|
||
Anadolu Liseleri ni de Bitirdiler! | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
Milli Eğitim’i ters-yüz eden, okulları bir eğitim-kültür yuvası konumundan çıkarıp, kendi kafalarına göre şekillendiren bu iktidarın Eğitim Bakanları, Anadolu Liseleri’ni de bitirdiler. Hüseyin Çelik’le başlayan tahribat, Nabi Avcı ile zirve yaptı. AKP iktidarının, devletin bütün organlarında yaptığı tahribat, eğitim kurumlarında zirve yaptı. Önce, okullarda disiplini bozdular. Öğrenciler birbirlerine bıçak çekerken, tabanca çekip öğretmenini yaralayanlar, hatta öldürenler oldu. Uzunca bir süre Milli Eğitim Bakanlığı yapan ve daha sonra “Paralelci” olduğu anlaşılıp dışlanan Hüseyin Çelik döneminde, eğitim iyice ters-yüz edildi. Eğitimin öteki adı “Terbiye”ydi, ama onun zamanında okullarda tersi yaşandı yani “Terbiyesizlik” aldı başını gitti. Çelik, önce eğitim programlarıyla oynadı. Adına “Milli” denilen laik eğitim düzeni, onun zamanında “çağdaş insan” yetiştirmek yerine, “bağnaz insan” yetiştirmeyi hedefledi. Eğitim programları ona göre dizayn edildi. Öğretmenler, ona göre şartlandırıldı. Aksini düşünenler ya mesleğe alınmadı ya da okullarda itibar görmedi. Hatta, istek dışı tayinleri yapılarak, meslekten uzaklaştırılmak istendiler. Bu uygulama, onun Bakanlığı bırakmasından sonra da devam etti. Hem de dolu dizgin. ÖĞRENCİ KIYAFETLERİ CURCUNA Gün geldi, yaptıkları yanlışlara hep yenileri eklendi. Bir gün duyduk ki, çocukların öğrenci olduklarını simgeleyen kıyafetleri kaldırılıp, bütün kıyafetler serbest bırakılmış. Askerin üniformalarının kaldırılıp serbest bırakılması kadar saçma sapan, şaşılacak bir uygulamaydı bu. Kim öğrenci, kim değil anlaşılamaz oldu. Okulda, okumaktan başka bir düşüncesi olmayan çocukların başlarını örttürtüp, kafalarına başka düşünceleri soktular. Birbirlerine kardeş gözüyle bakan gençleri, böylece birbirlerine karşı şartlandırdılar. Daha neler yapmadılar ki? Velhasıl, eğitim de iler-tutar bir taraf bırakmadılar. ANADOLU LİSELERİ’Nİ DE BİTİRDİLER ! Anadolu Liseleri, başlangıçta fen dersleri yabancı dille okutulmak ve bir batı dilini öğrencilere iyi derecede öğretmek için açılmışlardı. Ancak, hem bir yabancı dili, hem de bu dilde fen dersi okutabilecek öğretmen bulunamayınca, bir süre sonra bu uygulama sonlandı. Fen dersleri de, öteki dersler gibi Türkçe okutulmaya başlandı. Ne var ki, yabancı dil ders saatleri daha fazla olunca, öğrenciler bir yabancı dile yine de iyi derecede öğrendiler. Bu okullara karşı halkın ilgisi artınca da, Milli Eğitim Bakanlığı ANAP iktidarında ve bir gecede tam 52 Anadolu Lisesi açtı. Bu okullar, belli merkezler yerine, ülke geneline yayıldılar. Yayıldılar, ama öğretmen bulmak zorlaşınca, kaliteleri düştü ve sıradan okullar haline gelmeye başladılar. Halkın ilgisi devam edince, bu kere yine yabancı dil ağırlıklı “Süper Liseler” açıldı. Bu defa, öğretmen yetersizliğinden kalite iyice düşünce, bu okullar kapatıldı. Bu iktidar döneminde ise, yeterli kalite ve sayıda öğretmen bulunmamasına rağmen, yeni Anadolu Liseleri açılmaya devam etti. Yetmeyince, halk arasında “Düz Lise” olarak bilinen okullar da, Anadolu Lisesi oluverdiler. Tıpkı, bizim Ali Naki Erenyol Lisesi gibi. İKTİDARIN YANDAŞLARI BİLE, ARTIK TEPKİ VERİYOR. Milli Eğitim Bakanlığı, bu arada öğretmenleri de kamplara ayırdı. Yıllardan beri var olan “Eğitim-Sen” adlı sendikaya alternatif sendika olarak “Eğitim Birsen” adında bir sendika kurduruldu. Bu sendikaya üye olan öğretmenler her bakıma taltif edilirken, öteki sendika üyeleri ise hep horlandılar. Eğitim Birsen üyeleri, iktidar tarafından sürekli kayırıldıkları halde, eğitimin çıkmaza girmesi üzerine onlar da artık isyan noktasına geldiler. İktidarın, eğitim politikasını artık onlar da beğenmiyor, adeta isyan ediyorlar. EĞİTİM-BİRSEN VE ANADOLU LİSELERİ Bu isyan edenlerden biri de, Eğitim Birsen’in İstanbul Şube Başkanı. Başkanın, bu okullar hakkında iktidarı eleştiren sözleri kısaca şöyle. “Bu iktidar döneminde Anadolu Liseleri’nin başına gelenler, pişmiş tavuğun başına gelmedi. Çocukları, seçkin öğretmenlerden ders alıp, diledikleri Üniversitelerde okusunlar diye halkın yoğun ilgi gösterdiği Anadolu Liseleri, artık amacından iyice uzaklaştılar. Hazırlık sınıfları kaldırılıp, haftalık yabancı dil ders saatleri azaltılan bu okullarda okuyanların, yabancı dil öğrenme arzuları artık tam bir hayal oldu. Giderek itibarları azalan bu okullar, çok defa düz ve meslek liseleriyle aynı binaları paylaşmak zorunda kaldılar. Sınıf mevcutları önce 30’dan 34’e, şimdi de 40’a çıkarıldı. Okul kontenjanlarıyla sürekli oynandı. Taban puanları sulandırıldı ve keyfi değiştirildi. Öğrenciler arasında bilgi ve seviye farkı diye bir şey bırakmadılar. ‘Düz liseleri Anadolu lisesine çevirelim’ derken, Anadolu liselerini böylece düz liseye çevirdiler. Aralarında hiçbir fark bırakmadılar. TEOG adını verdikleri okullara yerleştirme sistemi, objektiflikten ayrıldı. Okullara girişlerde adalet ortadan kalktı. Böylece, kalite biraz daha düştü. Kısacası, başlangıçta ulvi maksatla kurulan ve iyi işleyen bu okulların sınıfları, şimdi tam bir ‘Hababam Sınıfı’ oluverdi.” İktidara yandaş bir Sendika Başkanı’nın sözleri, sizi de şaşırttı değil mi? Özetlediğim bu açıklamaları yapan Başkan sözünü şöyle bitiriyor ve iktidara soruyordu; “Eğitimle, daha ne kadar oynamayı düşünüyorsunuz?” Ben de, Başkan’a diyorum ki; “Sizler ve sizin gibiler, bu iktidarın eteğinden düşünceye kadar, bu iktidar eğitimle oynamaya devam edecektir.” |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.