|
||
Otur Oturduğun Yerde! | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
AKP, seçimlerde aldığı yenilginin öfkesini, Türk halkını savaşa sokarak çıkarmak istiyor. Kolaysa, önce kendi çocuklarını, sonra bu milletin çocuklarını savaşa sürsünler. Yoksa, milletin cevabı hazır; ”Otur, oturduğun yerde!” Ecdadımız Osmanlı’nın hayatı, savaşlar içinde geçti. Kimi büyük devlet olduğunu göstermek için, kimi kendisine sataştıkları için savaşmak zorunda kaldı. Kazanılsa bile, her savaşta binlerce vatan evladı hayatını yitirdi. Yiten canlarla birlikte kimi malımız, kimi mülkümüz elimizden gitti. 1876 da, 32’nci Padişah Abdülaziz “birden öldü” dediler. İntihar mı etti, yoksa öldürüldü mü, hala belli değil. Önce ağabeyinin oğlu V.Murat, 3 ay sonra da yine ağabeyinin öteki oğlu II. Abdülhamit yerine geçti. Bir yıl geçmedi ki, Ruslarla o meşhur 93 Harbi (1877-78) patladı. Ruslar, İstanbul’a (Yeşilköy’e) kadar geldiler. Bu savaş çıkmayabilirdi, ama serde Osmanlılık, serde kabadayılık vardı. Bir yıllık Padişah ceddine özenince, düşmanı burnumuzun dibine kadar soktu. Savaşı kaybettik, Yeşilköy Anlaşması tam bir teslimiyet olduysa da, 3 ay sonra imzalanan Berlin Anlaşması’yla durumu kurtardık. ABDÜLHAMİT, PES ETMİYOR! Durumu zor kurtarmamıza rağmen, Padişah II.Abdülhamit yeni savaş hazırlığı yapmaya başlıyor. Yenilen pehlivanın güreşe doymadığı gibi, o da yenilgiye doymuyor. Hakkı da var. Pes etmek, koskoca Osmanlı Padişahı’na hiç yakışır mıydı? Sadrazama talimat veriyor ve yeniden asker toplanmasına başlanmasını istiyordu. Haber, kısa sürede her tarafa yayıldı. Savaştan ve çocuklarını kaybetmekten bıkkınlık gelen halkta, homurdanmalar başladı. Homurdanmalar, kısa sürede tam bir öfkeye dönüşmüştü. Lüleburgaz’lı Hüsmen Aga, herkesin adına Padişaha gerekli cevabı veriyor ve şöyle diyordu; “Üç çocuğum vardı. Birini Kırım Savaşı’nda, ötekini bu Rus Savaşında kaybettim. Üçüncüyü kaybetmek istemiyorum. Padişah Efendiye söyleyin, benim “şeyime” güvenip, önüne gelene öyle zırt pırt savaş açmasın.” SİZ DE, SARAY’DAKİNE SÖYLEYİN Dünya coğrafyasına bakıyoruz. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra, kimi bölgelerde cereyan eden münferit savaşlardan sonra, dünyayı huzursuz eden bir savaş yaşanmadı. Yaşanan küçük savaşlar da, başta Amerika olmak üzere, emperyalist devletlerin çıkarı için yapıldı. Filvaki, bazen onlar da kaybettiler. Son yıllarda, Suriye’de yaşanan “İç Savaş”ın dışında, dünyanın huzuru yerinde. Suriye’deki iç savaşı da, biz körükledik. Yani, bir zamanlar onların Devlet Başkanı ile “can ciğer“ olan Recep Tayyip Erdoğan, Amerika’nın verdiği gazla, ortamı bu hale getirdi. Bu hale getirdiği gibi, attığı yanlış adımlarla Suriye ile olan sınırımız, devletin bütünlük ve bağımsızlığına da gölge düşürdü. Sınır diye bir durum kalmadı. BU SAVAŞ NİYE? Şimdi de, tam bir bataklığa dönen bu ülkeye girip, savaşmamız isteniyor. Bir ay önce yapılan seçimde 13 yıllık saltanatı biten AKP, onun kurmayları ve özellikle Tayyip Bey, “Savaşalım da, savaşalım.” diyor. Asker, savaşın doğru olmadığını korktuğundan değil, atılan bu yanlış adımlar sebebiyle istemiyor. Doğru düşünüyor. Genel Kurmay Başkanı, tepki vermek için sık sık hastalanıyor. 30 Ağustos gelmeden, emekliliğini isteyeceği söyleniyor. Önceki Genel Kurmay Başkanı; “Suriye’ye girersiniz, ama çıkamazsınız.” diyor. Demek ki, ortada yanlış adımlar atılıyor. Türk halkı, durduk yere ülkenin bir maceraya sokulmasını istemiyor. Üstelik, ülkeyi iktidardan düşmüş bir hükümet, geçici olarak yönetiyor. Halk, sizden yönetme yetkisini almış, yeni hükümetin kurulmasını bekliyor. Artık, ne hakla böyle bir karar alabiliyorsunuz? İktidar yetkilileri, illa bir savaş istiyorlarsa, önce paralı askerlik yaptırdıkları çocuklarını bu savaşa göndersinler. O zaman, bu yaşıma rağmen seve seve ben de giderim. Aksi halde, Lüleburgaz’lı Hüsmen Aga’nın kafasının tasını attırmasınlar. Erzurumlu dadaş Abdo’nun asabını bozmasınlar. Maraşlı Ökkeş’in, Çorumlu Satılmış’ın durduk yere canını sıkmasınlar. Otursunlar, oturdukları yerde. Öyle, hiç birinin “şeyine” güvenmesinler. Sıkıyorsa, savaşa kendi çocuklarını göndersinler. |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.