301 Moved Permanently

Moved Permanently

The document has moved here.

Haber Detayı
03 Mayıs 2015 - Pazar 22:07 Bu haber 791 kez okundu
 
Oynamayın Bu Adaletle !
Köşe Yazıları Haberi


İktidar, paralel dediği yapılanmayla mücadele ederken, memlekette “Adalet” diye bir şey bırakmadı. Türk halkı artık ne İktidara, ne de Adalet’e güveniyor. Ne olur, oynamayın bu Adalet’le. Adaletin zulmüne uğramış bir kişi olarak, yine de adaletin yanındayım. Çünkü, haksızlıklara karşı sığınacak başka bir yerimiz yok. Adaleti temsil ettiğine ve dağıttığına inandığımız Hakimler ve Savcılar bile, artık bu zulümle karşı karşıyalar. Bu sütunlarda daha önce de defalarca yazdığım gibi siyasi iktidar, bu memlekette “Adalet” diye bir şey bırakmadı. “Paralel” dedikleri o yapılanmayla tam 10 sene, kol kola birlikte yönettikleri bu ülkede, sonunda birbirine girdiler ve öncelikle adaleti yere serdiler. Fırtınaya tutulan gemilerin sığındığı limanlar gibi sığındığımız bu yüce kavram, son iki yıl içinde yerle bir edildi. Önce dost, sonra düşman olduğu bir dini cemaatle meydan savaşı veren siyasi iktidar, bu milleti ciddi biçimde rahatsız etmeye başladı. Sığınmak için liman bildiğimiz adaleti, adeta yok etti. HAKİM GÜVENCESİ OLMAZSA, ADALET OLMAZ! Son olaylar da gösterdi ki, bu memlekette artık “Hakim/Savcı güvencesi” de kalmadı. Mahkemelerde son sözü söyleyen hakimler kararlarını verme aşamasına geldiklerinde, “Acaba nasıl bir karar vereyim. Bu kararla, başıma neler gelebilir?” diyerek adaleti tecelli ettirmek yerine, başlarına geleceği hesap eder hale geldiler. Hakimler, haksız da değiller. Geçen hafta, “Paralelin adamları” dedikleri kişilerle, yine “paralelci” dedikleri Emniyet mensuplarını tahliye eden hakimlerin başına geleni gördük. Doğrusu, bu olanlardan ürktüm ve irkildim. Paralelci olduğu iddia edilen İstanbul 29.Asliye CezaHakimi, Sulh Ceza Hakimi’nin reddedilmesini kabul ederken, aynı görüşte olduğu söylenen 32.Asliye Ceza Hakimi de, “Tutuklu kalmalarını gerektiren bir delil ve sebep kalmadı.”diyerek, tahliye kararını verince, olanlar oldu. İlk tepkiyi Başbakan verdi ve, “Onlar güçlüyse, biz onlardan güçlüyüz.” diyerek hem Cemaate,hem de onlara yandaş göründüğü iddia edilen hakimlere, dolayısıyla “yargı” ya meydan okudu. Bu açıklamanın ardından iki Adliye Müfettişi’nin hazırladığı raporlar jet hızıyla HSYK’da görüşülüp, bu iki hakim derhal mesleklerinden uzaklaştırıldı. İş onunla da kalmadı. İki hakim, bir gün arayla tutuklanıp Silivri Cezaevi’ne konuverdiler. Cezaevine herkes girebilir. Hakim ve Savcılar da. Ama, böyle sudan sebeplerle değil. Siyasi iktidarın ya da kimi cemaatlerin isteğiyle değil. Önce, şunu düşünmek lazım. Aylar önce tutuklanan, daha sonra da serbest bırakılmasına karar verilen kişilerin, cemaat yanlısı olarak mimlenmekten öte, gerçekten tutuklanmasını gerektiren bir sebep var mıydı? Ya da, tutuklu kalmalarını gerektiren ciddi deliler vardı da, serbest bırakan hakim bunları görmüyor muydu? Adaleti tecelli ettirmek yerine, bu hakimler acaba yanlı mı davranıyorlardı? Öyle veya böyle, ortada hangi sebep olursa olsun, adaletle ve onun kurumlarıyla böyle oynamak doğru değildi. Ortada, daha da önemli bir durum vardı. 17-25 Aralık hırsızlık ve yolsuzluk operasyonlarının yapılmasına karar veren başka iki Savcı da meslekten çıkarılıp, mahkemeye verilmişlerdi. Yapılan bir hırsızlık ve yolsuzluğu ortaya çıkarmak, Savcıların görevi değil miydi? Görevini yapmaktan öte hiçbir günahı olmayan bu Savcıların, suçu neydi? EĞRİ OTURALIM, DOĞRU KONUŞALIM Değerli okuyucularım; Öteden beri iddia edildiği gibi, acaba Emniyet teşkilatının bir bölümü, gerçekten Cemaatin seçtiği ve bu kadrolara tayin ettirdiği kişiler mi? Bu kişiler, söylendiği gibi cemaatin yurtlarında ve okullarında mı yetiştirildiler? Bu iddialar doğru ise, Cemaat acaba yakın bir gelecekte ülkenin yönetimini ele geçirmek için mi bu kadrolaşmaya gitti? Bu kadrolaşmayı şimdi, “Kırmızı Kitap” denilen Milli Güvenlik Siyaset Belgesi’ne aldıran iktidar, daha önce bunun farkında değil miydi? Öte yandan, İslam Dini’ne hizmet etmek için ortaya çıkan bir dini cemaatin, aktif siyasetle ne ilgisi olabilirdi? Bütün bunlar, Ortadoğu’nun Avrupa’ya komşu en güçlü ülkesi olan Türkiye Cumhuriyeti’ni, yeniden Ortaçağın karanlıklarına götürmek için mi yapılıyordu? Bugün, bu cemaatin karşısında siyasi iktidar ne kadar haklıysa, cemaat de onun karşısında o kadar haklı. Çünkü, bugünkü ortamı beraber kotardılar. Çok sevdikleri o şarkıdaki gibi, “Beraber yürüdüler hep bu yollarda. Beraber ıslandılar yağan yağmurda.” -------------------------------------------------------------- BİR HAFTALIK SEYAHAT :Değerli okuyucularım; Bir haftalık seyahatim sebebiyle, yazılarıma ara veriyorum. Haftaya buluşmak üzere, sağlıkla kalın. arial
Kaynak: (İHA) - İhlas Haber Ajansı Editör:
 
Etiketler:
Yorumlar
Saray Gözlem Gazetesi
Ulusal Gazeteler
Alıntı Yazarlar
Tekirdağ

Güncelleme: 20.09.2024
Bugün
18 - 25
Cumartesi
19 - 24
Pazar
17 - 26
Tekirdağ

Güncelleme: 20.09.2024
İmsak
05:23
Sabah
06:49
Öğle
13:08
İkindi
16:35
Akşam
19:18
Yatsı
20:38
Süper Lig
Takımlar
P
Av
M
B
G
O
1
Fenerbahçe
11
13
0
1
4
5
2
Beşiktaş
6
9
0
1
3
4
3
Başakşehir
4
11
1
1
3
5
4
Eyüpspor
4
8
0
3
2
5
5
Samsunspor
3
6
2
0
3
5
6
Göztepe
2
5
0
3
1
4
7
Trabzonspor
0
3
0
4
0
4
8
Konyaspor
-1
6
2
1
2
5
9
Sivasspor
-1
5
2
1
2
5
10
Kayserispor
-1
5
1
3
0
4
11
Kasımpasa
-2
6
2
2
1
5
12
Antalyaspor
-3
9
2
1
2
5
13
Gaziantep FK
-3
4
3
0
1
4
14
Alanyaspor
-5
4
2
3
0
5
15
Bodrumspor
-5
4
4
0
1
5
16
Hatayspor
-5
4
3
2
0
5
17
A.Demirspor
-7
5
4
1
0
5
18
Rizespor
-10
3
3
1
1
5
Nöbetçi Eczane


Nöbetçi eczanlerle ilgili detaylı bilgi için lütfen tıklayın.

Arşiv Arama
Modül 1

Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.

Haber Yazılımı