Türk siyaseti bu yaklaşım tarzına uzak değil aslında. Yalakalık bir yaşam tarzı belirlemiş kişiler nedense siyasetten uzak yaşamayı bir türlü beceremiyorlar. Böylece bir bakıyorlar ki siyasetin kucağında bir oraya, bir buraya sallanıyorlar. Yaptıkları ülkeye vatana hizmetten çok keseye, cebe hizmet. İsmail Kara'nın kaleme aldığı, "Yalakalık İlmi" konulu yazıyı siz değerli okuyucularımla paylaşmak istiyorum:
Ey dostlar! Hepiniz büyüdünüz. Birer meslek sahibi oldunuz. Kiminiz haksız uygulamalara karşı direndiniz. Ya işinizden oldunuz, ya da terfi edemediniz. Hayat mektebinde sınıfta kaldınız. Yerinizde saydınız. Çünkü, büyük bir noksanınız vardı. "Yalakalık" ilmini hiç öğrenmediniz. Bunda bizim de suçumuz yok değil... Söz konusu ilmi biz de öğrenmemiştik. Size bu konuda bir şey veremedik. Biz biraz eski kafayız. Günceli pek yakalayamayız. Ama sizler zamanın gençlerisiniz. Günümüzün koşullarını iyi takip edebilirdiniz. En azından "yakalık ilmi" nin ileride gereceğini de sezebilirdiniz. Günümüzde "yalakalık" çok önemli hâle geldi. Bunda becerili olamadığınız sürece daha çok sınıfta kalırsınız. Ne kadar başarılı olursanız olun, isterseniz ağzınızla kuş tutun işe yaramaz.
"Devlet-i siyasette devir yalaka devri, Her işte, ticarette devir yalaka devri"... Belki siz, yalakalığın ne olduğunu bile bilmiyorsunuz. Yalakalık; kişisel çıkarlarınız için üstlerinize, amirlerinize, patronlarınıza yaranma ve kendinizi daha iyi sevdirme /satma ilmidir (sanatıdır). Son yıllarda öğrendiğim kadarıyla size bazı ipuçları vermek istiyorum; -Üstlerinizin, amirlerinizin, patronlarınızın aleyhine hiçbir yerde, hiçbir zaman en küçük bir olumsuzluk içeren eleştiri yapmayın (yerin kulağı vardır). -Onları daima övün, övücü sözler söyleyin, yazın. -Onlara gammazlık yapmayı, (özellikle) hedeflediğiniz yere gelme olasılığı bulunanları fırsat buldukça kötülemeyi de ihmal etmeyin. -Onlardan gelen talimatları yanlış veya hatalı olsa dahi uygulayın. -"Emredersiniz", "hay hay", "başüstüne", "derhal" gibi kelimeleri sık sık kullanın. -Onlara karşı saygıda (içinizden gelmese de, işinizden geldiğini unutmayarak) asla kusur etmeyin. -Fırsat buldukça kendinize zarar gelmeyecek şekilde avanta da sağlayın, ama bunları kendi başınıza iç etmeyin; onlarla da paylaşmanın yollarını bulun. Örneğin çok değerli hediyeler, gönülleri fethetmenin en iyi ilâcı olabilir. Şimdilik benden bu kadar... Siz düşünüp, taşınıp ilâveler yapabilirsiniz.
Ey dostlar! Şunu unutmayın ki, istikbaliniz (geleceğiniz) üstlerinizin, amirlerinizin, patronlarınızın dudakları arasındadır. Yalakalık yapmadığınız sürece hedefinize ulaşmanız çok zordur. Bunu aklınızdan hiç çıkarmayın ve hiç unutmayın! Şair İsmail Kara'ın şiiriyle yazıyı sonlandırıyorum.
YALAKALIK Duman olur işin senin, edemezsen yalakalık, Küser gider eşin senin, edemezsen yalakalık.
Başımızın hep tacıdır, çoğu derdin ilâcıdır, Sonra halin pek acıdır, edemezsen yalakalık.
Sussan boşa, coşsan boşa; yalaka ol güzel yaşa, Vurma sakın başı taşa, edemezsen yalakalık.
KARA söyler doğru sözü, budur aslı işin özü, Şişirirler bir gün gözü, edemezsen yalakalık.
|