|
||
Vergi Kaçak Rekortmenleri ! | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
Büyük servetleri var. Denizde kum, onlarda para. Çoğu, utancından adının açıklanmasını istemiyor. Açıklayanlara, yardım etmemiz gerekiyor. Vergi, devleti ayakta tutan maddi güç. Devletin olmazsa, olmazı. Herkesin, kazancı ölçüsünde ödemesi gereken bir katkı. Genellikle, vatandaşın beyanına tabi olarak ödediği bir maddi bedel, yani kazancının bedeli. Beyan deyince, orada biraz durmamız gerekiyor. Beyan, devletin vatandaşına güveninin bir ürünü. Demek istiyor ki devlet; “Ey vatandaşım, benim ayakta durabilmem ve seni koruyup, sana hizmet edebilmem için, kazancının bir kısmını benimle paylaş. Kazancının çoğu senin olsun, ama bana sadaka verme. Belirlediğim bir ölçüye göre kazancını doğru göster ve benim payımı ver. Bunu yaparken, sana inandığımı bil ve beyanını öyle yap.” Bütün medeni ülkelerde durum aynı. Vatandaş, vergisini kendi iradesine göre beyan ediyor ve ödüyor. BİZDE DURUM NASIL? Bizde de öyle. Belli zaman aralıklarında, belli adlar altında vergiler ödüyoruz. Bunlardan en önemlisi, Gelir Vergisi. Sıradan vatandaşların ne ödediğini bilmesek de, anlı şanlı İşadamlarımızın yani zenginlerimizin ne ödedikleri artık açıklanıyor. Daha çok da, halkın merak ettiği en çok vergi ödeyen ilk 100 kişi açıklanıyor. Açıklanıyor derken, zorla değil. İlk 100’e girse de, istemeyenlerin adları açıklanmıyor. Bu yılın Vergi rekortmenleri de, geçtiğimiz haftanın sonunda açıklandı. Daha doğrusu, sadece ilk 100’e girenlerden adının açıklanmasını isteyenler açıklandı. İstemeyenlerin ise ödediği vergilerle, ilk 100’ün içinde kaçıncı oldukları açıklanmakla birlikte, kim olduklarını bilmiyoruz. VERGİ KAÇAK REKORTMENLERİ Eskiden çok vergi ödeyenlere, “Vergi Rekortmeni” denirdi. Şimdi, ilk yüze girenlerin hepsine Vergi Rekortmeni deniyor. Bense, bunların tamamına yakınına “Vergi Kaçak Rekortmeni” diyorum. Yani, çok vergi ödediği için değil, çok vergi kaçırdığı için bu adı kullanıyorum. Nasıl kullanmam ki? Açıklanan vergi listesine, adamın önce sahip olduğu serveti, sonra da ödediği vergiyi yazmışlar. O servete karşılık o vergiyi ödediğine göre, devletin onlardan vergi alması bir yana, adeta yardım etmesi gerekiyor. ALIN SİZE BİR KAÇ ÖRNEK Ülker Holding’in sahibi, hemşerimiz Murat Ülker, 12 milyar liralık servetine karşılık, bu yıl sadece 7 milyon lira vergi ödeyebilmiş. Vehbi Koç’un kızı, yakından tanıştığım ve saygı duyduğum Semahat Arsel Hanım, 7 milyarlık servetine karşılık, 26 milyon vergi ödemiş. Murat Ülker’den daha cömert. Rahmi Koç da, ablası kadar servete sahip ve ablası kadar vergi ödemiş. Emlak Kralı olup, TV’lerde şov yapan Ali Ağaoğlu,5 milyarlık servetine karşılık, 4 milyon vergi ödemiş. Örnekler, devam edip gidiyor. Bu servete karşı bu vergileri ödemeleri, onları tabii ki Vergi Kaçak Rekortmeni yapıyor. YA, HİÇ VERGİ ÖDEMEYENLER İşte, esas dikkati çeken onlar. Ötekileri, bari iyi-kötü biraz lütfetmişler. Mesela, Garanti Bankası’nın ve NTV’nin sahibi Ferit Şahenk, 6 milyar liralık servetin sahibi, ama bu yıl zararda. Hiç vergi ödememiş. Bülent Eczacıbaşı 4 milyar, Sabah ve ATV’nin sahibi Ahmet Çalık 4 milyar, Turgay Ciner, 3.5 milyar, M.Emin Karamehmet 3 milyar liralık servetin sahibi iken, hiç biri vergi ödememişler. Belki ödediler de, çok az yani göstermelik bir vergiyle aradan sıyrıldılar. Maliye’nin bir uygulamasını da göz ardı etmemek lazım. Devleti yönetenler, çok kere vergi denetimini, vergi mükellefleri üzerinde bir silah gibi kullanıyorlar. Kendilerine karşı yanlış yapıldığını öne sürdüklerinde, yanlış yapanlar “Vergi incelemesi” denilen o silahın hedefinde oluyorlar. Denetim, elbette olacaktır. Ancak, bir öfkenin ürünü olmamalı, bir silah gibi kullanılmamalıdır. VEHBİ BEY; “BEN, VERGİ KAÇIRMAM.” Son gününe kadar iyi dost olduğumuz Vehbi Koç’a, şaka yollu ve sık sık servetini nasıl kazandığını sorardım. Gülerdi, pek söylemezdi, ama hiç vergi kaçırmadığını ve vergisini tam beyan ederek ödediğini söylerdi. Çocuklarının kaçırıp, kaçırmadığını bilemem ancak, oğlu ile kızı 100 kişilik listenin başındalar. Yani, en çok vergi ödeyen onlar. O sebeple, Koç Gurubu’nu biraz ayrı tutmak lazım. Listeyi dikkatle inceliyorum. 100 kişinin içinde 38 kişi, yani üçte birinden fazlası adının açıklanmasını istememiş. Keşke, açıklasalardı da onları da tanısaydık. Ancak, açıklayanların içinde de, hiç tanımadığımız isimler var. Adamın milyar dolarlık serveti var. Emsallerine göre, iyi de vergi ödüyor. Ancak, adı/sanı pek duyulmamış. Oysa, bir Ali Ağaoğlu ya da benzerleri gibi reklama itibar etselerdi, onları da tanırdık. Listenin içinde bir kişi vardı ki, dikkati en çok o çekiyordu. Çünkü, onun derdi “milletin a…na koymak”. Büyük servetine karşılık, ödediği vergi cılız. Adam, dediğini yapmış. Yalnız milletin değil, devletin de “a…na” koymuş. “Vergi kutsaldır. Vergilendirilmiş kazanç, daha kutsaldır.” Bu sözleri, Maliyecilerden hep duyarız. Ancak, Maliyeciler iyi bilsin ki, bu milletin “a….na” sadece Mehmet Cengiz koymuyor. Önce, ilk 100 kişi, sonra peşinden gelenler. |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.