Ey Bahçeli! Ne yazık ki,  80 vekilinden ikisi hariç, 77’sini de kandırdın. Meclis Başkanlığı seçiminde, büyük yanlış yaptın. Başkanlığı, altın tepsi içinde AKP’ye sunup, AKP dahil herkesi “şok” ettin.

       Oysa Türk halkı, bu iktidardan kurtulmak için muhalefet olarak sizlere % 60 oy verdi ve partinin oylarını da yükseltti. Ne güzel bir “blok” oluşturmuştunuz.

     MHP lideri olarak, seçim öncesi bu iktidar için ağzına geleni söyledin. Söylediklerinin hepsi doğruydu ve bunları söylemekte haklıydın.

     Halk, sana inandı. CHP’nin oyları yerinde sayarken, senin partin adeta “atak” yaptı. Seçim sonunda, halkın tavrı çok açıktı. Muhalefete % 60 oy verip, “anlaşın ve bizi bu iktidardan, bu zulümden artık kurtarın.” demişti.

      Sen, halkın sözlerini tersinden okudun. Daha seçim sonuçları kesinleşmeden, “Ben, hiçbir hükümette yok’um.” diyerek, iktidara hesap sorma işinde olmayacağını açıkladın.

     Ey Bahçeli!  Madem ki kıvıracaktın,  o sözleri halka neden söyledin? Halkın gözünün içine baka baka, neden yalan konuştun? Öteden beri kimi siyaset adamlarının kaypak olduğu zaten biliniyordu. Sen de, bu kaypaklığa neden özendin? 77 vekilini, bu ikiyüzlü siyasetine neden alet ettin?

      Bak, iki vekilin seni dinlemedi ve sana adeta isyan edip halkın beklediği oyu verdiler.  Sen, neden onların düşündüğü gibi doğru düşünmedin?

                                        BAHÇELİ, HASTA OLABİLİR

       “Hesaplaşmadan, helalleşme olmaz.” diyerek, AKP iktidarına meydana okuyan, yolsuzlukların mutlaka hesabının sorulacağını söyleyen o Bahçeli gitti, şimdi başka bir Bahçeli’yle karşı karşıyayız.

      Dün, bir Psikiyatri Uzmanı dostumla görüştüm. “MHP lideri Devlet Bahçeli de, kesin olarak psikiyatrik bir bozukluk var” dedi. Ve ekledi, “Bahçeli, bu tavrı ile bundan böyle siyaset yapamayacağını gösterdi. Zaten, daha önceki hareketleri de hep kuşku veriyordu. Ciddi anlamda, psikolojik tedavi alması gerekir. Ülkenin yönetilmesi sorumluluğu, kendisine katiyen verilemez.” dedi.

                                  AKP’DE, BAHÇELİ’YE GÜVENMESİN!

     AKP’yi kolundan tutup, uçurumun kenarından kurtaran, başta yolsuz Bakanlar olmak üzere cümle hırsız ve yolsuzları rahatlatan Bahçeli, şimdi AKP ile bir hükümet kurabilir.

     Bu durumda, seçimden önce söylediklerini bir çırpıda yalayıp yutabilir. Ancak, AKP iyi bilsin ki onun güvenilmez biri olduğu, merhum Ecevit’le kurduğu hükümette de belli olmuştu.

    Erken seçim isteyip, ülkenin bu günlere gelmesine sebep olanlardan biri, yine kendisiydi. AKP’yi, gerek Cumhurbaşkanlığı seçiminde, gerekse başörtüsü konusunda destekleyip, ona stepne olan yine kendisiydi.

      Devlet Bahçeli, Meclis Başkanlığı seçiminde sergilediği bu kaypak tutumuyla, çok eleştirdiği ve adeta nefret ettiği HDP kadar bile tutarlı olamadı. O çok eleştirdiği HDP’nin, bu güne kadar kaypak bir tutumunu ve iki yüzlülüğünü hiç görmedik. Davalarını hep “dobra dobra” savundular, Bahçeli gibi ikiyüzlü hiç davranmadılar.

                                              ŞİMDİ NE OLACAK?

       Gelen haberlere göre, yeni Meclis Başkanı Meclisi 3 aylık (1 Ekim’e kadar) yaz tatiline sokabilir.

       Muhalif blok, % 60 oyuna rağmen Meclisi çalıştıramaz ve iktidara hiçbir hesap soramaz. Başka bir söylemle, vaatlerini yerine getirebilecek hiçbir tedbiri alamaz, hiçbir kanunu çıkaramaz. Zaten, Bahçeli de buna izin vermez, destek vermez.

       Muhalefet, Meclis Başkanlığını kaçırmakla, Başkan’ın Cumhurbaşkanı’na vekalet yetkisini de kaçırmıştır. Bu seçimle AKP, Cumhurbaşkanı’yla birlikte, ona vekalet yetkisini de eline geçirmiştir. Devlet Bahçeli’nin sayesinde.

                                                   ERKEN SEÇİM KAPIDA

       Görünen o ki, AKP Bahçeli ile bir hükümet kursa da, Bahçeli bu hükümeti de dağıtır. Zaten, AKP’nin istediği de o. Yani, bir erken seçim. Cumhurbaşkanı, bu sonucu görünce, ellerini ovuşturmaya başladı bile.

       Bu seçimin sonucu ne olur? derseniz, AKP’nin hedefi yeniden tek başına iktidar olmaktır. Bunu elde edebilmek için - hile yapmak dahil - devletin bütün imkanlarıyla, her yola başvuracaktır.

      CHP ve HDP bu durumda çok dikkatli ve duyarlı olmalıdır. Kanaatim o ki, Bahçeli’nin bu kaypak tutumu hem CHP’nin, hem de HDP’nin oylarını artıracaktır. Çünkü, AKP’ye karşı blok oluşturan ve söylediklerinden geri dönmeyen, halkın düşüncelerine tercüman olmakta ısrara eden bu iki parti, seçimden güçlenerek çıkacaktır.

                                     BAHÇELİ, SİYASETTEN SİLİNEBİLİR

      Bahçeli’yi başında tutan MHP, en azından bir dönem için dersini almalıdır. Almalıdır çünkü, 77 Milletvekili Devlet Bahçeli’ye uyup, yanlış yapmıştır, Halkın iradesine karşı gelmiştir. Halkın teveccühüne layık olamamıştır. Devlet Bahçeli, bu ülkenin başına dert olmuştur.

     Başındaki Bahçeli’yle, MHP’nin iktidar olmak gibi bir derdi yoktur. Oysa, her parti iktidar olmak için siyaset yapar, Bahçeli öyle değil.

     Bahçeli MHP’yi, siyasette “fuzuli şagil” durumuna getirmiştir. Yani, bu parti siyaseti boş yere işgal eder hale gelmiştir.

      Kanaatim o ki, yapılacak bir erken seçimde, bu sebeple MHP baraj altında kalabilir. Ülkücü gençlik, yeni arayışlara girebilir,  yeni limanlara demirleyebilir.      

      Çünkü, bu olanları görünce, ne yapsalar haklılar. Görüştüğüm bütün vatandaşlar, aynı kanaati taşıyorlar.

     MHP’ Devlet Bahçeli’den kurtulduğu gün, siyasetin ufkunda yeni bir güneş gibi tekrar doğacıktır.