
16
Gaziantep FK
38
46
18
8
10
36
17
Karagümrük
37
45
17
10
9
36
18
Hatayspor
37
41
15
13
8
36
19
Pendikspor
36
42
18
9
9
36
20
İstanbulspor
16
26
26
7
4
37
Nöbetçi Eczane


Nöbetçi eczanlerle ilgili detaylı bilgi için lütfen tıklayın.

Arşiv Arama
Modül 1

Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.

Haber Yazılımı