301 Moved Permanently

Moved Permanently

The document has moved here.

Haber Detayı
26 Nisan 2015 - Pazar 22:05 Bu haber 754 kez okundu
 
Vatandaş Hakim in Hakim İktidarın Kıskacında!
Köşe Yazıları Haberi


      İktidarın önde gelenlerine, yan gözle bakılamıyor. Onları eleştirmek yasak hale geldi. Her eleştiri, hakaret olarak niteleniyor ve Hakim önüne çıkarılıyor. Yetişkinler bir yana, okul çağındaki çocuklar bile tehdit altında.

      Demokrat Parti, tıpkı Adalet ve Kalkınma Partisi gibi peş peşe üç seçim kazanarak, 1950-60 yılları arasında iktidarda kaldı. Başbakan Menderes, karizmatik bir lider olarak siyaset tarihine geçmekle birlikte, kimi keyfi tasarrufları da olmuştu.

     Mesela, devlet katındaki bir çok icraat “görülen lüzum üzerine” yapılmış olsa da, mutlaka hukuki bir müstenidatı bulunurdu.

      Yargı yine bağımsızdı, ama bugünkü kadar Anayasal güvence altında değildi. Buna rağmen, devleti yönetenler yargı kararlarına kesin-kes uyarlar ve yargı üstüne baskı kurmak gibi bir düşünceleri asla olmazdı.

                      HAKİM HASAN BABA, İLÇEMİZDE SOMUT BİR ÖRNEKTİ

       O dönemde, Saray’da “Hasan Baba” olarak nam salan bir hakim vardı. Daha önceki bir yazımda da, ondan kısaca söz etmiştim.

      Saray, küçük bir ilçeydi ve tek hakim olan Hasan Baba, önüne gelen her davaya bakardı.

      Hasan Baba’nın kişisel bir zafiyeti vardı ve içkiyi pek severdi. Özellikle, köy düğünlerine yapılan davetleri kaçırmaz ve meydanlara kurulan içkili sofralara mutlaka katılırdı.

     Mahkemeyle işi olanlar, Hasan Baba kafayı bulduğu zaman yanına yaklaşırlar ve dertlerini anlatırlardı. Onları, dikkatle dinleyen Hasan Baba, mahkeme salonuna geldiklerinde, hiç birini tanımazdı.

     Hepsini tanırdı da, önce kanunu, hakkı, hukuku ve haklı olanı tanırdı. Verdiği kararlardan memnun olmayanlar, onu siyasi makamlara şikayet etse de, onun bütün kararları saygıyla karşılanır, Hasan Baba koltuğunu muhafaza ederdi.

     Öteki hakimlerin de, Hasan Baba’dan farkı yoktu. O sebeple, mahkemelerden hep adil kararlar çıkar, vatandaş yargı kararlarına büyük saygı duyardı. 

                                                  NEREDEN, NEREYE …

       Çok iyi hatırlıyorum. 1990’lı yıllara kadar kamuoyu, iktidarların yargı üstüne baskı kurduklarına hiç tanık olmadı.

       Ta ki, o yıllarda bir Adalet Bakanı’nın ortaya çıkıp, “Ben, iki bin hakim ve savcıyı, partimin isteklerine göre kadroya aldım.” deyince, işler değişti. Aynı Bakan söylemini sürdürerek, “HSYK Başkanı olarak, kimi hakim ve savcıların tayin ve terfilerini partimizin görüşleri yönünde yaptım.” deyince, işler bir kere daha değişti.

      Adalet ve Kalkınma Partisi’nin iktidar olmasıyla, yargının artık değişmeyen yanı kalmadı. Önce, Anayasa değiştirilerek, daha sonra da yeni kanun çıkarılarak, yargı adeta siyasi otoriteye, açıkçası iktidara bağlandı.

      Bu işi nasıl kotardıklarını, daha önce bu sütunlarda anlatmaya çalıştığım gibi, esasen halkımız da çok iyi biliyor.

      Adaleti temsil eden yargı iktidarın güdümüne girince, “Adalet” diye bir kavram ortada kalmadı ya da yerlerde adeta pas-pas edildi.

                          İKTİDARA GÖRE MAHKEME, İKTİDARA GÖRE HAKİM

     Değerli okuyucularım;  Kumpas olduğu ortaya çıkan Balyoz ve Ergenekon davaları sebebiyle kurulan Özel Mahkemelerden sonra, birden bire öne çıkarılan özel yetkili  Sulh Ceza Mahkemeleri, vatandaşlarımızı iyice ürküttü ve korkuttu.

     Siyasi iktidarın, dilediği kararları süratle bu mahkemelerden aldığı görülüyor. Özellikle iktidarın önde gelenlerine yapılan eleştiriler, sürekli “hakaret” olarak nitelenip, eleştiride bulunanlar bu mahkemelere çıkarılıyor.

    Bırakın yetişkinleri, okul çağındaki çocuklar bile, en küçük eleştirilerinde, “Devlet büyüklerine hakaret” suçlamasıyla bu mahkemelere çıkarılıp, tutuklanıyor, cezalandırılıyor.

     Görülüyor ki; vatandaş hakimin, hakimse iktidarın kıskacında!

     Gerek evrensel, gerekse ulusal hukukumuza göre, hakimler kararlarını  ana yasaya, yasaya, hukuka  uygun olarak vicdani kanaatlerine  göre verirler.

     Bu köşeyi izleyen vatandaşlarımız bana; “15 yaşındaki bir çocuk sınıftan alınıp, devlet büyüklerine hakaret ettiği savıyla mahkemeye çıkarılıyor. Hangi hukuka ve hangi vicdana göre cezalandırılıyor?” diye soruyor.

    Bu soruyu bana değil, elbet muhatabına sormak gerekir. Çünkü, o soruyu ben de hep soruyorum.

                                     GENÇ AVUKAT’IN BAŞINA GELENLER

       Avukat Umut Kılıç, Adalet Bakanlığı’nın açtığı yazılı hakimlik sınavını 85 puanla kazanıyor. Mülakatı ise, kaybediyor. İkinci defa girdiği yazılı sınavı tekrar kazanıp mülakata alınınca, sınav komisyonundaki hakimlerin tarafsız davranmadıklarını görüyor ve onlara tepki veriyor.

      Verdiği tepki de; “Siz, zaten beni almayacaksanız, neden boşuna yoruyorsunuz? Siz, Erdoğan’ın adamlarısınız.” deyince, önce göz altına alınıyor. Daha sonra da, sevk edildiği Sulh Ceza Mahkemesi hakimi tarafından tutuklanıp, Cezaevi’ne konuyor.

      Suç varsa, elbette cezası da vardır. Tutuklanma şartları oluşmuşsa, elbette tutuklanacaktır. Ancak, olay  öyle değil, burada anlatıldığı gibidir.

      Bu memlekette bir hukuk adamı, üstelik savunmanın odağındaki bir kişi kendini savunamaz hale gelmiş ve tutuklanmışsa, benim gibi düz vatandaşların halini bir düşünün bakalım.

        Değerli okuyucularım, ülkemizin içine düşürüldüğü bu duruma çok üzülüyorum. Yargının içine düşürüldüğü bu duruma çok üzülüyorum. Hakim ve Savcılarımızın, görevlerini yapamaz hale getirilmelerine çok üzülüyorum. Adaletin, bu denli ayaklar altına alınmasına çok üzülüyorum. Ülkem ve halkım için çok üzülüyorum. Kendim için değil, çocuklarım, torunlarım ve gelecek nesiller için üzülüyorum.

                      CHP, “İLK HEDEFİMİZ, ADALETİ YERİNE OTURTMAK” DİYOR

        Cumhuriyet Halk Partisi’nin, iktidar olması halinde, gerçekçi vaatleri var. Üç gün önce, yine bu sütunlarda yayınlanan “Bastır CHP!” başlıklı yazımda, onları anlatmaya çalışmıştım.

       Dün akşam, partinin C.Savcılığı yapmış olan bir vekilini dinledim. İktidar oldukları takdirde, en geç 6 ay içinde “Adaleti yerine oturtacaklarını” söyledi. Yargı bağımsızlığının ve hakim güvencesinin yeniden sağlanacağını ve bu iktidar döneminde yanlı davranan hakim, savcı ve yargı mensuplarının, bunun bedelini mutlaka ödeyeceklerini de beyan etti.

      Bu memlekette özgür ve refah içinde yaşamak herkesin hakkıdır. Ancak, adaletin hakim olduğu bir toplumun içinde yaşamak, herkesin öncelikli hakkıdır.

     

Kaynak: (İHA) - İhlas Haber Ajansı Editör:
 
Etiketler:
Yorumlar
Saray Gözlem Gazetesi
Ulusal Gazeteler
Alıntı Yazarlar
Tekirdağ

Güncelleme: 27.04.2024
Bugün
11 - 18
Pazar
10 - 19
Pazartesi
12 - 17
Tekirdağ

Güncelleme: 27.04.2024
İmsak
17 Şevval 1445
Sabah
04:31
Öğle
06:08
İkindi
13:13
Akşam
17:01
Yatsı
20:08
Süper Lig
Takımlar
P
Av
M
B
G
O
1
Galatasaray
90
77
1
3
29
33
2
Fenerbahçe
86
87
1
5
27
33
3
Trabzonspor
55
56
12
4
17
33
4
Beşiktaş
51
44
12
6
15
33
5
Başakşehir
49
44
12
7
14
33
6
Rizespor
48
43
13
6
14
33
7
Kasımpasa
46
55
13
7
13
33
8
Alanyaspor
45
43
10
12
11
33
9
Sivasspor
45
40
10
12
11
33
10
Antalyaspor
45
38
10
12
11
33
11
A.Demirspor
41
49
10
14
9
33
12
Samsunspor
39
37
14
9
10
33
13
Ankaragücü
37
40
12
13
8
33
14
Kayserispor
37
37
13
10
10
33
15
Konyaspor
36
34
13
12
8
33
16
Gaziantep FK
34
37
17
7
9
33
17
Hatayspor
33
37
14
12
7
33
18
Karagümrük
33
37
16
9
8
33
19
Pendikspor
30
37
17
9
7
33
20
İstanbulspor
16
26
22
7
4
33
Nöbetçi Eczane


Nöbetçi eczanlerle ilgili detaylı bilgi için lütfen tıklayın.

Arşiv Arama
Modül 1

Bu modül kullanıcı tarafından yönetilir, ister kod girilir ister iframe ile içerik çekilir. Toplamda kullanıcı 5 modül ekleme hakkına sahiptir, bu modül dahil tüm sağdaki modüller manuel olarak sıralanabilir.

Haber Yazılımı