Türkiye siyasetinde zemin kaygan, yerel ve genel siyasetin başrol aktörleri de oldukça kurnazdır. Gereken hallerde ele, ayağa dolaşan çırak ya da kalfa siyasetçilere, akademik cübbeyi değil siyasetin külahını tersten giydirirler, kurnaz siyasetçiler.
Gerçek demokrasiyi henüz içsellememiş bizim gibi ülkelerde vasıfları yetersiz siyasetçinin ve emperyalizmim taklit ederek algı yaratarak siyaseti hokkabazlıkla oy devşirme becerisi gören kimi kesimler, devleti ve demokrasiyi yıkarak, kaynakları sömürerek veya sömürterek halkın umutlarını söndürmekte. Yani, siyasetçi dedi mi dürüst, deneyimli, çalışkan, yetkin, yüksek ahlak sahibi, donaımlı ve beceri düzeyi yüksek isanlardan oluştuğu takdirde ülke yönetim, kalkınma ve kalkın refah ve mutluluğuna hizmet edebilir. Böylesi siyaset erbabı, kendisi için bir beklenti içerisinde olamaz. Halka verecek birikimlerini kullanır. Yakın tarihimize göz attığımızda ise siyasete atılanların çok büyük kesimi zenginleşirken, halk fakirleşmiştir.
Siyasetin asıl hedefi insan olmak gerek. İnsanın mutluluğu, refahı, güvenliği siyasetçi için asıldır. Ülke kalkınması, ekonımik kalkınma insan hayatının, yaşamın kolaylaştırılması siyasanın esası olmalı. Siyaset ayni zamanda bir sanattır. Siyasetçi, dürüst, deneyimli, eğitimli, çalışkan, yetkin, beceri düzeyi yüksek, yüksek ahlak sahibi insanlar olması durumunda başarı sağlanır. Siyasetin başarısı için ustalık gerektiğine göre sıralanan vasıflara sahip olanlar ustalığını gösterbilir. Günümüzde siyasetcide aranan vasıflar bulunmadığı bir yana, belirli vasıflara sahip insanlar siyasetten uzak durmakta. Siyaset bir sanat olmaktan da çıktı. Oysa bizim ülkemizde siyaset halkın beklentilerini yerine getireceklerine dair "algı" yaratarak, halkın kazanımları değil, koltuğa ulaşma hedef haline dönmüştür. Algı deyip de geçmeyin. Emperyalizm önemli politik hedeflerine, halklarda Algı yaratarak başarıya ulaştığı gerçek bir olgu. Algı yaratma uzmanlık dalı, algı yaratmak için guruplar çalışmakta. Amarikan sömürü düzeni, yer altı ve üstü kaynak potasiyelinden kendine pay çıkarma ancak kimi bölge ve ülkelerde halklara özgürlük, halklara adalet veya demokrasi götürme veya Türkiye’de olduğu gibi ileri demokrasiye ulaşma algısı yaratarak ülke politikalarını dizayn ederek südürülmekte. Rejimleri değiştirmekte. Algı yaratılarak krallıklar, diktatörler, demokrasiler yıkılmakta. Yerine diktatörler getirmekte. Diktatörler dikleştiğinde ya yargıyı kullanarak mahkum etmekte. Yanlışına rağmen sadakatine inandıklarını, güvenilir rejimlere emanet edilmekte. Yahut da Irak’ta yaptığı gibi özgürlük, demokrasi vaat ederek, algı yaratarak topu tüfeğiyle ülkeye girerek milyonlarca insanı ve diktatörü katletmekte, on binlerce kadına tecavüz etmekte, eşleri katledilen kadınların komşu ülkelere geçerek vücutlartnı satarak yaşamaya mahkum etmekte. Yıktığı rejimlerin yerine demokrasi değil yandaş rejim, özgürlük yerine anarşi, kardeşin kardeşi katlettiği düzeni kurmakta. İnsanlar arasındaki etnik yapı ve inançları kaşınarak kadeşi kardeşe vurdurarak ülkeler ve insanları böldüler.
|