|
||
Şark kurnazlığın ucuz hesapları -2 | ||
Köşe Yazıları Haberi | ||
Şark kurnazı ne anlama geldiği sahibine göre değişen; ama hiçbir koşulda olumlu içeriği bulunmayan bu tanımlamayla ne amaçlanabilir?... "Yersen yoğurt içersen ayran, herkes kör, alem sersem." Şark kurnazları kabadır insanlardır, terbiyesizdir, ahlaksızdır ve seviyesiz insanlardır. İnsanları aşağılamayı, onlara hakaret etmeyi marifet sayarlar. Şakaları bile kötüdür. Çevresindekilerin içindeki kötülük ve şiddet duygularını ortaya çıkarmak, onların kültür düzeylerini aşağı çekmek için sanki özel bir çaba sarf eder. Şark kurnazı dün söylediğini bugün reddetmekte, yarın bambaşka şeyler söylemekte hiçbir beis görmez. Üstelik kendince laf cambazlığı yaparak birbiriyle çelişik sözlerini aynı anda savunma alışkanlığından da çekinmez. Sonuçta dün dündür, bugün de bugün... Yaptıklarının ahlaki-etik olmadığını bilmeleri; kendi iç dünyalarına döndüklerinde suçluluk duygusu nedeniyle kendilerini kandırma yoluna gitmeleri. Başkalarını aldatmayı yaşam biçimi haline getirmeleri. Şark kurnazı politikada "vatan-millet-sakarya"yı asla elden bırakmaz. Din, ezan, bayrak herkesten önce onun konusudur. Bir de devlet, devletin yüce değerleri, bölünmez bütünlüğü... Ha, "milletçe birlik ve beraberliğe en fazla ihtiyaç duyduğumuz bu günler"i de unutmayalım! Kendisi profesör bile olsa fark etmez; bu şablonlarla milyonlarca insanın yaşadığı kentleri cehenneme çevirebilir. Kürt köylerinin yakıldığı, insanlara dışkı yedirildiği bir ortamda "çağdaş batılı görünüşe sahip bir lider" olarak kasım kasım kasılabilir. Hatta hızını alamayıp "en yakın kardeşleri"nin ülkesinde darbe yapmaya yeltenebilir. Ve bütün bunları yaparken asla açık sözlü davranmaz. Hep yalan söyler, hep numara yapar, hep bütün dünyayı yanıltmaya çalışır. Çünkü şark kurnazısındır. Sadece kendi egondaki imajlarla yaşadığından ve dünyaya açılan penceleri hep kapalı tutulmaya çalışılan yabancı düşmanı bir ülkede hüküm sürdüğünden bunun kolay olduğunu düşünürsün. Mesela, koca bir dünya savaşı yaşanırken sen "ülkesini savaşa sokmayan becerikli bir lider" olarak ünlenmeyi denemişsindir. Ama el altından birilerine hammadde verirken ve onların askerî güçlerini Boğazlar'ından geçirip "gençlerin üzerine" salarken - ne kadar devekuşu gibi davranırsan davran - yakayı ele vermişsindir. Ve savaşın sonunda galip gelenler, "tarafsızlık" efsanenle beraber gururunu da parçalamak için seni "gizli dostuna savaş ilanı"na mecbur etmiştir. Şark kurnazı böyle bir türdür. Kalleşlik, hainlik, arkadan vurmak, sırtından bıçaklamak, sokağın karanlık bir yerinde ya da ağacın arkasında bekleyip adamın üzerine çullanmak buraların değişmez yöntemleridir. Sonuçta dünyada Türk siyasetçisi, devlet yöneticisi deyince akıllara güvenilmez tiplerin gelmesi kaçınılmazdır. Hiç kimse. Ama devran böyle döner bizde. Çünkü başka türlüsünü pek görmedik, bilmeyiz. Güçlü bir alternatif olmadan karanlık bugünümüzden vazgeçebilecek ahlaka ve cesarete de sahip değiliz işte.Ne var ki, biz korkup sindikçe ve şark kurnazlarının oyunlarını tribünlerden izlemeye devam ettikçe önümüze epeyce kabarık faturalar gelip duruyor. Bakın, şark kurnazlığımızı herkes anladı, ABD en tepelerden "Türkiye'nin IŞİD'e desteğini" ortaya koydu, biz hâlâ höt zöt ederek ilerlemeye çabalıyoruz. Bu arada Kürtleri bir yandan IŞİD militanlarıyla, öteki yandan Hüda Par'la kapıştırmaya, ayrıca onları "kadim kardeşimiz" ilan ederek "çözüm süreci"ni sürdürmeye çalışıyoruz. İŞİD Türkiye için çok tehlikeli bir terör örgütüdür. Tam bir canlı bomba. Bu iktidar ise, halen İŞİD ile dirsek temasında... |
||
|
||
Etiketler: |
|
Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.